Bu sene Kurban Bayramını 11-12-13-14 Ağustos 2019 tarihlerinde (Pazar, Pazartesi, Salı, Çarşamba günleri) idrak-ihya edeceğiz. Bu Kurban Bayramdan ziyadesi ile istifade etmeyi Allah'tan diliyoruz. İnşallah sağlık, huzur, mutluluk ve dayanışma içersinde güzel bir Kurban Bayramı geçiririz. Bu bayram Alllah'a kurbiyetimize, yakınlaşmamıza vesile olur. İnşallah.
Bayramlar sevinç günleridir. Kurban bayramı vesilesi ile hem yurtiçi-yurtdışı fakirleri sevindireceğiz. Hem de akrabalarımızı, eş-dost, komşuları ve bilhassa çocukları sevindireceğiz. Bir televizyon reklamında 123 yaşındaki Mehmet Dedenin söylediği gibi; "Ailen yanında ise zaten bayramdır." Kurban Bayram vesilesi ile en uzak akrabaların dahi hali-hatırı sorulur, hayır duaları alınır. Küsler-kırgınlar barışır.
Arefe günü yani Kurban Bayramından bir gün önce Arafat Dağındaki her iklimden-dünyanın dört bir tarafından gelen milyonlarca hacıların tekbir ve ibadetlerine ve dualarına amin diyoruz. Arefe günü Arafat'ta vakfeye durup daha sonra tavafını yapan hacı adayları da inşallah hacı olmuş olacaklar. Memleketlerine geçmiş günahlarından kurtulmuş ve hacı olma şerefine erişmiş olarak dönecekler.Â
Güzel bir adet olarak arefe gününde 1000 (bin) İhlâs-ı Şerif Suresi (Kulhuvallah) okunması tavsiye edilmektedir.
Hem o Rahmân olan Allah'ın nihayetsiz rahmetinden uzak değil ki, nasıl vazife uğrunda, cihat edip vefat eden olan bir askere şehitlik rütbesini veriyor. Öyle de kurban olarak kesilen bir koyuna, âhirette cismanî bir sonsuz vücut vererek Sırat üstünde, sahibine burak gibi bir bineklik mertebesini vermekle mükâfatlandırıyor. Demek ki ne oluyor. Kestiğimiz kurbanlıklar bizim için sıratı geçmeye yarayan binek oluyor.
Bayram namazlarında İslâm dünyasının zikir ve tesbihiyle yeryüzü büyük depreme geçirip, bölgeler ve etrafıyla Allahu ekber (Allah en büyüktür) deyip,Â
kıblesi olan şanı yüce Kâbenin samimî kalbiyle niyet edip,Â
Mekke ağzıyla,Â
Arafat Dağı diliyle Allahu ekber diyerek, o tek kelime, dünyanın çevresindeki umum mü'minlerin mağara gibi ağızlarındaki havada görünüyor. Birtek Allahu ekber kelimesinin sesinin yankılanmasıyla hadsiz Allahu ekber meydana geldiği gibi, o kabul edilen zikir ve tekbir, gökleri dahi çınlatıp berzah âlemlerine de çalkalandırarak ses veriyor.
İşte Allah, bu yeryüzünü böyle kendine secde eden yapıyor. İbadet eden ve kullarına mescid yapıyor. Ve varlıklara beşik yapıyor.Â
ve kendine tesbih eden ve tekbir getiren, "Allahü ekber" diyen Zât-ı Zülcelâle, yerin atomları adedince hamd ve tesbih ve tekbir ediyoruz.Â
Varlıklar adedince hamd ediyoruz ki, bize bu nevi kulluğu ders veren Peygamberimiz, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmına ümmet eylemiş.