Pek çok yöresel ağızda patlıcana balcan denilmesine halk olarak aşinayızdır. Dil, kendi içinde şekillenir ve üzerinde yaşanan coğrafyanın izlerini taşıyarak farklılaşıp halk ağızlarına dönüşür. Her dilde olduğu gibi bizim dilimizde de kendine özgü tanım ve kelimelerle zenginleşen halk ağızları oldukça yaygındır. Yaşadıkları topraklar gibi sıcakkanlı olan Antepliler ve onların tamamen kendilerine özgü kelimeleri ise hazine gibi. Hepsini paylaşamaya ömür yetmez ama 11 tanesini sizin için şöyle sıraladık.
Ayıntab (Antep)
Şehir, Cumhuriyet öncesine dek Ayıntab olarak anılmaktaydı. “Ayn” pınar veya göz, “tab” ise parlaklık demektir ve buna göre Ayıntab kelimesi “parlak pınar” anlamına gelmektedir.
Rafık (Dost, Arkadaş)
Rafık ya da Refik fark etmez Antep’te biri “Rafık Ne Ediyin?” diye size sesleniyorsa bilin ki sizi dostu arkadaşı olarak gördüğü içindir. İçinde samimiyet barındıran Rafık, Rafığım kelimesi, artık dilimizden düşmeyen “kanka” tabirinin karşılığıdır.
Şapşak (Su Kabı)
Antep’te su kabı anlamına gelen Şapşak, yerine göre çok amaçlı da kullanılabilir. Örneğin; bardak ve sürahi için kullanıldığı gibi tuvaletteki su kabı için de “hela şapşağı” tabiri kullanılabilmektedir. Bunun dışında çeşitli mecaz anlamları da bulunan şapşak kelimesi üstüne vazife olmayan bir işe kalkışanlar ve geveze insanlar için de sıkça kullanılır.
Angeslek (Bilerek, Kasıtlı)
Angeslek dilimize uzak, telaffuzu zor gibi görünse de Antepliler tarafından genelde “Dalga geçme benimle.” veya “Doğru değil bu mahsus yapıyorsun.” anlamında sıkça kullanılan, kulağa yabancı gelse de Anteplilerin neşeli, haylaz çocukları gibi benimsedikleri bir kelime.
Bahteniz (Maydanoz)
Anteplilerin hemen hemen bütün yemeklerinin içinde bulunan maydanoza verdikleri isimdir. Baharatlar ne kadar önemliyse maydanoz da o kadar önemlidir. Maydanoza herkesten farklı bir isim vermeleri de onların inceliği…
Döş (Göğüs)
Anteplilerin göğüsün üst kısmına yani bağıra verdikleri isimdir. “Döşün açık gezme”, “Döşü yanık” tabirleri de Antepliler tarafından sıkça kullanılır.
Hanek (Laf, Söz)
Anteplilerin günlük hayatlarında sıkça kullandıkları bir kelimedir. Haneklemek (laflamak) gibi doğal olarak türetilebilen çok sayıda versiyonu da bulunmaktadır. Söylemek istediklerini açık açık ifade ettiklerinde fakat söylediklerinin bir kırgınlık bir huzursuzluk yaratacağına inandıkları zaman bu sözü kullanırlar.
Cüdele (İnce Yorgan)
Gaziantep’te gelin olacak kızların çeyizlerinde mutlaka bulunması gereken parlak atlas kumaştan yapılan ve üzerinde desenleri olan ince yorgana verilen isimdir. Çeyiz için o kadar makbul bir eşyadır ki bir gelinin çeyizinde birbirinden farklı işlemelere sahip en az 8-10 tane cüdele yoksa o çeyiz eksik, zayıf bulunur.
Süllüm (Merdiven)
Yalnızca Antep yöresinde kullanılan ve Osmanlıca bir kelime olan süllüm ahşap merdivene verilen isimdir. Sabit olabileceği gibi taşınabilir türden de olabilir. Genellikle uzun boylu çocuklar için “Süllüm gibi oğlan” şeklinde kullanılır.
Kercetmek (Taklit Etmek)
Kercetmek, mizahın yapı taşlarından biri olan “taklit” anlamına gelmektedir. Taklidi yapan kişi ise kercivan olarak adlandırılır.
Kele
Anteplilerin herhangi bir konuda konuşurken hey, bre, aboo, gibi ünlem ifadesi olarak kullandıkları bir kelimedir. Özellikle “kele anam, kele bacım” şeklindeki kullanımı oldukça yaygındır.