Konyaspor deplasman galibiyeti, bir hafta ara ve kupa da tur atlayarak gitti Gaziantep Futbol Kulübü Alanya’ya. Arda stoperde, Ömürcan bekte şans buldu. Djilobodji de formasına kavuştu.
İlk dakikalarda topa sahip olma mücadelesi vardı. Alanyaspor bir adım önde olsa da Gaziantep uzun paslarla rakip ceza alanına girmeye çalıştı. İlk çeyrekte notlarımıza pozisyon düşemedik.
Tempo bir türlü yükselmedi. Ahmet Hasan takımı adına net bir pozisyonu değerlendiremedi. Baskısını giderek rakip kalede daha çok hissettiren ev sahibi, kaleci Günay’ın hatası ile golü buldu. Kornerden gelen topta Günay boşa çıkınca Leroy Fey cezayı kesti, tabela değişti.
Maç giderek hareketlendi. Furkan’ın direkten dönen şutu konuk ekip adına şansızlık oldu. Alanyaspor baskısını giderek artırdı. Rakip ceza alanında daha çok gözüktü. Sağdan Efecan, soldan Belkoviç ile etkili oldular.
Gaziantep topa sahip olmada hayli cimri kaldı. Olduklarında ise ileride çok geriye pas yapmayı tercih ettiler. Bu yüzden kontra fırsatları da bulamadılar. İlk perdenin en rahat oyuncusu kaleci Runarsson’du. Kırmızı siyahlılar da ise Markoviç ve Maxsim sahne alamadı. Figueiredo ise stoperlerin arasında kayboldu.
İkinci yarıda da hatlar arasında bağlantı bir türlü kurulamadı. Alanyaspor’un meşin yuvarlakla arkadaşlığı devam etti. Ve nefis paslaşmalarla golü de buldular. Belkoveç yakın mesafeden Günay’ mağlup etti.
Golden sonra konuk ekip biraz toparlanır gibi oldu, gol için ileri pas yapılması gerektiğini hatırladılar. Çok sayıda ceza sahasına orta şansı da buldular ama bunlar cılız ataklar olmaktan öteye geçmedi. Bazılarını da kaleci Runarsson kolayca önledi.
Erol Bulut’un yaptığı hamleler oyuna hareketlilik getirse de sonuca etki etmedi. İki farkın getirdiği moral ve soğukkanlılık ile ev sahibi gol şansı vermedi rakibe.
Konyaspor maçında iyi oynamamasına rağmen son anlarda emeğe saygıdan olacak Lambanın Cini çıkmış ve üç puanı hediye etmişti. Ama bu kez savruk, kollektif olmaktan uzak, yardımlaşması olmayan oyun karşısında Lambanın Cini de yardıma gelmedi. Ve üç puan uçtu gitti. Ne yazık ki balayı on beş gün sürdü.