İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle bu haftası Salı yazıma başlıyorum.. Daha önce gündem getirdim, yine yazıyorum. Gaziantep, “Gazilik” ünvanıyla, sanayisiyle, turizmiyle, kültün ve sanatının yanında gastronomisiyle dünyanın gözbebeği şehri. Ama ne yazık ki, televizyonları sabah açıyorum Gaziantep, akşam açıyorum Gaziantep… Yaşanan olaylar şehrimiz adına kötü bir reklam oluyor. Daha önce söylediğim gibi Müge Anlı ile Tatlı Sert, Didem Arslan Yılmaz ile Vazgeçme, Esra Erol’un programı ve Seda Sayan’ın programlarında ha bire Gaziantep gündem. “Neler oluyor bu şehirde” demekten kendimizi alamıyoruz. Bu kadar aile içi olayların canlı yayınlara taşınması hiçte hoş değil. Televizyonlarda yayınlanan bu programlarda maalesef Gaziantepli olduklarını söyleyen bazıları yaşadıkları ailevi sorunları tartışıyorlar. Aman haaa.. Gaziantep’te genelde bu tür olaylar pek olmaz. Bu insanların Allah yardımcısı olsun. Ama, şehrimizin isminin de bu tür konularla gündeme gelmesi üzüyor bizledi.. Geçtim bunları, hele hele önceki gün yaşanan 15 yaşındaki kıza taciz iddiası inanın beni şok etti. İnsan olan bir kişi bunu yapar mı? hayır.. Düşünün 15 yaşındaki bir kızı asansörde yakalayan densiz bıçağı boynuna dayayarak taciz ediyor. Bu çocuğun psikolojisini düşünebilirmusunuz? Ailesi, hatta tüm şehir halen şokta. Bu durumlara neden gelindi bilmiyorum ama, biran önce Gaziantep’in kendine gelmesi gerekiyor. Hele hele geçtiğimiz haftalarda yaşanan silahlı kavgalar, vurulmalar, olaylar zaten başlı başına bir sorun. Bunların önüne geçmek için daha sıkı tedbirler gerekiyor. Öncelikle tedbirleri artırmak gerekiyor. Bu tür olayların önlenmesi, Gaziantep isminin canlı yayınlarda duyulması inanın bizleri üzüyor. Milyar dolar ihracat yapan, sanayisiyle, kültürüylü, yemekleriyle örnek bir şehir Gaziantep. Bu şehrin isminin kötü lanse edilmesinin nasıl önüne geçilecekse biran önce geçilmeli..
GAZİANTEP FK’DA KONGRE SÜRECİ VE YAŞANANLAR
Aslında uzun süredir spor yazmıyorum.. Ama yakından takip ediyorum. Zaman zamanda Spor Müdürümüz Mustafa Teke ile futbol, basketbol, voleybol ve tüm branşlarla ilgili görüş alış verişinde bulunuyoruz. Ve.. Kendisine şunu sordum? “Gaziantep FK’nın durumu nedir” diye… Oda yönetimsel sıkıntılar olduğunu, transferde hatalar yapıldığını ve yanlış politika izlendiğini söyledi. Tabi, 2004-2005 sezonunda bu kulüp şampiyon olurken bizler gecemizi gündüzümüze kattık ve el birliğiyle bu şehre şampiyonluk heyecanı yaşattık. 20 kişiyle aldığımız kulübü 20 bin taraftarla teslim ettik. Kamil Ocak Stadı’nın tribünleri tıklım tıklım doluydu. Ve o dönemlerde kenetlenerek, birbirini sarıp sarmalayarak bu kulüp şampiyon olmuştu. Orada yönetimin kenetlenmesi, ilgi alaka şampiyonluğu ve başarıyı getirdi. Fakat, şimdi bakıyorum Gaziantep Futbol Kulübü’nde belirsizlik var. Yönetim ile teknik heyet ve futbolcular arasında kopukluk var. Eğer bir kulüpte yönetimsel sıkıntı varsa, tüm sorunların başlangıcı demektir. Mevcut başkanın yönetimi pek sarıp sarmaladığını göremedim. Sezon başında 15’ten fazla yönetici istifa edince yönetim boşluğu yaşandı. Bu boşlukta hem ekonomik kriz ortaya çıktı, hemde sezon başı transferlerinde hata üzerine hata yapıldı. Tabi, şimdi Ocak ayında yeni transferler isteniyor. Peki, hem gelene hem gidene parayı nereden bulacak bu kulüp.. O zaman ister istemez sıkıntı oluyor. Kongre süreci devam ediyor. Bu süreçte ne olur? kimler yönetime girer bilmiyorum ama, yönetime girecek isimler lider istiyor. Baştaki lidere inanırlarsa ben kulübün yeniden toparlanacağına inanıyorum. Fakat, şu andaki görüntü beni karamsarlığa itiyorum. Bu şehrin kulübünün yönetim aramaması ve listeye yazacak isimleri seçmesi gerekirdi. Fakat, gelinen noktada bu kulüp yönetici arıyor. Valla gerisini siz düşünün…