Merhum ünlü işadamı Üzeyir Garih bir seminerde; “Hayat havaya attığımız 5 topla oynanan bir oyundur. Bu toplardan sadece bir tanesi lastiktir, diğer toplar ise camdandır" demiş ve şunları eklemiş :
Bu toplar; işimizi, ailemizi, sağlığımızı, dostlarımızı ve benliğimizi temsil etmektedirler.
Bu 5 top içerisinde bir tek işimiz lastik toptur. Onu düşürsek bile daima zıplatabiliriz.
Ancak diğer 4 top ise camdan yapıldığı için düştüğü an kırılır ve bir daha yerlerine yenisi konulamaz !
Bunu fark etmeli ve hayatımızı bu dengeye göre kurmalıyız.
Oysa günlük hayata baktığımızda hepimiz O lastik topu havada tutabilmek uğruna, diğer önemli olan topları kırıp dökmezmiyiz ?
İnsanoğlu, yeryüzünde kalp kıran tek canlıdır. Öyle ki kalp kırmak, dönüşü olmayan bir yol gibidir ama aslında en büyük zararı; kalp kıran kişinin kendisi görür.
Herkesin bildiği bir hikaye vardır :
önyargılı ve sürekli kalp kıran bir çocuk vardır. Devamlı arkadaşlarını kaybedip yalnız kalmaktadır
Bunu gören babası birgün oğluna “Her kırdığın kalp için buraya bir çivi çak” diyerek bir tahta parçası uzatıverir. Oğul, babasının dediğini yapar ve her kırdığı insan için tahtaya bir çivi çakar.
Bir süre sonra bakar ki, tahta çivilerle dolmuştur. Tahtayı babasına gösterir ve babası “Şimdi ise kırmış olduğun insanların gönlünü al ve her kazandığın kalp için tahtadan bir çivi sök” der. Çocuk söyleneni yerine getirmek için çivileri tamamen söktüğünde tahta delik deşiktir.
Bunu gören baba şöyle der; “İnsan kalbi tahta gibidir oğlum. Kırdığın kalbi belki düzeltirsin, ancak izi her daim kalır”
Dostlarımızı çantada keklik sanmayalım. Onlarsız hayat anlamsızdır. Hayatı çok hızlı koşmayın. Nereden geldiğinizi ve nereye gittiğinizi unutmayın.
Hayatın bir yarış değil, her saniyesinin tadı çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Camdan toplarınızın hep havada olması ve hiç kırılmaması Doslar için dileğimdir.