Hissedilen hava sıcaklığının 40 derecenin üstüne çıktığı sıcak yaz günleri kalp krizini de tetikliyor. Yaz aylarında vücudun ısı dengesinin bozulmasıyla kalbin iş yükü artıyor ve özellikle de kalp hastaları bu dönemlerde ciddi problem yaşıyor.
Aşırı sıcakların yaşandığı bu dönemde uzmanlardan sıcaklık uyarısı geldi. Aşırı sıcakların çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğine dikkat çeken uzmanlar, 40 dereceyi bulan sıcaklıklara karşı bol sıvı tüketilmesi ile birlikte zorunlu olunmadıkça güneş ışınlarının dik geldiği öğle saatlerinde dışarı çıkılmamasını tavsiyesinde bulunuyor.
Aşırı sıcakların özellikle kalp ve damar sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirten uzmanlar, önemli sağlık sorunlarının yaşanmaması için aşırı sıcaklara karşı önlem alınması gerektiğine dikkat çekiyor.
Hava sıcaklıklarının artmasının özellikle tansiyon ve kalp hastaları açısından bazı riskleri beraberinde getirdiğini belirten uzmanlar, sıcak hava ve nemin, vücutta sıvı, tuz kaybı, kalpte ritim bozukluklarının yanı sıra tansiyonda ise dengesizlik, kan akışkanlığında azalma, kanın koyulaşması ve kolestrolün yükselmesine sebep olabildiğini belirtiyor.
Doktor Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Doktor Ayhan Dündar, vatandaşlara sıcak yaz günlerinde yapmaları gerekenler ve yapmamaları gerekenler konusunda uyarılarda bulundu.
Yaz aylarında artan hava sıcaklıklarının vücudun dengesini bozduğunu ve kalp krizi riskinin de arttığını belirten Dündar, sıcaklığın aşırı derece artması sonucunda vücudun bu sıcaklığı dengelemek için çok terlediğini, terlediği zamanda vücutta aşırı su ve mineral kaybı oluştuğunu ifade etti.
Bu durum kanın pıhtılaşmasını ve kalbin iş yükünü arttırdığı için kalp hastalarının bu dönemde birçok sıkıntılar çektiğini belirten Dündar, özellikle yaşlı, risk faktörü olunan kişilerin kalp krizi yönünde daha dikkatli olmaları ve bu havalarda dışarı çıkmamaları konusunda uyardı.
Kalp, kronik ve nörolojik hastalıklar ile tansiyon ve şeker gibi hastalıklarının yaz aylarında daha büyük bir artış gösterdiğini belirten Dündar, “Özellikle tüm ülkemizde mevcut sıcaklık ve nem düzeyleri bu tarz kronik hastalıkları çok daha kötü yönde etkiliyor.” dedi.
Kalp hastalıklarının dünyada her yıl 18 milyon ölüme neden olan çok ciddi bir problem olduğuna dikkat çeken Dündar, belli bir yaşın üstündeki kalp hastaların sıcak havada daha dikkatli olmaları gerektiğini belirtti.
“Sıcak ortamlardan klimalı ortama geçmek kalp krizi riskini artırabilir”
Sıvı tüketimi ve dengesinin çok iyi ayarlanması gerektiğini belirten Dündar, “Günde en az yaklaşık 3 litre civarında su tüketimini sağlamalıyız. Tuz tüketimi her zaman olduğu gibi yaz aylarında da dikkat etmemiz ve tuz kullanımını az seviyede tutmamız lazım. Klimatizasyon özellikle stendli ve bypas hastalar için önemli bir problemdir. Çok sıcak bir ortamdan aniden soğuk ve klimalı bir ortama girildiğinde kalp damarlarında spazm, gevşemeler ve büzülmeler ortaya çıkıyor. Bu da ani kalp krizi riskini meydana getiriyor. O yüzden kalp hastalarının ve kronik hastalığı olanların klimatizasyonda da 25 derecenin altına düşürmemeleri, sürekli sıcak soğuk giriş ve çıkışı yapmamaları gerekir.” diye konuştu.
