Allah’a şükür üç ayları idrak ediyoruz. Bu mübarek aylarda Kur’an okumaya, tesbih çekmeye, Allah’ı anmaya daha çok özen gösteriyoruz. Bu şekilde bu ayın feyzi ve bereketinden ziyadesi ile istifade ediyoruz. Bu mübarek üç aylarda salgın bir hastalık olan Koronavirüsünün bir an önce yurdumuzu terk etmesi için avuç açıp yalvarıyoruz, dualar ediyoruz.Allah’a iltica ediyoruz.
Kur’an’ın her harfine on sevap, on hasene, on meyve verilirken Recep ayında yüz, Şaban ayında üç yüz, Ramazan ayında bin, Ramazanın Cumalarında binler ve Kadir Gecesinde otuz bin sevap veriliyor. Cenab-ı Hak rahmet feyzinden bol bol ihsan ediyor.Bu şekilde bir rahmet yağmuru yağarken sevap kovalarımızı doldurmak ciddi çalışalım.
Sual: Denildi ki: “Fâtiha ve Yâsin ve Kur’ân Hatmi gibi okunan devamlı zikirler, kudsî şeyler, bazen hadsiz ölmüş ve sağ insanlara bağışlanıyor.
Halbuki böyle az bir tek hediye kısa bir zaman diliminde hadsiz zatlara yetişmek ve her birisine aynı hediye düşmek, akıl ölçüsünün haricindedir.”
Cevap: Her şeyi hikmetle ve harika üstün sanatıyla yaratan Allah nasıl ki hava maddesini kelimelerin şimşek gibi yayılmalarına ve çoğalmalarına bir tarla ve bir vasıta yapmış.
Ve radyo vasıtasıyla bir minarede okunan ezan-ı Muhammedî (a.s.m.) bütün yerlerde ve bütün insanlara aynı anda yetiştirilir.
Öyle de, okunan bir Fatiha dahi, meselâ bütün müminlerin ölülerine aynı anda yetiştirilir.
Bunun için Allah hadsiz kudret ve nihayetsiz hikmetiyle manevi âlemde, manevi havada çok manevi elektrikleri, manevi radyoları sermiş, serpmiştir.
Fıtrî telsiz telefonlarda istihdam ediyor (çalıştırıyor).
Hem nasıl ki bir lâmba yansa, karşısındaki binler aynaya, her birine tam bir lâmba girer. Aynen öyle de, bir Yâsin-i Şerif okunsa, milyonlar ruhlara hediye edilse, her birine tam bir Yâsin-i Şerif düşer. Bir kişiye okunan Kur’an’dan o kişinin sevap alması diğer müslümanların da istifadesine engel olmaz.
Ölülere Kur'an okumak konusunda ehl-i sünnetin görüşü ölülere Kur'an okumakta bir sakınca olmadığı, aksine ölünün bundan faydalandığı yönündedir. Dört mezhebin ve İslam âlimlerinin fetvası bu yöndedir. Asr-ı saadetten beri on dört asırdır bu şekilde uygulanmaktadır. Çünkü Peygamberimiz (sav) ölülere Kur'an okumayı tavsiye etmiş, sahabeler de bunu uygulamış ve gelecek kuşaklara aktarmışlardır.
Bu konuda peygamberimizin bazı hadisleri şöyledir:
"Resulullah (sav), "Kuranın kalbi Yâsîn'dir. Bir kimse onu Allah'ı ve ahiret gününü murat ederek okursa Allah onu affeder. Onu ölülerinize okuyunuz." (Tirmizi)
"Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini Cuma günü ziyaret ederek orada Yasin Sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar." (İbni Mace)
"Bir kimse mezarlığa girer de onbir kez "İhlâs" sûresini okur ve sevabını onlara (ölülere) hediye ederse Cenab-ı Allah, orada gömülü bulunanlar sayısınca kendisine hasenat (sevap) yazar" (Nesei)