Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47'nci yıl dönümü dolayısıyla KKTC Cumhuriyet Meclisi Özel Oturumuna katıldı.
Erdoğan, "Bugün Türkiye ile KKTC arasındaki, gücünü şehitlerimizin kanlarından alan ebedi ve ezeli kardeşliğimizi tüm dünyaya isteseler de istemeseler de bir kez daha ilan ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kıbrıs davası büyük bir davadır. Bu dava, tarihiyle büyük, vicdanıyla büyük, mücadelesiyle büyük, 1974'te yazdığı kahramanlık destanıyla büyük bir milletin davasıdır." dedi.
Erdoğan, "Kıbrıs davasının sahibi, yavru vatanıyla, anavatanıyla, büyük Türk milletinin tamamıdır. Bu davanın sahibi şehitlerimiz, gazilerimizdir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sırtlarını dayadıkları güçlere güvenerek Kıbrıs Türkü'nü yok edeceklerini sananlar, karşılarında Kıbrıs Türk halkının çelikten iradesini buldular." diye konuştu.
"ZEHİRLİ AYRILIK OKLARINI KIBRIS TÜRK HALKININ KALBİNE SAPLAMASINA FIRSAT VERMEYECEĞİZ"
Erdoğan, "Kimi gafillerin zehirli ayrılık oklarını Kıbrıs Türk halkının kalbine saplamasına fırsat vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "KKTC'nin varlığı ve birliği her türlü siyasi mülahazanın üzerindedir." dedi.
"BU YOLDA KARARLILIKLA YÜRÜYECEĞİZ"
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Birlik ve beraberliğimizi hedef alan belli çevrelerin, kardeşlik gölümüze fitne mayası çalmasına müsaade etmeyeceğiz. EOKA terör örgütü eliyle, komşusu Türklerin ırzına, canına, malına kastetmekten çekinmeyen Rumlar, Kıbrıs Türklerini hiçbir zaman eşit ortakları olarak görmemiştir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her ne kadar bizlerin burada sergilediği birlik, beraberlik, kardeşlik iklimi Amerika'da birilerini rahatsız etmiş olsa da, biz bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz." diye konuştu.
"BİR 50 YIL DAHA KAYBETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL"
Erdoğan, "Tarih ve bu süreçte acı şekilde edindiğimiz tecrübeler, Rum tarafının ortaklık devleti kurmak gibi bir niyetinin olmadığını açık ve net biçimde herkese öğretmiştir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs'ta adil, kalıcı, sürdürülebilir çözümün, ancak ve ancak Ada'nın gerçeklerini esas alan bir yaklaşım olabileceğini vurguladı.
Rum tarafının Kıbrıs müzakerelerindeki tavrı hakkında Erdoğan, "Artık bizim bunlara inanmamız, bir 50 yıl daha kaybetmemiz mümkün değildir." dedi.
Erdoğan, "KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından Cenevre'de sunulan öneriye desteğimiz tamdır. Taviz vermeyiz, veremeyiz." ifadelerini kullandı.
"KKTC CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ'NİN PROJE ÇALIŞMALARI BİTTİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"KKTC Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili adımın proje çalışmaları bitti ve inşasına da inşallah yakında başlıyoruz. Devlet olmanın işte ifadesi budur. Bu projeyi hayata geçirerek, nasıl bir Kuzey Kıbrıs devleti varmış birilerinin görmesi lazım."
Erdoğan, Lefkoşa'daki Metehan bölgesinde 500 dönüm arazi içinde parlamento binasının da olduğu külliyelerin yanı sıra millet bahçesi de yapılacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "KKTC'nin ilan edildiği bu tarihi binanın da müze haline getirilerek yeni nesillere bırakılmasının isabetli olacağını düşünüyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
"TÜM DÜNYAYA BİR KEZ DAHA İLAN EDİYORUZ"
"Sizleri Türkiye'deki kardeşleriniz adına en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Kıbrıs Barış Harekatı'8nın 47. yıldönümünde KKTC'de bulunmanın, Kıbrıs Türk halkının milli iradesinin temsilcisi meclis çatısı altında sizlerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bugün aynı zamanda Türkiye ile KKTC arasındaki gücünü şehitlerimizin mübarek kanlarından alan ebedi ve ezeli kardeşliğimizi isteseler de istemeseler de tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz.
