Bu şehrin futbol hikayesinde ilk iki isim yazılsa, bir tanesi Talat Özkarslı ( Koçero ), diğeride Sakıp Özberk olurdu.
1960 ve 1970'li yıllarda daha ortada Gaziantep'te profosyonel takım ve futbol yokken, onlar deşti tarladan, zerdalilik sahasından İstanbul Galatasaray, milli takım, Ankaragücünde bu şehri temsil ettiler. Gaziantepspor fitilini ateşlediler. Gaziantepspor takımının temelini attılar, profosyonelliği bu şehre taşıdılar.
Talat Özkarslı'da, Sakıp Özberk'te kendilerine has ayrı kişiliklerdi. Ama özellikle o yıllarda profosyonellikten ziyade amatörlük had safhadaydı. Şehreküstü, Mekikspor, Kale, Akyıl, Çınarlı, Gazispor, Karşıyaka, Oğuzspor inanılmaz rekabetler vardı.
Talat Özkarslı inanılmaz Göztepe, Galatasaray ve milli takım kariyerine rağmen Gaziantep'i, Şehreküstüyü ve buradaki camiasını, arkadaşlarını seçip kaldı.
Sakıp Özberk ise Gaziantep yerine Türkiye'yi yetmedi Avrupa'yı seçti. Süper liglerde ilk Gaziantepli teknik adam olarak görev yaptı. Dolaşmadığı, başarılı olmadığı Anadolu takımı kalmadı. Yetmedi Gaziantepspor ile Avrupa kupalarına çıktı. Celal Doğan ve Asım Atmaz ile her ne kadar fikri ayrılıklarda, sahadaki kombinasyonlarda, transferlerde ayrı düşselerde çoğunda haklı çıktı. Gönderildi, çağrıldı, gönderildi, gel denildi. Kısaca rahmetli Demirel gibi dört defe gitti, beş defa geri döndü.
Bende 1994 yılında ilk gazetecilik yaşantımızda kendisiyle birlikte görev yaptık. Çoğu zaman eleştirdim, ters düştüm ama oda, bende insani ilişkilerimizde hiç ters düşmedik. O bana saygı gösterdi, bende ona. Çünkü ikimizinde hedefi Gaziantepspordu.
Nice acı tatlı maçları, hüzünleri, sevinçleri, avrupayı birlikte yaşadık.
O bir islami devrimciydi bana göre, vizyoner, bu şehrin hem Gaziantepspor'da hemde Türkiye'de teknik direktör olarak önünü açan isimdi. O kapıdan başta Hüseyin Kalpar olmak üzere onlarca isim profosyonel kulüplere gitti.
Koçero ve Asım Atmaz ile buluştu. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun inşallah.