Her hafta bir farklı konu anlatmaya çalışıyorum. Beni üzen önemli olaylardan biri de son günlerde gittiğim Gazianteplilerin cenazeleri sönük geçerken, Doğu ve Güneydoğu kökenli ailelerin cenazeleri ise "Kara gün dostu" uygulamasını yaparak, bana göre büyük takdir kazanıyorlar. O nedenle bu hafta Gazianteplilerin ve Doğu ve Güneydoğuluların cenazelerinin bir değerlendirmesini yapacağım. Farklı pencerelerden de bakacağım.
YERLİ GAZİANTEPLİLERİN CENAZESİ NEDEN İLGİ GÖRMÜYOR?
Benim yaptığım araştırmalarda Türkiye'nin en dedikoducu, en iftiracı ve en kumpasçı şehirlerinin başında bana göre Gaziantep geliyor. Bunun nedenini de Suriye'nin Halep kentinin eski ilçelerinden biri olan Gaziantep'in Asimilasyona uğrayarak, dedikodu mezbahası haline getirilmiştir. TÜİK raporlarına göre, Gaziantep'te Gaziantep doğumlu oranı % 25 dolayında kalmıştır. Yani nüfusun büyük bölümü büyük kentlere göç ederek gitmiştir. Kalanlar ise Gaziantep'in sevdasıyla ayakta durmaya çalışıyorlar. Son günlerde gördüğüm Gaziantep tablosuna göre, cenazelere gidiyorum. Gazianteplilerin cenazeleri bir bakıyorum ki çok az sayıyla defin işlemleri yapılıyor, sayıya baktığım da bir elin beş parmağı kadar da yapmıyor. Aynı durum taziye evlerinde de yaşanıyor. Genellikle Batıkent Mahallesinde bulunun 118 ve 119 nolu Şehitkamil belediyesinin yaptırdığı taziye evlerinde ikisinde Gaziantepli aileler olduğunda bakıyorum gelen, giden ve başsağlığı dileyen sayı hiç yok gibi görüyorum. Bunun nedenini de tahmin ediyorum ki yıllardır bir birimizin ayağını çekerek, dedikodu da üreterek şehrin ve Gazianteplinin kimyasının artık değiştiğini görmemekte enayilik olur. Hatta şöyle bir hikaye var yanlıştır, doğudur bilmem; Türkiye'nin diyelim ki İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa ve Gaziantep illerinin birer kuyuları var. Her ilin kuyusunda bir "Zebani" başında kürekle bekliyorlar. Çıkanın kafasına vuruyorlar. Ancak, dikkatle bakıldığında Gazianteplilerin başında bekleyen kürekli "Zebani" yok. neden yok derseniz?, çünkü kuyunun aşağısında bulunan Gaziantepliler birbirini çekerek, yukarı çıkmasını engelliyorlar. Durum böyle olunca da Gaziantep kuyusunun başında "Zebani'nin olmasına gerek yok. Neden anlattım?, Gaziantep gerçeği bu. Çalışan, üreten ve şehire hizmet eden bir insan biraz yukarı çıktığı zaman hakkında yalan, dedikodu ve iftira rüzgarıyla karşılaşıyor. Yani tek kelime ile "Antep Karası" hemen yapışıyor. Bu şehire yazık oluyor.
DOĞU VE GÜNEYDOĞU KÖKENLİ İNSANLAR NEDEN BİRBİRİNİ SEVİYOR?
Gazianteplilerin kıskançlık faturasının karşısında azınlık olduğu iddia edilen ve Gaziantep nüfusunun Suriyelileri saymazsak % 60'ını oluşturan başta Şanlıurfalılar, Mardinliler, Diyarbakırlılar, Muşlular, Elazığlılar, Adıyamanlılar, Malatyalılar, Batmanlılar, Siirtliler ve Bingöllülerden oluşan nüfus gerçekten de bir birlerine karşı saygılı ve sevgi içerisinde yaşamlarını sürdürüyorlar. Aralarında büyük bir dayanışma var. Örnek vermek istersek; GATEM'deki esnafın bundan 10 yıl önce % 90'ı Gaziantepli esnaftı. Şimdi gidip bakın, GATEM'deki esnafların çoğu Doğu ve Güneydoğu kökenlidir. Gaziantepli kuruluşları da saysak GATEM'de sayının da çok az olduğunu görmemek mümkün değil. Neden bu örneği verdim.? Gaziantep birbirini çekemediğini bu tabloya göre net olarak anlıyoruz. Bir de Doğu ve Güneydoğuluların cenazelerine baktığımızda hem cam, hem mezarlık, hem de defin sırasında kalabalığı söylememek büyük yanlış olur. Cenaze camiye getirilmesiyle en son işlem olan defin sırasında camideki cemaatin tamamı orada bulunuyor. Gazianteplileri baktığımızda sayı çok azdır. Bu değerlendirmelerime göre geçen gittiğim 119 nolu taziye evinde Doğu ve Güneydoğu kökenli bir ailenin taziyesi var. 118'de de Gaziantepli köklü bir ailenin taziyesi var. Gaziantepli ailenin taziye evinde çok az adam bulunken, Doğu ve Güneydoğulu ailenin cenazesinde en az bin kişi bulunuyor. Bu neyi gösteriyor? Gaziantep'in artık taziyesine bile gidenlerin sayısının az olduğunu bir de buna ek olarak bir şey söylemek istiyorum. İstanbul'da bulunan bir Gaziantepli ailede kendi yakınları vefat ettiğinde gelmezken, Doğu ve Güneydoğulu ailelerin yakınları ve tanıdıkları taziye evlerine gelerek, doldurup boşaltıyorlar. Tabi birileri bize diyecek ki "Ya onlar azınlık" normaldir lafını söyleyecektir. Bana göre Doğu ve Güneydoğulular Gaziantep'te artık azınlık değil, birbirlerini çok sevdikleri için gönül dostluğuyla "İyi ve kötü günde" birbirlerine sarılarak, kenetlenmişlerdir. Yazık oluyor Gaziantep'e.
İYİ Kİ GAZİANTEP'İN KÖYLÜLERİ VAR
Ben hep söylüyorum. Gaziantep'in anne tarafından yerli, baba tarafından köylü ailesi de olsam, yerlilik damarının boşa olduğunu anladım. Gaziantep'in köylerinin cenazeleri de aynı Doğu ve Güneydoğulu kökenli ailelerin cenazeleri gibi oluyor. Gaziantepin köylülerine de bu yapılarından dolayı teşekkür ediyorum. İyi ki Gaziantep'in köyleri var , olmasa cenazelerimiz ve taziye evlerimiz bir dram içerisinde geçecek. Onlara buradan bir Gaziantepli olarak teşekkür ediyorum. İyi haftalar.