Gaziantep MilletvekiliKadın Erkek Fırsat EşitliğiKomisyonu ÜyesiDerya Bakbak, ''Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Bünyesinde kurulan ve Başkanlığını yürüttüğüm Başta Kız Çocukları Olmak Üzere Gençlerin Bilim, Teknoloji, Matematik ve Mühendislik Alanlarına Yönlendirmesi Alt Komisyonumuzun çalışmaları hakkında sizlere bilgi vermek için bugün bir aradayız.
Komisyonumuz 14 Kasım 2018’de kuruldu ve bugüne kadar 18 toplantıyı geride bıraktık.
Bu toplantılarda; kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenler olmak üzere alanında uzman isimleri dinleyerek, ülkemizde bu alanda yapılan çalışmaları inceledik.
İncelemelerimiz kapsamında bazı büyükşehirlerde saha çalışması da yaparak çalışmalarımızda artık rapor aşamasına geldik.
Hazırlayacağımız rapor ile BİLİM, TEKNOLOJİ, MATEMATİK VE MÜHENDİSLİK alanında ülkemizin STEM YOL HARİTASINI oluşturacağız.
Bu yol haritası önemli. Çünkü artık sağlam yol alabilmek, rekabet edebilmek için çağın getirdiği yeniliğe ve dönüşüme ayak uydurmak yetmiyor. O yeniliği ve dönüşümü yöneten olmak zorundasınız.
Çünkü teknolojinin değişim hızı bireylerin, iş dünyasının ve kamu politikalarının değişim hızını geride bırakıyor.
Hedefimiz, bilim ve teknoloji dünyasında ihtiyaç duyduğumuz insan çeşitliliğini ve fırsat eşitliğini sağlamak.
Teknolojide henüz %9.91 olan kadın oranını arttırarak, çeşitliliği sağlayacak, kadınlarımızın sayısal gücünden faydalanacağız.
Kadınlar bu toplumun yarısını oluşturuyor. Bu gücü Türkiye’nin küresel rekabette ön sıralarda yer alabilecek teknolojik gücüne katkı sağlayacak faydaya dönüştüreceğiz.
Bakın önemli bir veri paylaşacağım. Türkiye; Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik bölümlerinden mezun genç kadın oranında, %37,11 ile en yüksek sıraya sahip bir ülke. Bu konuda Avrupa’dan da Amerika’dan da daha öndeyiz ama Türkiye’de teknoloji sektöründe çalışan kadınların oranı sadece yüzde %9, 91 oranında. Maalesef toplumumuzda teknoloji, bilim ya da mühendislik erkek işi gibi bir algı var. Bu algıyı değiştirmek zorundayız.
Teknolojide insanın kendi potansiyelini keşfetmesini ve fırsat eşitliğini sağlayarak teknoloji ile olan bağlılık ve farkındalığını arttırmak ve şu anda sayıca az olan kadınların da AR-GE, İnovasyon ve Üretimde yer almasını destekleyerek çeşitliliği sağlamalıyız.
Liselerde okuyan kız çocuklarımızın, Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik (STEM) alanlarında eğitim gören genç kızlarımızın yetenek yönetimi, burs imkanı, network, rol model mentor destekleri ile Teknolojialanında üretimde, bilimde ve buluşta motivasyonlarını arttırmalıyız.
Bu doğrultuda, Üretim, Ar-Ge, Bilim ve Buluşta çeşitliliği arttırarak, Türkiye’nin Akıllı ve Teknolojik Toplum olarak dönüşmesine de katkı vermeliyiz.
Bir ülke bağımsızlığını nasıl ilan eder?
Kendi nükleer enerjin olacak, kendi topunu tüfeğini üreteceksin, teknoloji üreteceksin… bunlar istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma ve dünya düzeni içerisinde ekonomik ve sosyal bakımından daha güçlü olmamız için de gerekli şartlardır.
Türkiye bu konuda çok yol aldı; artık kendi topunu tüfeğini üreten bir ülke konumundayız ama en önemli gücümüz en etkili silahımız olan gençlerimizi, çocuklarımızı da dünyadaki dönüşümü yönetecek donanıma sahip hale getirmeliyiz.
Bunun için topyekün bir seferberlik gerekli. Bakanlıklarımız, kurumlarımız, özel sektör, iş dünyası eğitim camiası herkes STEM’in gerekliliğinin farkında ve bu yönde çalışmalar yapıyor. Örneğin Yüksek Öğretim Kurulu geleceğin meslekleri üzerine yenilikçi çalışmalar hayata geçirdi.
Üniversitelerimize Dijital Medya ve Pazarlama, Üç Boyutlu Modelleme, Yapay Zeka Mühendisliği, Yazılım Geliştirme gibi bölümler açıldı, bu yıl bu bölümlere yenileri de eklenecek.
Yine ülkemizin dört bir yanında DENE-YAP teknoloji atölyeleri açıyor, bilim merkezleri kuruyoruz. Sivil toplum kuruluşları ile özel sektör temsilcileri işbirliği içinde kızlarımızı mühendisliğe yönlendiriyor. Bu konuda Bal Arıları Mühendis Oluyor Projesi örnek göstereceklerimiz arasında…
Etraflıca baktığımız zaman hepimizin aynı hedefe koştuğunu görüyoruz. işte bu yüzden birlikte koşalım çağrısı yapıyorum. Daha hızlı ve daha güçlü yol alabilmek için birlikte hareket etmemiz artık bir zorunluluktur. Başka bir ifadeyle güçlü yarınlarımız için Voltran oluşturmak zorundayız.
Çocuklarımıza taklitçi değil, farklı olmayı öğretmeliyiz, ilkokul yıllarından itibaren bilimi sevdirmeli, yatkınlığı olan çocuğumuzu teknoloji, matematik ve mühendisliğe teşvik etmeliyiz. Yüksek katma değerli ürünlere yönelmeli, tıp, gıda, uzay, çevre, temel bilimler, yazılım alanlarında çalışmalar yapmalıyız. Heder odaklı çalışmalıyız ki kendi ilacımızı üretip, Mars’a kendi uzay aracımızı gönderelim.
İyi bilim insanı yetiştirmemiz lazım ki, iyi bilim yapalım ve her alanda bize özgü olan, dünyanın örnek alacağı TÜRKİYE MODELİNİ kurgulayalım.
Komisyonumuzun oluşturacağı STEM raporu bu konuda ülkemizin ihtiyaç duyduğu sisteme ışık tutacağına yürekten inanıyor hepiniz saygıyla selamlıyorum.