"KIBRIS TÜRKÜ HAKLI DAVASINDAKİ GAYRETİNİ KAYBETMEDİ"
Hem Kıbrıs Türk halkının bayram sevincine ortak olacak hem de KKTC'ne kazandırılan eserlerin toplu açılışını yapacağız.Bu eser yatırım ve müjdelerin şimdiden tüm Kuzey Kıbrıslı kardeşlerime özellikle hayırlı olmasını diliyorum. Cumhuriyet Meclisi Kıbrıs Türkü'nün azmini, iradesini, hürriyet tutkusunu ifade eden bir kurumdur. Kıbrıs Türkü onca zorluğa rağmen Türkiye'nin güçlü desteği, meclis üyelerinin gayretiyle haklı davasındaki gayretini asla kaybetmemiştir. Kıbrıs davasını savunan tüm Meclis üyelerine buradan bir kez daha şükranlarımı ifade ediyorum. Bugün burada bulunanlar başta olmak üzere, milletten aldığı emanetin hakkını veren tüm milletvekillerine başarılar diliyorum.
"BU GÜNLERE BİRİLERİNİN İHSANIYLA, LÜTFUYLA GELMEDİK"
Bu dava garip, hor, öksüz, sahipsiz değildir. Bu dava tarihiyle, vicdanı ile mücadelesi ile büyük bir milletin davasıdır. Kıbrıs davasının sahibi yavru vatan ile ana vatanın tamamıdır, şehitlerimizdir, mücahitlerimizdir.Türkiye nasıl dünyanın en büyük şehitliği ise KKTC her karışında bir kahraman yatan şehitler yurdudur. Bizler burada özgürce nefes alabiliyorsak bunda en büyük pay bu toprakları şehitler yurdu yapan bu kahramanlara aittir. Bugünlere birilerinin ihsanıyla, lütfuyla değil bedel ödeyerek geldik. Gencecik evlatlarımızın fedakarlığıyla geldik. Bu mücadeleyi adeta söke söke kazandık.
"HEP BİRLİKTE İSTİKBALE YÜRÜYECEĞİZ"
Haksızlık karşısında sessiz kalanlardan olmadık. Zulüm karşısında boyun bükenlerden olmadık. Hukuksuzluklara eyvallah edenlerden olmadık. Hakka inandık, halka yaslandık. Başkalarına değil kendi bileğimizin gücüne güvendik. Kıbrıslı kardeşlerimizi kolay bir lokma olarak gören Mehmetçik ve Mücahitlerimizin destansı kahramanlığı karşısında hezimete uğradılar. Kıbrıs Türkünün hürriyet mücadelesinin lideri Doktor Fazıl Küçük ve kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş başta olmak üzere herkese Allah'tan rahmet diliyorum. Kıbrıs davasının sancaktarlığını yapan tüm kurumların dayanışması güçlü tutması çok önemlidir. Geçmişi unutmadan bugünlerimiz için verdiğimiz zorlu mücadeleleri, dökülen şehit kanlarını aklımızdan çıkarmadan inşallah hep birlikte istikbale yürüyeceğiz.
"AMERİKA'DA BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETSE DE..."
Kıbrıs davasını içeriden çökertmek için yapılan hamleler Kıbrıs Türkünün basireti, feraseti, dayanışmasıyla boşa çıkmıştır. Başarımızın anahtarı vahdettir, muhabbettir, saflarımızı daha da sıklaştırmaktır. Bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız Kıbrıs'ın geleceği için beraber yürüyeceğiz.Bu çatı altında halkın iradesini temsilen bulunan tüm siyasetçiler olarak sorumluluk duygusuyla hareket etmeliyiz. Yoksa ne şehitlerimizin ne de evlatlarımızın yüzüne bakamayız. KKTC'nin varlığı ve birliği her türlü siyasi mülahazanın üzerinedir.Yaptığınız her çalışmada yanınızda olacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Her ne kadar burada sergilediğimiz birlik, beraberlik, kardeşlik iklimi Amerika'da birilerini rahatsız etse de biz kararlılıkla yürüyeceğiz.
"KKTC'DE ÇÖZÜM EKSENLİ SİYASET YÜRÜTTÜK"
Kıbrıs meselesine yıllardır sadece belli lobi zaviyesinden bakanları adadaki hakikatleri görmeye davet ediyoruz. Adada kimin işgalci zihniyeti temsil ettiğini gayet iyi biliyoruz. EOKA terör örgütü ile komşusu Türklerin ırzına, canına, malına kast eden Rumlar, Türkleri hiçbir zaman eşit görmemiştir. 47 yıl önce bugün kahraman TSK tarafından gerçekleştirilen barış harekatı Kıbrıs Türkleri'nin güvenliğini teminat altına almıştır. Girne kıyılarında yakılan meşale o günden itibaren Kıbrıs Türk halkının yolunu aydınlatmıştır. Türkiye Cumhuriyeti olarak o tarihten beri özellikle KKTC ile işbirliği içinde çözüm eksenli siyaset yürüttük. Peki karşımızdakiler böyle bir şey düşünüyor mu? Türk tarafının tüm iyi niyetli yapıcı gayretlere rağmen devam eden müzakereler Rum tarafının adayı Türklerle eşit paylaşmayı reddetmesiyle bir sonuca ulaşamadık. Rum tarafı kendisini adanın tek sahibi, Kıbrıs Türklerini ise azınlık olarak gören boş hayalleri çözümsüzlüğü getirdi.
