"Bu coğrafyanın güçlenmesini istemeyen odaklar dezenformasyonla Türkiye'yi engelleme yoluna gittiler"
AK Parti Gaziantep Milletvekili ve Kadın -Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Dr. Derya Bakbak, Kuzey Makedonya'nın başkenti Üsküp'te düzenlenen Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İş Birliği Süreci Parlamenter Asamblesi (GDAÜ PA) toplantısına katıldı.
Kuzey Makedonya Meclisi'ndeki toplantıda "Dezenformasyon" konusu ele alındı.
Dr. Bakbak toplantıda Türkiye Büyük Millet Meclisi adına söz aldı, dezenformasyona ilişkin "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde son 17 yılda büyük bir kalkınma atağı yapan Türkiye Cumhuriyeti; üreten ekonomisi, rekabet avantajlarıyla, küresel pastadan aldığı payı artırırken, Türkiye'nin ve bu coğrafyanın güçlenmesini istemeyen odaklar bilgi kirliliği, bir çeşit dezenformasyonla Türkiye'yi engelleme yoluna gittiler. " dedi.
Bakbak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Çağımız artık bilgi toplumu çağı. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak da kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla beraber bilginin üretilmesi ve transferi oldukça kolay hale gelmiştir.
Dezenformasyon yani bilgiyi çarpıtma, yanlış olduğu halde kasıtlı olarak yayarak kamuoyunu yanıltma da tam bu noktada başlamaktadır.
Bilgisayar ve internetin aracı olduğu enformasyon çağı, dezenformasyon yöntemlerinin değişerek gelişmesini beraberinde getirmiştir. Saygın kurumların ve haber kaynaklarının web sitelerinin taklit edilerek internet kullanıcılarını kandırmaya yönelik bilgiler verilmesi, görüntü işleme teknikleriyle (PhotoShop vb. yazılımlar) sahte ya da modifiye edilmiş görseller oluşturulması, dezenformasyonu yaygınlaştırmış ve kolaylaştırmıştır.
Geçmişten günümüze özellikle sıcak savaş dönemlerinde kitleleri ikna etme amacı olarak kullanılan dezenformasyon, artık sosyal medyanın da bilinçsiz kullanımıyla karşı konulamaz hale gelmiştir."
Avrupa Birliği'nin bu konuda bir eylem planı hazırladığını ifade eden Bakbak, konuşmasında dezenformasyon örneklerini sıraladı, ABD'deki uzaylı istilası haberine dikkat çekti.
Bakbak, 1938 yılında ADB'de bir radyodan uzaylıların Dünyayı istila ettiği duyurulunca yüzbinlerce kişinin sokaklara döküldüğünü, erzak depolamak için marketlerin yağmalandığını, hatta uzaylılar tarafından öldürülmemek için intihar edenlerin bile olduğunu hatırlattı.
Daha sonra haberin asılsız olduğunun ortaya çıktığını belirten Bakbak,
"Günümüzde sosyal ağlar aracılığıyla paylaşılan birçok bilgi herhangi bir süzgeçten geçirilmeden paylaşılıyor, insanlar bilginin gerçek değeri ile çok ilgilenmiyor. Araştırmalar da sahte bilginin gerçek bilgiye göre daha hızlı yayıldığını ortaya koyuyor." dedi.
Bakbak, Türkiye'ye yönelik dezenformasyona da değindi ve şunları söyledi:
"Bölgesindeki en önemli güç merkezleri arasında yer alan ülkemizin uluslararası alanda gittikçe ağırlığını hissettirmesi ve müesses nizamın çizdiği çerçevenin dışında kalan adımlar atmaya başlaması ülkemizi birçok farklı kaynaktan beslenen dezenformasyon faaliyetlerinin önemli hedeflerinden biri haline getirmiştir. Maruz kaldığımız dezenformasyon faaliyetleri arasında sosyal medyada propaganda faaliyetleri yürüten "trol" birimlerinin saldırılarından, FETÖ terör örgütü üyesi şahısların söylemlerine kadar bir dizi örnek sıralanabilir.
Son 6 yılda Türkiye çok ciddi badireler atlattı. Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü duruşu, milletimizin ferasetiyle tüm saldırıları bertaraf ettik.
Gezi olayları ile sokakları karıştırdılar, terör saldırıları ile ülkemizdeki masum canları, 15 Temmuz darbe girişimi ile demokrasimizi hedef aldılar. Tüm bunlardan arzu ettikleri sonucu alamayınca ekonomik saldırıya geçtiler.
Sosyal medya üzerinden yalan haberler yayan kullanıcılara karşı hapis ve adi para cezaları uygulanırken, bilgi kirliliği ve bu yolla oluşturulmak istenen algıya karşı mücadelemizi kararlı şekilde sürdüreceğiz.
Bizler, ülkemizi ve milletimizi temsil eden milletvekilleri olarak yanlış bilgiye, manipülasyona karşı çok net ve tavizsiz bir duruş sergilemek zorundayız. Temsilcisi olduğumuz insanlar bizlere güvendikleri için temsil makamına getirdiler, onları sadece ordularımızla, silahlarımızla değil, gerçeğin ve doğrunun gücüyle de korumalıyız."
Bakbak, konuşmasının son bölümünde Türkiye'nin uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olarak, istikrarlı ve müreffeh bir Balkanların yaratılması konusunda kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğini vurguladı ve şöyle devam etti:
"Bu coğrafyanın da "yıpratarak var olma" politikasından uzak, ortak değerleriyle birbirini besleyerek, güvenlik ve istikrarı ön planda tutarak bölgemizi yukarıya taşıyacağına inanıyorum.
Bu kapsamda dezenformasyon ile mücadeleyi ortak geçmişimizden aldığımız güç ile birlik ve beraberlik içerisinde etkin olarak sürdürdüğümüz zaman bölgemizden başlayarak, dünya barışına olumlu katkılar vereceğimize yürekten inanıyorum."