Hayırlısı ile Miladi 2020, Hicri 1441yılı Ramazan Ayına kavuştuk.
Bu Ramazan Ayı’nın tüm okuyucularımıza ve İslam Alemine hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bu vesile ile inşallah İslamın beş farzından biri olan, İslamın alametinin büyüklerinden olan oruçlarımızı tutacağız. Beş vakit farz namazlarımızı vecd ile eda edeceğiz.
Vaktin sünneti olan teravih namazlarımızı koronavirüsü nedeniyle evimizde cemaatle veya müstakil olarak, tek tek kendimiz kılacağız. Aşkla, şevkle, bu Ramazan günlerini tekrar masip ettiği için Allaha bin şükür ederek İftar ve sahurlarımızı yapacağız.
Bu Ramazanda koronavirüs nedeniyle başkalarını iftara çağıramayacağız. Ancak Ramazan paketleri ile muhtaçlara yardım yapabiliriz. Zekatımızı, sadakamızı muhtaçlara ulaştırabiliriz. Ramazan ayına ait fitremizi Ramazan Bayramından önce muhtaçlara ulaştırabiliriz. Diyanet İşleri Başkanlığı bu sene en düşük sadaka-i fıtrı, fitreyi 27 (yirmi yedi) TL olarak tesbit etmiştir. Bu adı üstünde en düşüktür. İnsanlar imkanları oranında bunu artırabilirler. “Ağanın eli tutulmaz.” tabiri burası için tam geçerlidir.
Yazının başlığında belirttiğim gibi bu ay Kur'an Ayı’dır. Kur’an Ramazan Ayında nazil olduğu, indirildiği için bu aya hürmeten biz de içimizi dışımızı Kur’an Nuru ile yıkıyoruz.
Kur’anı evlerimizde, iş yerlerimizde okuyoruz. Mukabelelere de elektronik ortamda katılıyoruz. Bu ay vesilesi ile neredeyle bütün televizyonlar her gün bir cüz okuyarak hatim programları yapıyorlar. Biz de onları takip edebiliriz.
Ayrıca internetten video şeklinde veya MP3 şeklinde hatim programları mevcuttur.
Ramazan ayı uhrevi kazanç için en verimli bir zemin olduğundan şu manevi Nisan yağmurları yağarken, kovamızı, kabımızı, bidonumuzu manen doldurmalıyız. Bu nimetleri zayi etmemeliyiz, kaybetmemeliyiz.
Zaten mide büyük bir fabrika olduğundan koronavirüs nedeniyle aylardır çoğu iş kolları ara verdiği gibi, on iki ayın bir ayında mide vazifesine geçici olarak ara veriyor. Midenin ağlamasına bedel kalp, ruh ve diğer duygular gülüyorlar.
Ramazan vesilesi ile yemek- içmekten uzak kaldığımız için bir nevi meleklik vaziyeti kazanıyoruz. Ramazan “Kur’an Ayı” olduğu için her gün bir cüz okuyarak veya dinleyerek alemimizi nurlandırıyoruz. Fani ömrümüzü bir yönden bakileştiriyoruz.
Kur’anı Peyganberimiz ve Cebrail (AS) arasında okunuyor gibi, Peygamberimizin ağzından dinliyor gibi veya Mütekellim-i ezeli olan Allah’ın bizzat bizimle konuşması olarak dinleyip istifade edebiliriz.
Bu şekilde Ramazan ayında bire bin, Ramazan ayının Cumalarında binler ve Kadir Gecesinde otuz bin sevaba nail olabiliriz.
Bu azami sevaplar ihmal ve tembellikle kaçırılacak sevaplar değildir. Allah bu aydan istifademizi arttırsın, ziyade eylesin.Amin.