Papy Djilobodji: Beşiktaş ve Trabzonspor benimle ilgilenmişti

Gaziantep Futbol Kulübü forması altında başarılı bir ilk yarı geçiren ve stoperde olmasına rağmen attığı gollerle dikkat çeken Papy Djilobodji, bir çok önemli açıklamalarda bulundu. İşte Papy ve söyledikleri;

Kariyerinde en fazla gol attığın sezon, 2011-12 sezonunda Nantes forması altındaydı (6). Bu sezon ise üç golün var ve Süper Lig’de Domagoj Vida ile birlikte en fazla gol atan iki stoperden birisin. Bu anlamda kariyer rekorunu bu sezon kırabileceğine inanıyor musun? Bu kadar golcü bir sezon geçirmende takımın duran top organizasyonlarının bir payı var mı?

Evet, bu sezon en golcü sezonum olabilir. Buna inanıyorum. Antrenmanlardaki duran top organizasyonlarının da elbette bunda çok payı var. İki golü duran toplardan attım. Umarım daha fazla gol atıp takımıma katkı sağlayabilirim.

Sezonun büyük bölümünde üçlü savunma oynadınız. Kariyerinde daha önce bu düzende oynamış mıydın?
Evet, daha önce milli takımda Fildişi Sahilleri ve Fas’a üçlü savunma oynamıştık. Nantes’ta da zaman zaman üçlü savunmaya dönebiliyorduk. Buna alışığım. Antrenörüm beni her pozisyonda değerlendirebilir, buna adapte olurum.

Sezonun ilk yarısında kolektif olarak iyi bir savunma performansı gösteremediniz. Ligin en fazla gol yiyen takımlarındansınız. Kalenizde gördüğünüz 28 golün 18’i ise maçların ikinci yarılarında geldi. Bunu neye bağlıyorsun? İkinci yarılarda konsantrasyon kaybı ya da fiziksel olarak bir düşüş mü yaşıyorsunuz?
Evet, bu doğru. Bence fiziksel bir düşüş söz konusu değil; ama bu durumun tamamen konsantrasyon eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Odaklanmayla alâkalı bir durum. Öte yandan sizin söylediğiniz gibi maçların ikinci yarılarında goller yedik; ama aynı zamanda goller de attık. Bunu da unutmamak gerek.

Skor olarak geri düştüğünüz 6 maçta sadece 1 puan alabildiniz. Rakipler öne geçtiğinde genellikle topu size bırakıp, sizi set oyununa mecbur bırakıyorlar. Bu tarzda sonuç almak sizin için daha zor oluyor mu?
Futbol âdil bir oyun değil. Bazen iyi oynuyorsunuz, pozisyonlar buluyorsunuz; ama top direkten dönüyor ya da rakip kaleciler iyi bir maç çıkarıyorlar ve hak ettiğiniz sonucu alamıyorsunuz. Bu altı maç biraz böyle oldu. Çok fazla denedik; ama maçları çeviremedik.

Süper Lig’e yeni yükselmiş ve neredeyse yeni baştan kurulmuş bir takımsınız. Takımda ise senin gibi birçok Afrikalı oyuncu var. Yeni bir takım için benzer kültürlerden oyuncular olmanız size avantaj sağlıyor mu?
Futbol evrensel bir oyun. Oyuncuların aynı kültürden olması gerekmiyor. Sonuçta farklı kültürlerden ve milletlerden insanları kaynaştıran bir oyun bu. Dolayısıyla bunun adaptasyonumuza bir etkisinin olacağını sanmıyorum.

Ligde en fazla faul yapan takımsınız. Agresif bir takımsınız, aynı zamanda agresif bir antrenöre sahipsiniz. Marius Sumudica bu sezon Süper Lig’de maça çıkan 404 oyuncudan daha fazla sarı kart gördü. Sumudica hakkında neler söylemek istersin? Daha önce böyle eksantrik bir antrenörle çalışmış mıydın?
Daha önce çalıştığım başka agresif antrenörler de olmuştu; ama Sumudica bunların içlerinde en agresif olanı (Gülüyor). İyi bir antrenör. Biz sahada nasıl elimizden geleni yapmak istiyorsak, o da kenarda elinden gelenin en iyisini vermek istiyor. Bizi motive etmeye çalışıyor.

2015’te Chelsea’ye transfer olduğunda takımın başında Jose Mourinho vardı. Senin alınmanı isteyen o muydu? Aranızdaki iletişim nasıldı? Mourinho hakkında neler söylemek istersin?
Chelsea gibi büyük kulüplerde bildiğiniz gibi oyuncu gözlemciliği oldukça gelişmiş oluyor. O sezon kulübün gözlemcileri Kurt Zouma’yı izlerken beni fark etmişler ve hakkımda Mourinho’ya rapor vermişler. Mourinho da transferime onay vermiş. Chelsea’ye transferim bu şekilde gerçekleşti. Dört yılımı Chelsea’de geçirdim, bazı takımlara kiralandım. Orası için güzel anılara sahibim.

Birkaç sezon önce adın ciddi olarak Beşiktaş ile anılıyordu. Bu spekülasyonların gerçeklik payı var mıydı?
Evet, bunları ben de duydum. Türkiye’de bildiğiniz gibi çok fazla sayıda oyuncu menajeri var. Beni sürekli arıyorlar. Bir dönem Beşiktaş benimle ilgilenmişti. Gaziantep FK’ya imza attıktan sonra da Trabzonspor’un bana ilgisinin olduğunu öğrendim. Hatta yaptıkları teklifi menajerim bana daha sonra gösterdi. Ama dediğim gibi çok sayıda menajer var, sürekli sizi arıyorlar ve bazen kendinize bile odaklanamıyorsunuz. Şu an burada olmaktan dolayı mutluyum.