Zaruri İhtiyaç-Zaruri Olmayan İhtiyaç

Zaruri İhtiyaç-Zaruri Olmayan İhtiyaç

İnsanın ihtiyaç dairesi nazarının (bakışının) gittiği yere kadar gider. O kadar büyüktür, geniştir.

Hatta, hayal nereye gitse, ihtiyaç dairesi dahi oraya gider; orada da ihtiyaç vardır.

Bu konuda bir gazete haberini örnek gösterebiliriz: Mars’a yolculuk için 80 bin başvuru. Başvuruların, 120 ülkeden geldiği belirtildi. Amerika’da 38 dolar olan başvuru bedeliyle yolculuk için aday olabilirsiniz. Yolculuğun başarılı olması halinde on binlerce insan arasından seçilecek gönüllülerin karşılaşacağı çok sayıda başka sorun da var: Mars’ta temiz su yok, hava solunamıyor, gezegen radyasyon fırtınaları altında kurumuş durumda ve yüzey sıcaklığı pişmeniz için ideal.(https://www.ntv.com.tr/teknoloji/marsa-yolculuk-icin-80-bin-basvuru,EhQuKgYwNUGFdAiBJS5oLw)

Belki, her ne ki elde yok, ihtiyaçta vardır. Elde olmayan ihtiyaçta vardır; elde bulunmayan ise hadsizdir. Halbuki iktidar dairesi, kısa elimin dairesi kadar kısa ve dardır.

Cisme ait ihtiyaçlar vakitlerin farklı farklı olmalarıyla değişir, azalır veya fazlalaşır. Meselâ, havaya olan ihtiyaç her anda var. Suya olan ihtiyaç, midenin harareti zamanlarında olur. Gıdaya olan ihtiyaç, her günde olur. Işığa olan ihtiyaç, genellikle haftada bir defa lâzımdır. Ve bunun gibi…

Bu ihtiyaçlarda geçim yönünden kanaat ve iktisat bizi aşırı ihtiyaçtan kurtarır.

Günümüzde zaruri olmayan ihtiyaçlar zaruri olan ihtiyaçlar hükmüne geçmişlerdir. Köy ve göçebe hayatında bir adam dört şeye muhtaç iken, medeniyet yüz şeye muhtaç ve fakir etmiştir. Çalışma, masrafa kâfi gelmediğinden, hileye, harama sevk etmekle, ahlâkın esasını şu noktadan bozmuştur. Cemaate, türe verdiği servet, ihtişama bedel, ferdi, şahsı fakir ahlâksız etmiştir.

Eşya ile temel ihtiyaçlarımızı karşıladıktan sonra, geri kalanın mutluluğumuza çok az katkı sağladığını bilmek her şeye değer. Bu yüzden eşyanın daha fazlası mutlu etmez. Çünkü mutluluk elimizdekinin tadını çıkarabilmektir en çok.

Tüketerek mutlu olan insan yoktur.

Kendimizde eksik gördüğümüz ne varsa onun tamamlanması bizi mutlu eder.

Çevrene baktığında gerçekten etrafına ışık yayan ve içten mutlu olan kişilerin daha fazla alım gücüne sahip insanlar mı olduğunu yoksa daha tatminkar ve içi dolu bir hayat yaşayan insanlar mı olduğunu söylerdin?

Ailemizle kaliteli vakit geçmek için oda dolusu oyuncağa, spor aletlerine veyahut kamp malzemelerine gerek yok.

“Ne kadar fazla eşyan varsa o kadar hantaldır yaşamın.”

Belki de gelecek nesiller için yapacağınız en faydalı şeylerden biri, tüketimimizi sınırlandırmak ve ihtiyacımız kadarıyla yaşamayı öğrenmek. Daha az eşya ile yaşamaktan keyif alabilmek. (Selen Baranoğlu’nun Elma Yayınevi tarafından yayınlanan Bana Bi Sade isimli kitabından yararlanılmıştır.)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri