15. Hafta sonunda 7 galibiyet, 7 beraberlik, tek mağlubiyet İstanbul'da ligin ilk haftası Galatasaray önünde, toplanan 28 puan ve 15. Haftanın 97. dakikasında var'ın icat ettiği saçma sapan penaltı ile kaçan liderlik.Hepimiz sinirleniyoruz, hepimiz hakemlere, var'a öfkeliyiz.Çünkü liderlik hele 15. haftada zirvede olmak bambaşka bir his, ben sınıf atladım, ben artık aşağı sıralardaki puan cetveline bakmıyorum, zirveye bakıyorumun mesajı.Ama olmadı, kaçtı, gitti.Şimdi oralarda takılmamak gerekir.Çünkü geçen 14 hafta ve Cumartesi günü dondurucu Erzurumspor deplasmanında ekranları önünde Gaziantepli futbolseverlerin gönlünü ısıtan bir takım vardı, bir futbol gösterisi, bir şov vardı.Bir oyun planı olan, kimin ne yaptığı, ne yapacağı belli olan kaleden başlayarak, savunma, kanatlar, orta alan, hucüm aksiyonları ile oynayan bir takım.Bir Maksim olsaydı bu maç 90 + lara kalmadan çok önceleri biterdi. Erzurum'da bitmedi, şimdi önümüzdeki haftalarda biter, bu yolun sonunu sadece sizin taktiğiniz, sizin oyun planınız, kaleciniz, savunmanız, orta alanınız, forvetleriniz belirlemiyor, üst akıl, futbolun baronları belirliyor.Onun için üzüntü, hayal kırıklığını bir tarafa atıp oyun planına sadık kalarak, savaşmaya devam.Şimdi gelelim ;Eleman mı ?Sahibi mi ?Yada Gaziantep FK mı ?Şumudicaspor mu ?Ülke futbolu ve yönetenler Türkiye'de UEFA Kupasını kazanmış, Türk milli takımı ile turnuvalarda yarı final oynamış Fatih Terim hocaya Ünal Aysal tarafından eleman benzetmesi yapılmadı mı ?Bunun anlamı şuydu ?Fatih Terim imparator olabilir, kupalar kazanabilir, milli takımı çalıştırabilir ama burası 1905 Galatasaray Ali Sami Yen, Turgay Şeren, Metin Oktay ve benzerlerinin kulubü, burayı seçilmiş başkan ve yöneticiler idare eder.Benim mukavele imzaladığım elemanım değil, diyerek noktayı koydu.Gelelim Gaziantep FK'ya ;Sahi siz şu anda bu kulübü kongrenin seçmiş olduğu başkan ve yönetim mi idare ediyor zannediyorsunuz.Öyle olsa 100 bin dolar soyunma odasında Şumudica tarafından dağıtılır mı ?Öyle olsa Ayhan Akman, Fatih İbradi ve benzerleri başkan ve yönetime rağmen gönderilebilirmiydi ?Öyle olsa tüm transferler, gelenler, gidenler sadece Şumudica imzalı ve onayı olmadan yapılabilirmiydi ?Şu anda kulübün her türlü yapılanması, yemeğinden, seyahatine, uçağından, otobüsüne, otelinden, uykusuna kadar Şumudica görmeden yapılabilirmi ?Futbol şube sorumlusunu Alanya'da otobüse bindirmeyebilirmiydi ?Özel uçak tutup yanına vatandaşlarını alıp kimseye haber vermeden ülkesine gidebilirmiydi ?Kimin ne kadar alacağına, primlerine, izinlerine kadar her şey onun iki dudağının arasında değil mi ?Bakın şimdi imza uzatma meselesi var, gündemde.Hakkıdır , uzatılmalıdır. Ama şöyle bir örnek Bein sportun, sponsorların, taraftarların, reklamların, kombinelerin, locaların olmadığı bir dönemde sadece kendisinin istediği zam oranı şimdikinin üç katı, buda yetmiyor tüm topçularına zam yani kulübün bütçesi küçülürken, kendilerinin bütçesi şişecek.Şu anda bunların hiç biri konuşulmuyor, gündeme getirilmiyor. Çünkü galibiyetler, zirve yarışı ve puanlar kar gibi bembeyaz tüm olumsuzlukların üstünü örtüyor, ya sonra ?Koskoca Galatasaray, Trabzon, Beşiktaş, Fenerbahçe maddi olarak ne durumdalar ?Onun için ben bugünü değil, Şumudica sonrasını görüyorum, değerlendiriyorum ve ürperiyorum, korkuyorum.Çünkü şu anda sadece şehirde değil kulüpte öyle bir atmosfer var ki, oynayanlar değil, kapıdaki güvenlikçisinden, çaycısına, yemekçisine kadar herkes Şumudica'ya imparator ve haşa tanrı muamelesi yapıyor.Ortada kulüp yok, Şumudica var. İddia ediyorum.Başkan ve yöneticiler ile Şumudica sıradan bir personeli çağırsınlar ve şunu sorsunlar ?Oğlum tesisin en üstünden atla Şumudica desin itirazsız sonuna bakmadan atlar, başkan ve yönetim için giriş katından atlamaz.Anlayana sivri sinek saz.....!
ELEMAN MI? SAHİBİ Mİ?
ELEMAN MI? SAHİBİ Mİ?