"BM PARAMETRELERİN ARKASINA SAKLANMAKTADIRLAR"
Annan Planını reddeden, masadan kalkan zihniyet hiç değişmedi. Rum tarafının ortaklık devleti kurmak gibi bir niyetinin olmadığı açık ve net bir şekilde herkese öğretmiştir. Yaptığımız görüşmelerde AB yine dürüst davranmadı, verilen sözlere rağmen referandumda kuzeyde ne çıktığını biliyorsunuz. Referanduma kuzey evet dedi, onlar tam aksine hayır dedi. Türk sözünde durur. Annan onlarla bu mücadeleyi de sürdüremedi. Bu zihniyet özünde kendilerinin de kabul etmediği BM parametrelerinin arkasına saklanmaktadır. Samimiyetsiz tutumlarını sürdürüyorlar. Artık bizim bunlara inanmamız, bir 50 yıl daha kaybetmemiz mümkün değildir. Adil, kalıcı, sürdürebilir çözüm ancak ve ancak adanın gerçeklerini esas alan yaklaşımla mümkündür. Adada iki ayrı devlet iki ayrı halk vardır. Öncelikle Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini tescil edilmesine yönelik Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından Cenevre'de sunduğu teklife desteğimiz tamdır.
"KIBRIS TÜRK HALKININ HAKLARINI KORMUYA DEVAM EDECEĞİZ"
Rum tarafı Doğu Akdeniz'de de Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarını yok saymasını ısrarla sürdürüyor. KKTC'nin tüm önerilerini ellerinin tersiyle itiyorlar. Doğu Akdeniz'deki işbirliğini ele almak üzere AB'ye bölgesel bir konferans önerdik. Bu yapıcı teklifimize henüz cevap alamadık. Doğu Akdeniz'de kendi hak ve çıkarlarını koruduğumuz gibi Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarını korumaya devam edeceğiz. Bizim kimsenin toprağında, hakkında gözümüz yoktur. Niyetimiz gerginlik değildir. Rum tarafının Kıbrıs Türkünün haklarını yok sayarak atacağı her adımın karşısında olacağının altını çizmek istiyorum.
"KKTC CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ İLE PROJE ÇALIŞMALARI BİTTİ"
Bilindiği gibi KKTC Cumhurbaşkanlığı'nı ne doğru dürüst Cumhurbaşkanlığı binası ve külliyesi var ve ne doğru dürüst parlamento binası var. Biz bunu KKTC'ye yakıştırmıyoruz. Aynı şekilde Cumhurbaşkanlığı binası İngilizlere ait. Cumhurbaşkanlığı Külliyesiyle ilgili proje çalışmaları bitti. İnşasına da inşallah yakında başlıyoruz. 500 dönüm araziyi bu iş için tahsis ettik. Hem bu külliyeleri yapacağız, gerçekten muhteşem bir millet bahçesini orada yapalım, gerçekleştirelim. Bunu söylerken yüreğimden şu geçiyor; devlet olmanın işte ifadesi budur. Bunu inşallah bu projeyi hayata geçirmek suretiyle nasıl bir Kıbrıs Türklerine ait devlet varmış bunu birlerinin görmesi lazım. Sağ olsun mimarımız güzel bir çalışmayla projeyi ortaya çıkardı.
"MUHTEŞEM VE İHTİŞAMLI BİR PARLAMENTO BİNAMIZ OLSUN"
Projeyi bizzat ben de takip ettim. Bu proje ile beraber ardından işin statiklerine ve inşaatına gireceğiz, fazla zamanımız yok, bir an önce şuralardan kurtulalım diyoruz. Her şeyiyle muhteşem, ihtişamlı bir parlamento binamız olsun. Parlamento binasında milletvekillerimizin kendilerine özgü çalışma mekanı olsun. Konferans salonu vesaire dünyaya bu noktada kendisini görkemli bir şekilde gösterdiği külliyeye kavuşalım. Bu tarihi binanın da müze haline getirilerek yeni nesillere bırakılmasının isabetli olduğunu