Altı haftadır kazanmayan Gaziantep Futbol Kulübü, ligin son sırasındaki İstanbulspor’a konuk oldu. Maxsim, Markoviç ve Abdülkadir evde kaldı. Ev sahibinin de eksikleri hayli fazla.
Dengeli geçen bir ilk çeyrek izledik. Rakibi sahasında kabul eden, sabırla top çeviren, rakibin pas hatalarını değerlendirip hızlı atak deneyen bir İstanbulspor vardı. Rakibin iyi kapanması ve oyun kurmalarına izin vermemesi nedeni ile çok sayıda yan pas, geri pas tekrar yan pas denemek zorunda kaldı Gaziantep’li futbolcular.
Konuk ekip orta saha oyuncularının futbol meziyetleri hep aynı olduğundan meşin yuvarlağı üçüncü bölgeye taşımakta zorlandılar. Tabii bunda Maxsim’in olmaması da etkili oldu. Sagal’ın gayreti de yeterli olmadı. Kitsiuo ve H.İbrahim hücum aksiyonlarında fazla rol almadı.
Sarı-siyahlılar çok koştu, rakibin oyun kurmasına izin vermedi. Emir ve Valon’la kanatlardan hızlı çıkma gayreti vardı. Beklendiği gibi konuk ekip duran topla buldu golü. Kornerden gelen topu Jetkoviç usta işi bir kafa vuruşu ile takımını öne geçirdi. Golden sonraki ev sahibi atakları skoru değiştirecek düzeye ulaşmaktan uzaktı.
İkinci perdede aynı görüntüler devam etti. Golle rahatlayan Gaziantep, daha özgüvenle oynadı ama bir türlü organize atak geliştiremediler. Oyuncu değişiklikleri de yaraya merhem olmaktan uzaktı. İstanbulspor ise topa sahip olduğunda hızla rakip ceza alanına kadar gitti, çok sayıda ceza sahasına orta ve duran top şansıda buldular ama final paslarındaki telaş ve acemilikten pozisyon üretemediler. Ama Uzatma dakikalarında buldukları pozisyonda kaleye giden şuta Mustafa’nın elle müdahalesi ile kazandıkları penaltı emeklerinin karşılığı oldu. Valon Ethemi tabelayı değiştiren isim oldu.
Gaziantep’in galibiyet hasreti yedi maça çıkarken, ev sahibi haftalar sonra puanla tanıştı. Uzun sözün kısası; Maxsim’siz Gaziantepspor seyretmek keçi boynuzu çiğnemek gibi bir şey..!