“Güneşin etkili olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında dışarıya çıkılmamalıdır”
Aşırı sıcak havalarda kalp sağlığının korunması ve kalp krizi riskinin azaltılması için de dikkat edilmesi gerekenler konusunda da uyarılarda bulunan Dündar, “Özellikle etli, yağlı gıdalardan biraz uzak durmaya çalışacağız. Kış aylarına göre daha da uzak durmaya çalışacağız. Mısır yağı, ayçiçek yağı ve zeytinyağı gibi bitkisel yağlarla besleneceğiz. Meyve sebze tüketimini artıracağız. Tabi 4-5 öğün bir meyve tüketiminden bahsetmiyoruz. Ne olursa olsun meyveninde kendine göre bir şekeri vardır. Obezite ve diyabet hastalarında fazla meyve tüketiminde bazı zararları ortaya çıkabilir. Makul bir düzeyde meyve tüketmeliyiz. Ama ağır yemeklerden uzak kalacak şekilde davranacağız. Özellikle güneş ışınlarının çok dik geldiği sabah 11.00 ile öğleden sonra 16.00 arasında mümkün olduğunca dışarıda olmamaya gayret göstereceğiz. Eğer dışarıda olma zorunluluğu varsa da gölge alanları tercih etmeliyiz ya da şemsiye kullanmalıyız.” ifadelerini kullandı.
“Ani tansiyon düşmeleri ve yükselmeleri gibi problemlerle sağlıklı insanlarda karşılaşabilir”
Aşırı sıcaklıklara karşı yaşlı ve kronik hastaların yanı sıra sağlıklı bireylerin de dikkatli olması gerektiğini belirten Dündar, “Yazın mevcut sıvı kaybı, nem düzeyi normal sağlıklı insanlarda da ani problemlere neden olma potansiyeli taşıyabiliyor. Çünkü ne yazık ki bu sıcak havada nabız dengesizlikleri ortaya çıkıyor. Ani tansiyon düşmeleri ve yükselmeleri nabzın düşmesi ve yükselmesi gibi problemlerle sağlıklı insanlarda karşılaşabilir. O yüzden yaşlı ve kronik hastalığı olanlar için tavsiye ettiğimiz önlemlere aslında sağlıklı ve genç bireylerin de dikkat etmesi gerekir.” şeklinde konuştu.
Aşırı sıcaklarda çocukların da tansiyon düşüklüğünden etkilendiğini ve bayılmalar gibi bazı problemler yaşadıklarını belirten Dündar, ebeveynleri çocuklarını 11.00 ile 16.00 saatleri arasında mümkün olduğunca dışarı çıkarmamaları konusunda uyardı.
“Beyin kanamalarının en sık nedeni tansiyon yüksekliğidir”
Çoğunlukla travma ve kazalar sonucu oluşan beyin kanamalarının, hipertansiyon krizine bağlı olarak ya da güneşin kafaya uzun süre vurmasının etkisiyle de ortaya çıkabildiğini belirten Dündar, “Aslında beyin kanamalarının artmasını temel nedeni tansiyon dengesizliği ve tansiyon hastalığının tanısının yeterince sağlıklı koyulamamasıdır. Ne yazık ki tüm dünya nüfusunun üçte birini etkileyen bir hastalıktır. Ama çoğu insan tansiyon tanısı almadan tansiyon hastalığının içten içe sinsi bir şekilde çekiyor. O yüzden belli dönemlerde periyodik olarak tansiyonların ölçülmesi, en küçük bir problem görüldüğünde muhakkak doktora danışılması gerekir ki beyin kanamalarının en sık nedeni tansiyon yüksekliğidir. Sıcakta tansiyonda ani dengesizlikler olduğu için beyin kanamaları daha da artış gösterir.” diye konuştu.
Özellikle de kalp ve damar hastalığı bulunanların mecbur olmadıkça bu havalarda dışarıya çıkmaması konusunda uyarıda bulunan Dündar, aşırı sıcak havada dışarı çıkmanın kalp krizi başta olmak üzere hipertansiyon, inme ve felç gibi nörolojik problemlere neden olduğunu bildirdi.
Aşırı terleme ve sıcakların elektrolit bozukluklara da neden olmakla birlikte böbrek rahatsızlıklarını da arttırdığına dikkat çeken Dündar, önemli sağlık sorunlarının yaşanmaması için aşırı sıcaklara ve neme karşı önlem alınması gerektiğini belirtti.
“Günlük terlememizi de telafi edecek şekilde yaklaşık 3 litre su içmeliyiz”
Sıvı tüketiminin önemine dikkat çeken Dündar, “Sıvı tüketimi derken kola gibi asitli içeceklerden bahsetmiyoruz, bildiğimiz sudan bahsediyoruz. Tansiyon dengesini bozmaması açısından çok tuzlu ayran içilmesi yanlıştır. Sıvı rejimimizi normal bildiğimiz su üzerine kurmalıyız. Ama bunu öyle bir-iki bardak ile geçirmemek lazım. Günlük terlememizi telafi edecek şekilde yaklaşık 3 litre su içmeliyiz.” dedi.