17 Ağustos depreminin 22. yılı dolaysıyla, Gaziantep İnşaat Mühendisleri Odası ‘deprem’ konulu programı sonrası açıklamalarda bulunan Öğretim Üyesi Hansu, kentte acilen boşaltılması gereken yüzlerce yapının olduğunu kaydetti.
Bu ana kırığın Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinden Gaziantep’te olan uzaklığı 38 ile 40 kilometre arasında olduğunu belirten Hansu, “Depremdeki fay hatlarının genişliği 100 metre ile 10 kilometre arasında değişiyor. Buda yer yer 38 kilometreye kadar da düşebiliyor. Bu uzaklık deprem için uzak bir mesafe değil. Elazığ’ı örnek vermek gerekirse Sivrice ilçesindeki depremin uzaklığı 38 ile 40 kilometre arasındaydı. Gölcük’teki depremde ise İstanbul’a 70 kilometreydi uzaklığı dolayısıyla mesafe uzak değildi” ifadelerini kullandı.
Bölgeden geçen fay hattında 700 yıldır 7 üzerinde hiç deprem olmadığını ifade eden Hansu, “Yaklaşık olarak 700-750 yıldır 7 ve üzerinde deprem olmadı. Biz depremleri 50 yılda bir olma ihtimali, 100 yılda bir, 150 yılda bir ihtimalle tahmin edebiliriz. Şu an günümüz teknolojileriyle depremi önceden belirleme şansımız yok. Gaziantep’in 38 kilometre uzağından geçen Türkoğlu’ndaki ana kırıkta 700 yıldan fazladır 7 ve üzerinde bir deprem olmadı, dolayısıyla bu 5 ay sonrada olabilir, 5 yıl sonrada olabilir ama olacak, maalesef ki olacak” şeklinde konuştu.
Depremle yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini kaydeden Hansu, “Gaziantep’in maalesef yüzde 65’i mühendislik hizmeti almamış yapılar, bir anlamda Gaziantep’te, röntgeninin çıkartılması gerekiyor, sınıflandırılması gerekiyor. Acilen boşaltılması gereken yüzlerce yapı olduğunu söylüyorum Gaziantep’te” diye konuştu.
İMO Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk’te programda yaptığı konuşmada, “Doğu Anadolu Fay Hattı Gaziantep kent merkezine ortalama 40 kilometre mesafededir. Gölcük depreminin 10’dan fazla ili etkilediği düşünüldüğünde, bu fay hattında meydana gelebilecek bir kırılmanın şehrimize etkisi çok büyük olacaktır. Özellikle Gaziantep’teki yapıların büyük bölümünün mühendislik hizmeti alınmadan yapılan çarpık yapılar olduğu, bu yapıların depreme bile gerek kalmadan yıkıldığı dikkate alınırsa tehlikenin boyutu daha da net bir şekilde ortaya çıkar. Geçtiğimiz günlerde Çağdaş Mahallesinde kendi ağırlığı altında yıkılan bina da buna bir örnektir. Ne yazıktır ki şehrimizde mühendislik hizmeti almamış böyle tehlike arz eden yüzlerce belki binlerce bina vardır. Kentimizin büyük bir deprem riski altında olduğu düşünüldüğünde olası bir depremde yaşanacak yıkım çok ciddi oranda olacağı kuvvetle muhtemeldir” dedi.