Turizm, ekonominin en önemli can damarlarından birisi. Bacasız fabrika. Önemli istihdam kaynağı. Hatta ülkedeki cari açığı tek başına kapatan sektör.
Yerli ve yabancı turistler, ziyaret ettikleri yerlerde sadece mal ve hizmetlere yönelik alışveriş yapmıyor aynı zamanda kültürel alışverişte de bulunuyor. Hatta turizm dünya barışına da büyük katkı sağlıyor. Kısacası her anlamda önemli bir sektör olan turizm asla ihmal edilemez, sorunları görmezden gelinemez.
Ancak, Koronavirüsü salgını ile birlikte turizm sektörü büyük bir yara aldı. Tıpkı COVID-19 hastaları gibi yoğun bakıma girdi. Şöyle ki, 2019 yılındaki yerli ve yabancı ziyaretçi sayısı 51,7 milyon iken 2020 yılında bu rakam yüzde 72 oranındaki düşüşle 15,7 milyona geriledi. Turizm gelirleri de yüzde 65 oranında azalarak 34,5 milyar dolardan 12 milyar dolarlar seviyesine düştü.
Turizmcilerin 2021 yılı hedefi ise turist sayısının geçtiğimiz yıla göre yüzde 60-70 oranında artarak 25 milyon olarak gerçekleşmesi.
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Soner Bacaksız, ekonominin lokomotif sektörlerinden biri olan turizmin komadan nasıl çıkacağını ve hükümetten beklentileri anlatırken önemli bilgiler verdi. Pandemiden en fazla etkilenen sektörün turizm olduğunu belirten TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Bacaksız, sektörün normalleşmesi için hükümetin desteğinin şart olduğuna vurgu yapıyor:
"Zor bir dönemden geçiyoruz. Turizm sektörü tek başına ülkedeki cari açığı kapatıyordu. Ancak geçtiğimiz yıl turizm bitme noktasına gelince cari açık da alarm verdi. Geçtiğimiz hafta normalleşme ile ilgili adımların başlaması bile sektörde bir kıpırdanmaya neden oldu. İnsanlar tur ve otel rezervasyonları ile ilgilenmeye başladı. Fakat pandeminin seyrinin ne olacağı belli olmadığı için de sadece ön kayıt yapılıyor ya da bilgi alınıyor. Pandeminin kontrol altına alınması veya normalleşmenin hızlanması ile sektörde büyük bir hareketlilik bekliyoruz. Sektör gerçekten çok büyük bir yara aldı. Bugün pandemi bitse sektörün toparlanması sezon sonunu bulur. Yani yaklaşır bir yıl sürer bu süreç. Sektör olarak hükümetten hibe desteği, sicil affı ve uygun kredi imkanları bekliyoruz. Sicil affı bizim için çok önemli. Çünkü meslektaşlarımızın çoğunun pandemi dolayısıyla sicilleri bozuldu. Bu nedenle kredi almaları mümkün olmuyor. Sicil affı ile bu sorunun çözülmesini bekliyoruz.Turizm sektörünün hükümetten beklentileri arasında kısa çalışma ödeneğinin sezon sonuna kadar devam etmesi de önemli yer tutuyor. TÜRSAB olarak sorunlarımızı ve çözüm önerilerinden oluşan raporumuzu yetkili makamlara ilettik. İlk etapta Halk Bankası ile uygun koşullarda kredi anlaşması yapıldı. Diğer sorunların da takipçisiyiz."
Türkiye'de 12 bin seyahat acentesi bulunuyor. Yaklaşık 100 bin kişi bu acentelerde istihdam ediliyor. Dolayısıyla kısa çalışma ödenenin kesilmesi seyahat acenteleri için sektördeki işsizliğin patlaması anlamına geliyor.
Ancak sektörün yeniden canlanması, eksi normale dönebilmesi sadece iç dinamiklerle ilgili bir durum da değil. Çünkü, ülke ekonomisi için, ülkeye döviz gelesi için yabancı turiste ihtiyaç var. Yabancı turistlerin gelmesi ile ülkelerinin pandeminin genel durumu ve ülkelerin bu konudaki politikaları ile ilgili. Özellikle Almanya, İngiltere ve Rusya gibi ülkeler turizmde bizim ana pazarımızı oluşturuyor. Bu ülkelerin vatandaşlarının Türkiye'ye gelmesi konusunda alacakları kararlar ve uygulayacakları politikalar turizm sektörünün kaderini değiştirecektir.
Bir sektörü büyütmek kolay olmuyor. Yılların emeği ve çabası ile turizm sektörü önemli bir yere geldi. Ama şimdi döviz ve istihdam kaynağımız olan bacasız fabrikada çarklar büyük ölçüde durdu. Çarkların yeniden dönmeye başlaması gerek. Turizm sektörünün canlanması demek beraberinde onlarca sektörün de canlanması anlamına gelmektedir. Bu nedenle sektörün toparlanması için gerekli adımların atılması şart. Böylesine önemli bir sektörün kaybedilmesini kimse istemez.
Mutlu haftalar dileğiyle.