Abdulkadir Geylani hazretleri bir gün kıymetli bir elbise giyer ve iyi bir ata binip talebeleriyle gezintiye çıkarlar.Karsilarina bitkin ,yorgun, perişan halde bir Mecusi çıkar,ve Abdulkadir Geylani'ye Efendimiz'in (sav) şu hadisini söyler ;Bu dünya mü'mine zindan, kâfire cennettir...der ve Ya Gavs öyle mi?..
Abdulkadir Geylani hazretleri atından iner ve adama sağ kolunu uzatır içeri bak der.Aman Ya Rabbi ne görsün Abdulkadir Geylani hazretleri cennette oturuyor,sonra sol kolunu uzatır , şimdi ne görüyorsun buyurur,korku ve dehşet dolu gözlerle kendimi görüyorum ya gavs cehennem ateşinde yanıyorum der ve ellerine yapışır kurtar beni diye şehadet getirir, Rabbine iman eder.
Bizler bir avuç kuru toprak iken can verildi sayısız zenginliklerle bezendik, her can kendi şahsına münhasır yaratildik,algilarimizi kolaylaştırmak için zamanla kelimelerle ,rakamlarla dünya ölçeğinde ilkel ifade yöntemleri ile sınırlandırıldık.Ne zaman ki maddenin ötesine geçersek o zaman ölmeden peygamberlerin, velilerin, Abdulkadir Geylani gibi Allah dostlarınin davet ettiği,çizdiği yürüdüğü izlerini bıraktıkları hakikat yolunda onlar bu dünyadan maddeten göçmüş olsalar bile,yüzyıllar da geçse biz de onlarla birlikte yürüyebiliriz.
Bu dünya hayatı ne kadar şaşalı olsa da mü'minler için cennet hayatının yanında çok sönük kalır ve en önemlisi Hakka ulaşmak, o huzur her şeyin ötesinde tek gayemizdir.
HAYIRLI CUMALAR dilerim