Uzun süreden beri köşe yazısı yazmıyordum. Çünkü kendimi biraz dinlemeye almıştım. Gazetecinin yazı yazmak için yaşı da başı da önemli değildir. Her yaşta da insan gazetecidir. Ben 64 yaşındayım. Hayatımda ilk kez böyle bir salgınla karşı karşıya kaldım. Böyle bir felaketi de hiç görmedim. Bazı insanlar bu hastalığı ve bu salgını küçümsüyor ve dalga geçiyor. Benim onlara buradan bir mesajım var “Korona vurdum mu öldürüyor?” ona göre ayağınızı denk alın. Bu hastalık zengin, fakir dinlemiyor. Dinlemediğini de görüyoruz. Dünyanın en büyük liderlerinden biri olan İngiltere Kraliçesi Elizabeth’te koronaya yakalandığını biliyorsunuz. Sayın kraliçe nasıl bir yerde yaşadığını da size anlatayım. Öyle bir sarayı var ki her yer koruma tedbirli. Hiç bir hastalığın girmesi mümkün değil. Yemekleri özel yapılıyor. Yatakları her gün düzeltiliyor. Her oturduğu ve kalktığı yer anında temizleniyor. Yani tek kelime ile saray pırıl pırıl ama gel gör ki; Korona hiç kimseyi dinlemeden de en yüksek tahtta da otursan acımadan gereğini yapıyor. Onun için tüm herkese şunu söylüyorum “Olmaz demeyin, dalga geçmeyin, alay etmeyin” diyorum.
Olmaz demeyin, dalga geçmeyin
Olmaz demeyin, dalga geçmeyin