25 Aralık'ta bu şehir nasıl Fransıza, İngilize, İtalyana nasıl isyan ettiyse.
7'den 77'ye işgalcilere, direnişcilere silah olmadı, taş, yetmedi yumruk ile savaşıp teslim olmadıysa ve bu şehir Karayılan, Şahinbey, Şehitkamiller çıkarıp Dünyanın tek gazi şehri olduysa ruhunda isyan, direniş ve teslim olmama vardır.
Erol Bulut'a teşekkür ediyorum....!
Çünkü bu şehri yeniden bu takımla bütünleştirip kenetlediği için.
Kendisi sadece bu takımı değil, şehri, futbolcuları para için jurnalleyip ve 25 trilyon parayı alıp Cuma günü tek başına İstanbul'a giderken bu takım cumartesi günü Ankara deplasmanındaki Ankaragücü maçına tüm şehir gitti.
Gidenler trübünde bir kişilik, iki kişilik değil, 10 kişilik bağırdılar.
Şoföründen, malzemecisi, doktoru, tesis çalışanları, personel hepsi futbolcular ile birlikte sanki sahada oynadılar.
Gaziantepsporlu futbolcular ilk kez birlikte koştular, birlikte mücadele ettiler, birlikte pres yaptılar, birlikte topun önüne yattılar, birlikte gol attılar.
Maçı televizyondan izleyen Gaziantepliler dualarla takımlarına destek oldular.
Gelelim Hatayspor maçına. Rakip üç gün önce geçtiğimiz yılın şampiyonu Trabzonsporu yenip zirvenin dışına atmış bir takım.
Gaziantepspor yine Ankaragücü maçında olduği gibi iyi başladılar. Oyunun ve topun kontrolü bizdeydi ama kalemize gelen ilk topta golü yedik. Fakat kimsenin bugün pes etmeye niyeti yoktu. Çünkü trübünde, protokolde, basın trübününde, özel güvenlikçilerinde herkes takım gibi inanmış ve savaşıyorlardı. Nitekim attılar, attılar, attılar, attılar iki maçtır şu daha iyi diyeceğimiz isim yok, çünkü kötü olan, art niyetli, euro ve dolar için koşan savaşan yok. Hepsi forma, arma ve genç teknik adam için savaştılar.
Bu maç aynı zamanda Ankaragücü maçının tesadüf ve Erdal Güneş'in şişirilmiş balon olmadığının test maçıydı.
Benim yazılarımı takip edenler bu genç teknik adamın iki yıl önce Sumudica sonrası bu takımın başına geçmesi gerektiğini bilirler.
Bu açıdan artık Erdal Güneş'i test etmeyi bırakıp 15 maçta tek galibiyete rağmen onu burada tutanları test etmek gerekir.
Teşekkürler Erol Bulut.
Bize unuttuğumuz takımı yeniden hatırlattığın ve bu şehri yeniden kenetlediğin için.
Artık 1 Şubat Güneş bir başka güzel doğacak. Bu şehrin üstüne.