Sohbet esnasında insanlar "Bizim hayatımız roman" diyorlar. Bu konuda bize örnek olan, üniversitede hoca, öğretim üyesi olan bir profesörümüzün hayatından kesitleri dinlemeye bir önceki "Hayatımız Roman" yazısının devamı olarak kaldığımız yerden devam ediyoruz.
"İstiklal marşından sonra bir hoca çıkıp hiç duymadığım ve bilmediğim kelimelerle bir şeyler söylemeye başladı. Yanımızda birisi bunun "İngilizce dili" olduğunu söyledi, çocukların bu okulda bu dili öğreneceklerini söyledi. Öyle ya; Anadolu Lisesi; açılışı da İngilizce ile olacaktı. Konuşan kişinin daha sonra tanıyacağım İngilizce öğretmeni İsmail (soyadı Alpak idi sanırım) hoca idi. Korku ve heyecanım daha da arttı. Ben Türkçeyi iyi bilmezken; hiç duymadığım İngilizce çıktı. Babama yine çok defa isterse eve gidebileceğimizi; bunun daha uygun olacağını, burada yapamayacağımı söyledim. O da her defasında "Bekle; Allah büyüktür; yaparsın. Yapamazsan gelir seni alırım" dedi. O an babamı çok kızdırmamak için ısrarlarımı kısmen kestim. Nasıl olsa başlar, devam edemez ve tekrar eve giderim diye düşündüm.
Konuşmalar bitti; öğrenciler sıra ile sınıflara gittiler. Herkes dağıldıktan sonra babam elimden tutup okul binasının giriş kapısına gittik. Görevli babama bu kıyafetlerle girilemeyeceğini falan söyledi. Babam onu bir şekilde ikna etti ve içeri girdik. A sınıfını sorup bulduk. Babam sınıf kapısına kadar geldi, başımı okşadı "Hele bir sınıfa geç, yaparsın. Olmazsa söz, seni alırım" dedi. Sınıfa girdiğimde o yakışıklı oğlan ve parlayan kız öğrenciler bana daha da parlak, daha güzel ve daha çok beyaz tenli göründüler. Herkesin bakışı arasından sınıfın girişine göre sol tarafın en arkadaki sıralardan birine oturdum.Â
Biraz sonra kapıdan yüzü güleç, samimi tebessüm eden, gözleri şefkatten hafif nemli duran, bakışları merhamet sinyalleri gönderen, naif ve narin duran İngilizce Öğretmeni "Yasemin Çevik Hoca" merhaba çocuklar deyip içeri girdi. Tahmin ediyorum ki bu kadar pozitif bir başlangıçtan tüm sınıf mevcudu en az benim kadar etkilendi ve mutlu oldu. Giyim ve rengim biraz farklı olunca kısa süre sonra yanıma geldi. Durumu kısa sürede anladı. O gün ve o an hiç unutamayacağım bir sahne yaşadım. Şefkatli elleriyle başımı okşadı. Bana "Hiç merak etme; ben sana her konuda yardımcı olacağım. Okula da devam edeceksin. Ne tür sıkıntın olursa yanıma gel" dedi. Bu iksirli davranışı ve adeta hayattar kelimeleri kurumuş odun gibi olan cesedime girip canlandırarak hayatlı bir ağaç hükmüne getirdi; şefkatli ve merhametli bakışları yuvasından kaçmış ruhumu tekrar cesedime getirerek hayat ağacımın çekirdeği hükmündeki ruhuma da insanlığın en ehemmiyetli bir dersi olan "sahip çıkma" sanatını nakşetti.
Onun o andaki ince dokunuşu elektriğin düğmesine dokunulduğunda karanlığın aydınlığa çevrilmesi gibi karanlık ve muamma zihnimi aydınlığa dönüştürdü. Bana ciddi bir kuvvet ve kudret verdi ve "Bismillah" deyip başladım. Yasemin hoca sonraki zamanlarda ve özellikle hafta sonlarında pansiyonda yanımıza gelerek saatlerce bir annenin yavrularına gösterdiği ilginin fazlasını bizlere gösterdi. Bir öğretmenden ziyade çok zaman bize şefkatli bir anne ve anlayışlı büyük bir abla oldu. Ben onun sayesinde kalıp okumaya devam ettim. Emsalim olan ve o zamanın siyasi ve terör olayları içerisinde hayatları perişan olan birçok arkadaşlarımın akıbetlerinden farklı olarak (ki onların bir Yasemin hocaları olmadığı için çok üzülüyorum) hayata tutunmaya çalıştım. Elhamdulillahi min fadlik.
Bu vesile ile;
Sanatkar bir marangozun usta ellerinin maharetiyle kuru bir ağaca şekil verip güzel bir mobilya sanatına dönüştürmesi gibi; şefkatli elleriyle içimizdeki çekirdek hükmünde olan istidatları sünbüllendirip her birimizi meyvedar bir ağaca dönüştüren insan sanatkarı öğretmenlerimizin gününü kutluyorum. Hayat binamın üzerinde kalın bir kalemle çok manalı bir imzası olan " Sayın Yasemin Çevik Hocamın" ve onun gibi hocalarımın ellerinden hassaten öperim.
Kader-i ilahi nihayetsiz acz ve fakrımı nihayetsiz kuvvet ve kudretine şefaatçi yaparak beni Yasemin hocanın şefkat kucağına teslim etti.
Elhamdülillah minel ezel ilelebed.
Prof. Dr. Behçet Al
Gaziantep Ünv. Tıp Fak.
Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Behçet Al hocamızın hayatından kesitlerin yer aldığı yazısı burada bitiyor. Hocamızın hayatından çıkarabileceğimiz ders kendisinin ve öğretmeninin hal dili ile ve çalışarak bizlere mükemmel bir örnek olduğudur. Prof. Dr. Behçet Al hocamıza hayırlı, uzun ömürler diliyoruz.
Formun Üstü
Â
Â