Bugünkü modern tıbbın temelini Türk islam bilimcilerin attığını dile getiren Taşdoğan , “Tıp tarihi her ne kadar Anadolu topraklarında Asklepios'la başlayıp, Hipokrat ile babasını bulmuş da olsa Türk Tarihi içinde de ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Bugün bile, dünyada, modern okullarda Avicenna ismi ile öğretileri ve kuralları okutulan İbn-i Sina, tıp biliminin bugünlere gelmesinde ki temel taşlarının en önemlisidir. Türk islam biliminin altın çağlarını yaşadığı o yıllarda İbn-i Sina yalnız değildi. İbn-i Nefs, Farabi, Razi gibi daha nice alimler, bugünkü modern tıbbın temellerini atıyordu” dedi.
Selçuklu Dönemi’nde modern tıbbın olduğunu dile getiren Taşdoğan, başta Gevher Nesibe' deki hizmetler olmak üzere çağın modern tıbbı, Türk İslam coğrafyasında varlığını göstermiştir dedi.
Beyhekim'le beraber çağının zirvesinde tesisler, şifahaneler yurdun dört bir yanında insanlığa hizmet ediyordu. Osmanlının ilk dönemlerinde gelişmeler devam ederken, Avrupa ortaçağ karanlığından daha çıkamamıştı. Çağın gelişimini yakalamak isteyen Sultan ll. Mahmut yenilikçi uygulamalarına yeni ve büyük bir ekleme yaptı. Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi'nin de katkılarıyla batılı anlamda ilk tıp mektebi olan, Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire 14 Mart 1827 Çarşamba günü Şehzadebaşı'ndaki Tulumbacıbaşı Konağı'nda kuruldu. Bu kurum ve bu tarih bugünkü modern tıp fakültelerinin ve hastanelerinin birincisi idi” diye konuştu.
Türk Milleti’ni iyi tanıyan hekimlerin bu milletin esir olmayacağını dünyaya ilan ettiğini ve Tıp Bayramı’nın milli bir bayram olduğunu dile getiren Doktor Taşdoğan, “14 Mart'ta; 1919 yılının Mart ayında, İstanbul'da Tıp Fakültesi öğrencileri işgale karşı bir gösteri yaptı. Bu başkaldırıya hocaları da destek verdi. Bu; işgale karşı ilk başkaldırı, kurtuluş savaşının önemli kıvılcımlarından biriydi. Türk Milleti'ni iyi tanıyan hekimler bu milletin esir olmayacağını dünyaya bir kez daha ilan etti.
Güzelim Cumhuriyet Türkiyesi'nde ise 14 Mart 1976 yılından beri; Tüm bu nedenlerle tıp hizmetine emek verenlerin sorunlarının tartışıldığı, anıldığı, bilimsel çalışmaların teşvik edildiği bir bayram olarak kutlanmaya başlandı. Son zamanlarda sağlık haftası olarak kutlanan bu bayram Türk Tarihi'yle aynı kaderi taşıyan; anlamlı ve Milli bir bayramdır.
Taşdoğan ayrıca, güncel konulara da vurgu yaparak, Tüm dünyayı kasıp kavuran Coronavirüs’ün ülkemizi de tehdit ettiğini, Şu ana kadar Sağlık çalışanlarımızın özverili çalışmalarıyla, ülkemizde ciddi tehditler olusturmadığını söyledi. Söz konusu tehlikenin kontrol altında tutulması, hiç şüphesiz fedakar çalışmaları ile bu virüsle mücadele eden sağlık çalışanlarının eseridir. Kendi sağlığından ziyade halkın sağlığını düşünen tüm sağlık çalışanlarımızın bayramı kutlu olsun" dedi.