Biliniz ki, varlıklar içinde en kıymetli, değerli, hayattır.
Ve vazifeler içinde en kıymetli, hayata hizmettir.
Ve hayata ait vazifeler, hizmetler içinde en kıymetli geçici dünya hayatının devamlı ve kalıcı olan âhiret hayatına değişmesi için çalışmaktır.
Şu hayatın bütün kıymeti ve önemi ise, devamlı ve kalıcı olan âhiret hayatına çekirdek ve başlangıç ve kaynak olması yönündendir.
Yoksa sonsuz hayatı zehirleyecek ve bozacak bir tarzda şu geçici dünya hayatına bakışı yöneltmek, ani bir şimşeği sürekli bir güneşe tercih etmek gibi bir akılsızlıktır.
Hayatının asıl yapısı, içyüzü de şunlardır:
1. Allah’ın isimlerinin eserleri, varlılardaki izleri, yansımalarının listesi.
2. Cenab-ı Hakkın zatına ait özelliklerin ve Allah’ın sıfatlarını anlamaya bir ölçü.
3. Dış dünyaya ait âlemlere bir ölçü.
4. Kainatın bir örneği, modeli.
5. Kâinatın bir haritası.
6. Şu kainatın bir özeti.
7. Defineler, örtülü hazineler ve gizli hazineleri açacak anahtarların deposudur.
İşte hayatın hakikati, içyüzü budur.
Hayatın görünüşü ise şudur: Hayatın, bir yazılmış kelime ve hem işitilen ve duyulandır. Cenab-ı Hakkın güzel isimlerine işaret eder.
Hayat hakikati, gerçeği de budur: Allah’ın Tecellî-i ehadiyetine aynalık etmektir. Hayatın saadet ve kemali ise, hayatın aynasına yansıyana karşı, şuurla muhabbet ve şevkle ibadet etmektir.
Ey Nefsim! Hayat, böyle gayelere yönelik olduğu halde, ne akıl ve ne insafla hayatını hiç içinde hiç hükmünde olan nefsin hoşlandığı şeyler, zevkler ve hazlara sarf ediyorsun?
Sair canlılar, hatta bitkiler dahi, bahsettiğimiz gayelerin bazısında sana ortaktırlar.
Evet, nar, elma ve dut gibi sanatla yapılmış meyveler birer kudret kalemiyle yazılmış varlıktırlar. Cenab-ı Hakkın isimlerini ilan edip okutturuyorlar.
Onların hayatlarının gayeleri bu gibi emirlerdir.
Yoksa bu meyvelerin biçimlerinin, görünüşlerinin gayeleri olan yenilmek, hayatlarının gayesi değildir. Ancak ölümlerinin bir gayesidir.
Fakat diğer canlılar, bütün gayelerde sana eşit olamaz.
Çünkü kapsamlı, geniş ayna sendedir.
Sen dahi, senden çok aşağı olanlardan daha aşağı olma.
Müminin kıymetini ilân eden şu hadis-i kudsî sana kâfidir.
“Ben göklere ve yere sığmam, fakat mü’min kulumun kalbine sığarım.” el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:165; İmam-ı Gazâlî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, 3:14.
Sonuç olarak; ey nefsim, dünya hayatını asıl hedef yapsan ve ona daim çalışsan, en küçük bir serçe kuşunun bir ferdi hükmünde olursun. Eğer ahiret hayatını asıl hedef yapsan ve şu hayatı dahi ona vesile tarla etsen ve ona göre çalışsan o zaman ne olur? O vakit hayvanların büyük bir kumandanı hükmünde ve şu dünyada Cenâb-ı Hakkın nazlı ve dua eden bir kulu, hürmet edilen ve saygı duyulan bir misafiri olursun. İşte sana iki yol istediğini seçebilirsin. Hidayet ve başarıyı merhametlilerin en merhametlisi olan Allah’tan iste.