ŞEYH SEYYİD ABDULKADIR GEYLANİ HAZRETLERİ
Müslüman bir ülkede müslüman bir ailede dünyaya geldiğimiz için Rabbime ne kadar şükretsek azdır.Biz geleneklerine bağlı bir milletiz, ailemiz bizim kalelerimizdir. Aile büyüklerimizi değil fazlalık olarak görmek, Ulu çınarlar misali onlara hürmet duyarız.Avrupa da öyle mi ya. Insanlar yaşlandıklarında fazlalık olarak görülüp,öteleniyor. Yaşlı bir kadın , o kadar yanlızdır ki intihar etmeye karar verir. Bir ara kapı ısrarla çalınır boynuna geçirdiği ipi çıkarıp kapıyı açar, kıştır ve güler yüzlü bir çocuk Allah sizi davet ediyor deyip onu camiye davet eder ve mutluluk içinde uzaklaşır. Kadın kala kalır , camiye gidip gelmeye başlar ve içinde bulunduğu yanlızlık duygusundan kurtulur bir müddet sonra da müslüman olur.
ÂBirine hitab edebilmek birinin gönlüne dokunmak ilahi bir ikram olsa gerek.Â
Yaradılışımız gereği her birimiz meşreben birbirimizden ayrı olarak yaratılmışız.Dolayısıyla herkes aynı anlayışa sahip olamaz. Allahın emri olan tebliğe talip oldun mu sadece ilim sahibi olmak yetmez,Kimi zaman ilimle verebilecek bir cevap bulamayız ve işte o zaman irfan sahibi de olmak gerekir. Misal, nefsi emmareye rıza gösterip,davetiye çıkardığı nefsani hastalıklarla kulluğunu bozmuşken, güzel bir dönüşle bu beşeri hallerini terk edip hakkın davetine uyup,Allah'ın namaz kılın emrine itaat ederek namazını kılsa, bir müddet sonra namazlarını gözü yaşlı kılmaya, abdestini kontrol etmeye, inceden inceye daha istekli daha itinalı olmaya başlar. fıkhi konularda bilgi sahibi olur ve yaşadığı Huşu tüm ruhunu sarar. Müslümanım diyen birinin de müslümanca yaşıyor olması gerekir,aksi halde kişi kendine zulm etmiş olur ki, Allah hiçbir şekilde zalimleri sevmez.
Allah lütuf ve ikram sahibidir.Â
HAYIRLI CUMALAR dilerimÂ
HAZIRLAYAN :24Â