Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Genel Sekreteri Doç. Dr. Ayhan Doğan, "Ermeni meselesi üzerinden milletimize insanlık dersi vermeye çalışanlar, önce kanlı tarihlerine baksınlar" dedi.
GAÜN Milli İrade Topluluğu ve 15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Derneği Gaziantep Temsilciliği tarafından hazırlanan, GAÜN Genel Sekreteri Doç. Dr. Ayhan Doğan'ın konuşmacılığını yaptığı 'Ermeni Meselesi Üzerine Değerlendirmeler' konferansı çok sayıda öğrencinin katılımıyla gerçekleşti. GAÜN Eğitim Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinlikte konuşan Doç. Dr. Ayhan Doğan, her yılın Nisan ayında Ermeni soykırımı yapıldığına ilişkin iddiaların gündeme geldiğini ifade ederek bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Doç. Dr. Doğan, "Fransa, 24 Nisan'ı Ermeni Soykırımını Anma Günü olarak belirleyip sözde Ermeni soykırımına yeni anlamlar yükleyerek bu konuyu yeni bir kararla dünya gündemine sunup onurlu geçmişimizi, engin tarihimizi lekelemeye çalışıyor. Ülke olarak bu duruma sessiz kalamazdık, sessiz kalmadık ve sessiz de kalmayacağız" diye konuştu.
ONLAR GİBİ ALGI OLUŞTURAMADIK
Tehcirin asla bir soykırım hareketi olmadığını ve bu kavramların karıştırıldığını belirten Doç. Dr. Doğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Osmanlı Devleti'nin, Birinci Dünya Savaşı sırasında almış olduğu 'Sevk ve İskân Kanunu Kararı' ile 'soykırım' terimleri maalesef karıştırılıyor. En önemlisi bunlar bilerek yapılıyor. Bu iddialarla milletimizin onurlu geçmişi, insan odaklı yönetim anlayışı ve tarihimiz; yalan yanlış bilgi ve belgelerle tahrif edilip çarpıtılarak aynı zamanda aslından da uzaklaştırılarak çok maksatlı bir şekilde dünya kamuoyuna empoze edilmeye çalışılıyor. Böylelikle kamuoyunda Türk milletinin soykırım yaptığı algısı oluşturulmak isteniyor."
GEREKLİ TEPKİYİ KOYAMADIK
Üç buçuk milyonluk Ermeni Devleti'nin ve diasporasının yaptığı soykırım lobisi karşısında yeterli ve gerekli tepki ile girişimlerin ortaya konamamasından yakınan Doç. Dr. Doğan, "Bize yönelik olarak olağanüstü ithamlar karşısında duyarlı bir toplum ve nesil yetiştirme konusunda da maalesef sınıfta kaldık. Başta Batılı devletler olmak üzere birçok ülkenin oluşturduğu kamuoyunu oluşturamadık" diye konuştu. Doç. Dr. Ayhan Doğan "Aslında milletimizi soykırım yapmakla suçlayan çevrelere karşı başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere; Sayın Cumhurbaşkanımıza eşlik eden bazı yetkililerimiz de gerekli hassasiyeti göstermiş ve göstermeye de devam etmektedirler. Özellikle de Sayın Cumhurbaşkanımızın, muhataplarına sunduğu; konunun vuzuha kavuşması için farklı ülkelerden tarihçilerin de içinde yer alacağı uluslararası bir komisyon oluşturulması, bu komisyonun yapacağı çalışmalar sonucunda vereceği karara tarafların saygı göstermesi fikri ve bu konudaki önerisi çok anlamlıdır. Ancak gerek konunun muhatapları gerekse uluslararası camia Sayın Cumhurbaşkanımızın bu önerisi karşısında da sessiz kalmıştır" dedi.
ERMENİSTAN'IN İLK BAŞBAKANI SOYKIRIM OLMADIĞINI SÖYLÜYOR
Ermeni soykırımının olmadığını ifade eden Doç. Dr. Ayhan Doğan'ın konuşmasında "Rusya'nın başkenti Moskova'daki Lenin Kütüphanesinde bulunan ve Ermenistan'ın ilk başbakanı Ovanes Kaçaznuni'ye ait olduğu bilinen bir raporda, soykırıma uğradıkları iddia edilen Ermenilerin başbakanı Kaçaznuni'nin de olayı bir savaş olarak değerlendirdiğine atıfta bulunması ve daha da önemlisi bu raporda Ermenilerin başbakanının emperyalistlere alet olduklarını açık bir yüreklilikle ortaya koymasına vurgu yapması dikkat çekicidir. Ayrıca daha sonraki süreçte bu tarihi raporun, Ermenistan'da yasaklanması ve çeşitli dillerde yayımlanan basımlarının Avrupa kütüphanelerinden toplatılması manidardır. Öte yandan soykırım iddialarına mesnet teşkil eden yayımlardan biri olan ve esasında Amerikan misyoner raporlarına dayanan ve Blue Book/Mavi Kitap olarak bilinen eserin editörlerinden ünlü İngiliz tarih profesörü ve tarih felsefecisi Arnold j.Toynbee'nin de bu konudaki görüşlerine değinen Doç. Dr. Doğan, Toynbee'nin hatıratında bu kitabın bir İngiliz propaganda eseri olduğunu itiraf etmesi ve Türklerin masumiyetine inandığını, yaptığına pişman olduğunu dile getirmesi de milletimizin suçsuzluğunun tescilidir. Konferansta ayrıca Amerikalı tarihçi Prof. Dr. Justin Mc Carthy'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma sürecinin Ermeniler gibi sadece Hristiyan nüfusu etkilemediğine, milyonlarca insanın acı ve zorluklar yaşadığına vurgu yapmasına, bu süreçte Müslümanların özellikle de Türklerin en büyük acılara maruz kalan kesim olduğu görüşüne, "'¦çok az Türk aile vardır ki; büyükannesi veya büyükbabası 'Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Kırım veya Kafkasya'dan gelmiş olmasın ya da Anadolu'da yaşanan savaşlardan dolayı yaşadığı iç göçe dair acı bir hikâyesi bulunmasın..." ifadelerine yer verildi. Bununla birlikte Mc Carthy'nin "'¦ancak modern Türkiye'nin kurucuları; genç cumhuriyetin bir varoluş mücadelesinden çıkmış halkını, geçmiş yerine geleceğe bakmaya yönlendirmiş ve eski düşmanlarıyla barış felsefesini benimsemiştir. Ne yazık ki; başka toplumlar, yaşadıkları trajedileri Türklere karşı nesilden nesile aktarılan düşmanlığa dönüştürmüştür'¦" vs. gibi görüşlere yer vermesi Türk milletine yönelik iddiaların ne kadar yersiz, mesnetsiz ve tarihi gerçeklerle örtüşmediğinin ispatı mahiyetindedir. Netice olarak insanı yaratılmışların en şereflisi olarak gören ve Yunus Emre'nin deyimiyle yaratılmışı yaratandan ötürü seven, ona hizmeti Hakk'a hizmet olarak telakki eden ve bu hizmette dil, din, ırk, renk ayırımı yapmayan insan odaklı bir yönetim anlayışına sahip olan milletimizin böyle bir insanlık ayıbı yoktur. Türk milletini soykırım yapmakla itham eden çevreler, tarihleri insanlık suçlarıyla dolu kendi geçmişlerine esasen ortak arama çabasındalar. " diye konuştu.
Etkinlik sonunda, 15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Derneği Gaziantep Teşkilat Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Erkan Alsu tarafından Doç. Dr. Ayhan Doğan'a günün anısında hediye takdim edildi.