Nimetlere şükür nasıl olmalı?

Nimetlere şükür nasıl olmalı?

Bize verilen nimetler çok fazladır. İnsan olarak bizim önümüze kainat sofrası serilmiştir. Biz de bu nimetlere karşı şükürile görevliyiz. Pekala şükür nasıl olmalıdır?

Soru olarak eğer desen: "Şu kapsamlı, sayısız nimetlere karşı nasıl şu sınırlı pek az şükrümle mukabele edebilirim?"

Cevap: Kapsamlı bir niyetle, çok bir inançla. Meselâ, nasıl ki bir adam, beş kuruş kıymetinde bir hediye ile bir padişahın huzuruna girer. Ve görür ki, her biri milyonlara değer hediyeler, makbul adamlardan gelmiş, orada dizilmiş. Onun kalbine gelir: "Benim hediyem hiçtir, ne yapayım?" Birden der: "Ey efendim! Bütün şu kıymetli hediyeleri kendi namıma sana takdim ediyorum. Çünkü sen onlara lâyıksın. Eğer benim iktidarım (gücüm) olsaydı, bunların bir mislini sana hediye ederdim."

İşte, hiç ihtiyacı olmayan ve halkının sadakat ve hürmet derecelerine işaret olarak hediyelerini kabul eden bir padişah var. O padişah o biçarenin o büyük ve kapsamlı niyetini ve arzusunu ve o güzel ve yüksek itikada layıklığını, en büyük bir hediye gibi kabul eder.

Aynen öyle de, aciz bir kul namazında "Ettahiyyâtü lillâh" der. Yani, "Bütün mahlûkatın hayatlarıyla Sana takdim ettikleri kulluk hediyelerini, ben kendi hesabıma, bütününü Sana takdim ediyorum. Eğer elimden gelseydi, onlar kadar tahiyyeler (selamlar, hediyeler) Sana sunacaktım. Hem Sen onlara, hem daha fazlasına lâyıksın." İşte şu niyet ve itikad, pek geniş bir kapsamlı şükürdür.

Bitkilerin tohumları ve çekirdekleri, onların niyetleridir. Hem meselâ, kavun, kalbinde, çekirdekler suretinde bin niyet eder ki, "Yâ Hâlıkım! (Ey her şeyi yaratan Allah!) Senin güzel isimlerinin nakışlarını yerin birçok yerlerinde ilân etmek isterim."

Cenâb-ı Hak, gelecek şeylerin nasıl geleceklerini bildiği için, onların niyetlerini fiilen ibadet gibi kabul eder. "Mü'minin niyeti amelinden hayırlıdır.” Hadis-i şerifi şu sırra işaret eder.

Hem nasıl bir subay bütün askerlerin toplam hizmetlerini kendi namına padişaha sunar.

Öyle de, yaratıklara subaylık eden ve hayvanlar ve bitkilere kumandanlık yapan ve yeryüzünde yaratılmış şeylere halifelik etmeye kabiliyetli olan ve kendi hususî âleminde kendini herkese vekil kabul eden insan, mealen “Ancak sana kulluk eder, ancak senden yardım dileriz.” Fatiha Suresi, 1:5 der. Bütün halkın ibadetlerini ve yardım dilemelerini kendi namına sonsuz haşmet ve heybet sahibi ve her şeyin kendisine ibadet ettiği Allah’a sunar.

Hem “Allah’ım kainatın zerreleri ve o zerrelerin birkaç cisimden, elemandan yapılmış olanları adedince Muhammed’e (A.S.M.) rahmet et.” der.

Her şey namına bir salâvat (Peygamberimize edilen rahmet ve esenlik duası) getirir.

Çünkü her şey Peygamberimizin (A.S.M.) nuru ile alâkalıdır.

İşte, tesbihatta, salâvatlarda (Peygamberimize edilen rahmet ve esenlik dualarında) çok adetlerin hikmetini anla.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri