Bir yanda 9 yıllık şampiyonluk hasretine nokta koylmak için Türkiye’nin “Los Galacticos”unu oluşturmaya çalışan Fenerbahçe, diğer yada deprem nedeniyle verdiği arayı bırakıp yeniden lige dönen, bölge insanına umut ve moral olmaya çalışan Gaziantepspor…
Fenerbahçe 4-3-3, 4-4-2’yle başladı oyuna. Henüz 3. Dakikada Edin Dzeko attığı gol adeta ders niteliğindeydi. “Göstere göstere attı” derler ya… Öyle bir goldü…
Bu gol tribünleri fark beklentisine sokarken, yine Dzeko’nun 18’de attığı gol bu beklentilerin boşa olmadığını gösterir gibiydi. Ancak 23 dakikada Maxim, 3 dakikada iki sarı kart görüp, oyundan atılınca, oyunun da, futbolun da rengi değişti. Hakem verdiği penaltıyı iptal etti.
Gaziantepspor can havliyle bir gol buldu devre biterken… İkinci 45 dakikada Gaziantepspor’un çırpınışları yetmedi. Fenerbahçe penaltı kaçırmakla kalmadı. Penaltı kadar net pozisyonlardan da yararlanamadı.
Aslında maçla ilgili değerlendirmeyi 23 dakikayla sınırlamak gerek. Yani 11’e 11 oynanan bölüm. Teknik direktör Erdal Güneş dirençli bir takım yaratmış ama çok sinirli… Bu sinir onların başına çok iş açacağa benziyor…
Fenerbahçe ise bugüne kadar oynadığı maçlardan çok uzak bir görüntü sergiledi. İki takım için de bu maça bakarak bir şey söylemek pek mümkün değil.
Ama kazanmak elbette çok önemli…