Hafta başından buyana mağlubiyeti kabullenen ve Galatasaray'ı gözünde büyüten Sumudica, yenilginin kılıfını önceden hazırladı. Bu taktik olabilir, rakibi yumuşatmaya çalışabilir ama, bu Galatasaray. Öyle taktiklere gelecek bir takıö değil. Ve senin karşındaki Fatih Terim... Bu ligin en iyi hocası ve işin kurdu. Sumudica ya böyle olacağını biliyordu, yada takımına güvenmiyor. Maçın başlamasına dakikalar kalmış halen diyor ki, "Galatasaray büyük takım biz kaybedebiliriz" diyor. Pes yani... Ve kaybettik. Sen takımın psikolojisini düşünebiliyormusun, futbolcuların Galatasaray karşısındaki ruh halini düşünebiliyormusun. Ve oynanan maça bakıldığında Galatasaray'ın hem yorgun olduğunu hemde sıkıntıların olduğunu gören Gaziantep FK oyuncuları hocalarına rağmen mücadele ettiler, etkili olmaya çalıştılar ama gücümüz bu kadar. Maçın ikinci yarısında baskı kuran ev sahibi ileride etkili olsada netice değişmedi. Galatasaray yürüyerek üç puanı alırken hocası bir hafta önce kaybetmeyi kabullenen Gaziantep Futbol takımı ise eli boş ayrıldı sahadan. Ama buna nasıl önlem alınır bilmiyorum ama, Gaziantep FK kendi kendine zarar verdi bu maçta.
Sumudica, maç başlamadan başladı övmeye, maç bitti halen “Ben Zidane miyim” diyor. Sonuçta siz 3 milyona dayanan nüfusu ile Türkiye’nin 6. büyük şehri Gaziantep’i temsil eden bir takımın teknik direktörüsünüz. Maç öncesi mağlubiyeti kabullenmek, maçtan sonra böyle konuşta zaten sonucu belli etmişti… Ama, yönetimin sessizliğini anlamıyorum, işte o beni şaşırtıyor.
MAĞLUBİYETİ KABULLENMEK...
MAĞLUBİYETİ KABULLENMEK...