Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi'nin hazırladığı ve katılım finans sektöründe insan kaynağı potansiyelini artırmak, sektöre nitelikli ve uluslararası rekabete açık yeni yetenekler kazandırmak amacıyla hayata geçirdiği "Katılım Genç Gelişim" programının sertifika ve proje ödül töreni Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, GAÜN Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde düzenlenen törendeki konuşmasında, kapitalist sistemin kendi doğasında krizler yarattığını anlattı.Kapitalist sistemin her krizi bir rant haline getirdiğini ve yenilendiğini ifade eden Aşan, "Her kriz kapitalizmi başka bir yere doğru itiyor. Krizden kurtulmak için yaptığı şey aslında yeni bir dünya, yeni bir sistem. Bu krizlerin sonuncularındayız. Bundan sonra kapitalizm bir, iki kriz görür ve sonrasında başka bir şekil almak durumundadır" dedi.
Prof. Dr. Aşan, bu durumun iki sebebinin olduğuna işaret ederek, birincisinin krizlerin aralıklarının sıklaştığını, diğerinin ise alternatifinin olmaması olduğunu dile getirdi.İnsanlığın ulaşacağı en iyi sistemin kapitalizm olmadığını ve sistemin bir şekilde değişerek dönüşeceğine dikkati çeken Aşan, şunları kaydetti:
"Zenginlik başta Asya'dayken, 17. yüzyıldan sonra Amerika'nın keşfiyle batıya doğru kaymıştır. Fakat bunlar döngüsel ve bir gün bunun tekrar doğuya kayacağı belliydi ve işte kaymaya da başladı. Fakat çok önemli bir fark var. Zenginliğin kayması öyle kolay olmuyor, çok büyük acılarla, savaşlarla ve paylaşım mücadeleleriyle gerçekleşiyor. Yeni sürecin büyük bir farkı var, o da finanstır. Çünkü daha önce zenginlik, doğudan batıya kaydığında gelişmiş bir finans sistemi yoktu. Fakat şimdi sistemin ana unsuru finans haline gelmiş durumda. Üretim doğuya kayıyor ama problem şurada bütün finansal sistem ve onun kuralları, batı sistemi tarafından oluşturulmuş durumda. Üretim bir tarafta, zenginlik o tarafta, şimdi bunun sürdürebilir olması mümkün değil, bir yerden çatlayacak, kırılacak."
Katılım finans sisteminin önemine dikkati çeken Aşan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Katılım finans sistemi Türkiye'de ne kadar büyütülürse o kadar fazla kaynak ekonomi içerisine katılacak. Sistemin dışındaki kaynağı katılım finansla içeri kattığınızda, söz konusu bu kaynak kaçınılmaz son olarak üretime gidiyor. Şimdi klasik bankacılık sistemiyle kaynakları içeri aldığınızda, o klasik bankacılık sistemi kaynakları kendi finansman sistemi içerisinde öğütüyor. Biraz arta kalan varsa onlar üretime gidiyor, riski tamamen karşı tarafa yükleyerek gidiyor. Bankacılık sistemi üretime destek veriyor ama bütün riski de üreticinin üzerine yükleyerek gidiyor. Bu kaynağı bir şekilde katılım finans üzerinden sisteme kazandırırsak aradaki kademeler olmadığı, sistem risk paylaşımı üzerine kurulu olduğu için kaynağı doğrudan üretime aktarmanız mümkün oluyor. Üretime gelmeyecek bir kaynak zaten katılım finansın konusu olamaz. O yüzden bizim açımızdan katılım finansın bu tarafı çok önemlidir. İkincisi, bu sürdürülemez dediğimiz finansal sisteme bir alternatif, bir meydan okumadır. Bu meydan okumadaki eksiklerimizden bir tanesi de entelektüel altyapısıdır. Elbette var, yok değil ama çok zayıf ve geliştirmemiz gerek. Buraya olduğunca fazla insan kaynağını da çekmemiz lazım. Katılım finans sistemini gerektirdiği gibi yöneten insanınız yoksa bir süre sonra diğer klasik finans sistemine geri dönüyorsunuz."
Katılım finans sisteminin özünü İslamiyet'ten aldığını belirten Prof. Dr. Aşan, "Risk paylaşımı, ahlaki vurgu gibi unsurlar İslamiyet'ten geliyor ama bütün insanlığa hitap ederek var olan sisteme alternatif oluşturuyor. Katılım finans sistemi bütün insanlar içindir, o açıdan dar tutmamaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
GAÜN Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın ise gençleri yarının Türkiye'sine yetiştirmeye çalıştıklarını, dünyanın hızla değiştiğini ve alternatiflerin aranması gerektiğini anlattı.
Dünyanın bir paradigmaya ihtiyacı olduğunu belirten Prof. Dr. Özaydın, "Tarihin somut tezine inanırım. Kapitalist paradigmanın insanlığa vereceği zerre miktar bir şey kalmamıştır. Dünyanın yeni bir medeniyet ve iktisat paradigmasına ihtiyacı var. Bu yeni paradigmaları sunacak yeteri kadar malzeme var." diye konuştu.
IFCap Building Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Yusuf Öztürk de programın başarıyla gerçekleştirildiğini belirterek, "108 farklı üniversite, 135 ayrı bölümden arkadaşlarımız katıldı. Tüm Türkiye'yi, fakülteleri ve bölümleri kapsayan bir programı oldu." diye konuştu.
Konuşmaların ardından sertifika ve proje ödüllerini alan dereceli katılımcılar, projelerini sundu.Programa Vali Yardımcısı Mutlu Almalı, katılım finans kurumları temsilcileri, akademisyen ve öğrenciler katıldı.