HABERİN VİDEOSU
‘Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar’ sözünü desteklercesine bir örnekle yazıma başlayacağım. Ben ner ne kadar diyabet hastası olmasamda çağımızın hastalığı haline gelen ve çevremizdeki her 5 kişiden ikisinin şeker hastası yani diyabet rahatsızlığı olduğunu söyleyebilirim. Şeker hastalarının en büyük sorunu sık ve az yemek yemek ve kandaki şeker oranını sürekli belirli bir periyotta tutmaları gerekir. Ani şeker yükselişi veya düşüşü komaya kadar uzanan ve ölümlere sebep olabilmektedir. Ber diğer sıkıntı da böbreklerin yeteri kadar çalışmamasından dolayı sık sık tuvalet ihtiyaçlarının gelmesidir.
CAN ALICI NOKTA
Şimdi can alıcı noktaya geldik. Şeker hastasını neden bu kadar anlattın sen tıp doktorumusun sorunuza şimdi cevap bulacaksınız. Evet şeker hastalarının tuvalet ihtiyaçları sağlıklı bir insandan 5 kat daha fazladır. Hastaların en çok sorun yaşadığı alanlar ise marketler olarak gözüküyor. Gaziantep’teki hiçbir markette müşterilerin kullanabileceği tuvalet yok. Bir şeker hastasının yerel bir markette tuvalet ihtiyacını gidermek için tuvaletin yerini sorması ve ‘Müşteri tuvaletimiz yok, O alan yasak, Yetkisiz kişiler giremez’ cevabıyla karşılaşmasının yıkımını sizin yorumunuza bırakıyorum. Yaşlı, genç demeden diyabet hastası birinin markette alışverişe girmesi ve 15-20 dakika sonra tuvalete gitme ihtiyacı duyması ve markette tuvalet olmaması kadar kötü bir durum olabilir mi.?
ATA SÖZÜNÜ ŞİMDİ ANLADIK
‘Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar’ sözünü neden yazdığımı şimdi anlatmaya çalıştım. Şeker hastası bir vatandaşın markette alışveriş yaparken yaşadığı sıkıntıyı biz sağlıklı insanlar pekte sorun olarak görmeye biliriz ama yarın bizimde şeker hastası olmayacağımızın hiçbir garantisi yok bence. Gaziantep’teki yerel marketlerin ve ulusal bayi marketlerinin acilen tuvalet sorununu çözmesi gerekiyor. Bir market Belediyeden ruhsat alırken, iskan, otopark, engelliler için rampa ve yangın tertibatı nasıl şart koşuluyorsa en azından bir müşteri tuvaletide şart koşulmalıdır. Bu şehirde yüksek cirolar yaparak vatandaşa hizmet ettiğini belirten marketler, vatandaşın büyük bir kısmının ihtiyacı olan tuvalet sorununu da çözerlerse Gaziantep halkından tam not alırlar, yoksa da Belediyeler ruhsat eklerine maddeler eklemeli ve marketlere tuvalet şartını mutlaka getirmeli.
NURTEN ÖZTÜRK ALKIŞLANMALI
15 yıl önce Opet akaryakıt istasyonları zincirlerinin Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Öztürk’ün eşi Opet Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk’ün başlattığı çalışma bana çokta anlamlı gelmemişti ama şimdi anlamını yüklemeye başladım. Türkiye’ye yerli şirket kurma ve en iyisini yapma sözüyle yola çıktılarını belirten OPET Yönetim Kurulu kurucu üyesi Nurten Öztürk, “Başarı öykümüzün anahtarı önce benzin istasyonu değil, önce insan vizyonundan geliyor. Biz sektöre girinceye dek akaryakıt istasyonları araçlar için çalışıyormuş. Ama biz aracı kullanana hizmet vermeye başladık. İnsanlarımız bunu fark etti. Temiz tuvalet kampanyası ile her istasyonumuzda erkek, kadın ve engelli tuvaletleri inşa ederek insana hizmete ağırlık verdik.” dedi.
PANDEMİDE ŞART KOŞULSUN
İşin birde pandemi sürecindeki boyutu var. Virüsün bulaşını engellemek için Valimiz, Belediye Başkanlarımız son ses ‘Maske, mesafe ve temizlik’ sloganı atıyorlar. Ve doğruda yapıyorlar. Kebapçılar, restoranlar, düğün salonları, kahvehaneler, berberler her türlü önlemi almasına rağmen saat kısıtlaması ve kapatmalarla virüsle mücadele adı altında denetlenirken, marketlerin de aynı kapsamda olması gerekiyor. Yüzlerce ürüne birlence insanın dokunduğu marketlerde, maske, mesafe ve temizlik kuralına uymak anlamında sadece dezenfektan kullanımı yeterli olmamalı. Her markette en az bir tuvalet ve el yıkama yeri olmalı ki, temizlik anlamında ellerimiz yıkansın, markette dokunulan ürünlerin üzerindeki olası virüsler anında marketten dışarı çıkmadan sabunla ölsün…