Spor altyapı okulları, çocukların fiziksel ve duygusal olarak gelişmesine yardımcı olmanın en iyi yollarından biridir. Çocukların yaşam becerilerini geliştirmelerine, sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik etmelerine ve özgüvenlerini artırmalarına yardımcı olur.
Spor okullarına katılmanın, çevikliği, gücü ve ince motor becerileri artırmaktan özgüven oluşturmaya kadar birçok faydası vardır. Spor yapmanın en iyi yanlarından biri de çocukların yaşıtlarıyla kurdukları ilişkilerdir. Spor, çocuklara arkadaşlarıyla zaman geçirme, deneyimleriyle bağ kurma, birlikte sıkı çalışma ve sağlıklı bir şekilde rekabet etme fırsatı vererek ilişkiler kurar. Çocuklar spora katılarak mevcut arkadaşlıklarını güçlendirebilir ve yeni arkadaşlıklar kurabilirler.
Günümüz alt yapı veya spor okulları sadece spor konusunda eğitimin dışında kişinin zekâsını ve becerilerini geliştirmeye hizmet etmemeli, aynı zamanda kişinin bakış açısını genişletmeye ve bir kişiyi ve genel olarak dünyayı faydalı hale getirmeye ve iyi birey olmalarına konusunda gereken desteği sağlamalıdır.
Spor yöneticileri sporcuların evrensel birlikteliğini oluşturmak adına, farklı kültür, gelenek, görenek ve ananeleri öğrenmelerini sağlanmalı, din dil ırk ve mezhepsel yaklaşımlara saygı duyulması hususunda çok önemli konulara eğilmelidirler.
Uluslararası düzeyde karakter gelişimi ve şekillenmesi için insani değerleri takdir etmek, tutarlı bir şekilde uygulamaya dâhil ederek potansiyellerinin gelişmelerine teşvik etmek kişisel, aile, toplum, ulusal ve dünya uyumu açısından önem arz etmektedir.
Her çocuk sosyal ortamlarda kendinden emin değildir. Bu nedenle takım sporlarına katılan antrenörler, ebeveynler ve diğer yetişkinler için takım oluşturmayı, sportmenliği ve katılımı teşvik etmeye yardımcı olmak önemlidir. Çocuklara ekip oluşturma etkinlikleri boyunca rehberlik ederek, birbirleriyle daha güçlü bağlar kurmalarına yardımcı olabilirler. Spor okulları ve akademiler aracılığıylatopluluk oluşturmak oldukça önemlidir. Sporcularımızın atletik becerilerini geliştirebilecekleri, özgüvenlerini geliştirebilecekleri, sportmenliği öğrenebilecekleri ve ömür boyu sürecek dostluklar kurabilecekleri bir yer olmalıdır.
Sonuç olarak Fair –Play Önceliğimiz olup, kazanmayıdeğil, aynı zamanda ekip birlikteliği sağlayarak farklı milletlerden gelen insanlar ile ebeveynlerin, antrenörlerin ve oyuncuların hepsinin aynı olumlu tutumu paylaştığı sağlıklı bir dünya için çaba sarf edilmelidir. Ulu önder Gazi Mustafa Atatürk’ün dediği gibi : “ Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim”