İnsanın ömrünün yaklaşım üçte biri uyku ile geçmektedir. Uykunun sırları tam olarak anlaşılamamıştır.Â
Uyku insan için mutlaka gerekli bir ihtiyaçtır.Â
Uykuda çok kısa bir zaman parçasında insan çok işler yapabilmektedir. Elsiz ayaksız yürür. Gözsüz kulaksız görür ve duyar. İyi- kötü hislerin hepsini hisseder. Korkar-sevinir, ağlar-güler vs. Allah Uyku ile ilgili olarak bizlere ne diyor? "Uykunuzu bir istirahat kıldık." Nebe' Sûresi, 78:9.Â
Allah, Amme Surenin başında, kıyamet gününü ispat için der: "Size yeryüzünü güzel serilmiş bir beşik, dağları evinize ve hayatınıza hazineli direk, hazineli kazık, sizi birbirini sever, dostluk gösterir, cana yakın çift, geceyi rahat uykunuza örtü, gündüzü geçim temin etme meydanı, güneşi ışık verici, ısındırıcı bir lamba, bulutları hayat suyu çeşmesi gibi ondan suyu akıttım.Â
Basit bir sudan bütün rızıklarınızı taşıyan bütün çiçekli, meyveli çeşitli eşyayı kolay ve az bir zamanda yoktan yaratırız. Öyleyse, iyi insanların kötü insanlardan ayrıldığı gün olan kıyamet (dünyanın sonu) sizi bekliyor. O günü getirmek Bize ağır gelemez."
Burada özellikle "Uykunuzu bir istirahat kıldık" ifadelerine ve "Geceyi rahat uykunuza örtü" ifadelerine dikkatinizi çekmek istiyorum. Hakikaten gece ve uyku bizler için, insanlık için olmazsa olmazdır.
Uyku sayesinde insan zindanda dahi olsa başını Hacer-ül Esved'in (Kabe'nin köşesindeki, tavaf için başlangıç noktası olan, Cennetten indirilmiş siyah taş) altına koyabilir.
Uyku sayesinde hasta olan bir insan bir an da olsa her türlü kederlerinde kurtulabilir.
Uyku için ölümün küçük kardeşi denilmiştir. Yani her gün bir nevi ölüyor ve diriliyoruz.
Uyku sayesinde herkes tüm geçmişleri ve o mekanda olmayan hatta ahirete göçmüş sevdikleri ile kolaylıkla görüşebilir.
Hatta Peygamberimiz Hz. Muhammed'i (ASM) uykuda görmemiz dahi mümkündür. Eğer bir insan peygamberimizi rüyasında görmüş ise muhakkak, kati olarak peygamberimizi görmüştür. Çünkü şeytan rüyada Peygamberimizin şeklini, suretini alamaz.
Sahih Hadisle, Peygamberliğin kırk parçasından (cüz'ünden) bir parçası (cüz'ü), uykuda sadık rüya suretinde ortaya çıkmıştır. Yani Peygamberimizin gördüğü rüyalar daha sonra ayın on dördü gibi aynen çıkmıştır. Peygamberimizin Allah tarafından Peygamberimize gönderilen emir ve yasakların gelmesinin başlangıcında gördüğü rüyalar, sabahın açılması gibi aşikar, açık, doğru çıkıyordu.
Herkesin başında çok defa tekrarlanmıştır ki, birisinden bahsediyorken, ani kapı açılarak, tahminin üstünde, aynı adam gelir. Hatta meşhur sözlerdendir ki: "Kurdun bahsini ettiğin zaman topuzu hazırla, vur; çünkü kurt geliyor." Demek bir önsezi ile, İlahi hakikatleri hisseden ve manevi zevkleri alan his, duygu, kısaca o adamın gelmesini hisseder. Fakat aklın şuuru kapsamadığı için, bilerek ve isteyerek değil, iradesiz olarak bahsetmeye sevk eder.Â
Sonuç olarak; Uyku nasıl ki sıradan insanlar için rüya-yı sadıka (doğru olan rüya) yönünde bir velilik mertebesi hükmündedir. Öyle de, herkes için, gayet güzel ve muhteşem bir Rabbani sinema seyir yeridir. "Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen güzel rüya görür. Güzel rüya gören hayatından lezzet alır." Burada "Güzel rüya görür" ifadesi, mevcudatın hayali bir şey olmadığına vurgu yapar. Güzel bakışın insana nasıl dünya ve ahiret saadeti ve mutluluğu getirdiğini ifade eder.
Â