King Sumudica!

King Sumudica!

Herkes Sumudica ile ilgili yazılarımı bekliyor. Şumudicaspor'un aldığı galibiyetler sonrası kendisinin beslemeleri King diye tweetler atıyor. Benim utanacağımı, korktuğumu zannediyorlar.
Hatırlatayım ;
Bugün 25 Aralık, küçücük bir şehrin 7'den 77'ye imanlı, korkusuz, cesur Şehitkamilleri, Karayılanları, Şahinbeyleri tüm dünyaya bir şehir nasıl savunulurun, bir şehirde bayrak nasıl indirilmezin, namusun nasıl korunacağını yedi düvele gösteren ve sadece Antep'i değil, Türkiye'ye meşale olan, ışık olan ve büyük Gazi'nin " Ben Gazianteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki, onlar sadece antepi değil, tüm Türkiye'yi kurtardılar " dediği adını Gazi verdiği mübarek şehir.
Bizde bir Gaziantepli ve Şehreküstülü olarak onların torunlarıyız.
Yani ecdatlarımız yedi düvelden korkmazken, ben Romen Şumudica'dan korkacağım, tırsacağım ve 25 yıllık kariyerimi sonlandıracağım, öyle mi, geçin bunları....!
Benim tek bir şehrim var, tek bir takımım var, iki rengim kırmızı ve siyah var.
Bu kırmızının şehitlerin kanı olduğunu, siyahının 6317 şehit için yası olduğunu Şumudica ve yanında çalıştırdıkları ile transfer ettikleri lejyonerler bilmez, yanındakiler, kulüpte onun parası için King diye bağıranlar bilir, anlatsınlar, bu kulübü.
Benim ağırıma giden ;
Gaziantep'te futbol sanki Şumudica ile icad edildi, ilk kez onunla galibiyetler aldık, o olmazsa kümede kalamazdık.
Allah aşkına ;
Eski Kamil Ocak stadında içeri beleş girebilmek için tanımadığımız abilerin, amcaların elinden tutup içeri girmedik mi ?
Yetmedi bir nohut dürümü ile beş saat sıcakta, soğukta maçı beklemedik mi ?
Kalıpcı mametin " Bırakmayın " seslerini gülerek dinleyip, amigo şükrünün, mahmutun, hacının, reşitin tezahüratlarını yapmadık mı ?
Talat, Abdullah, Yaşar, Nurettin, Fatih, Tuğrul, Küçük, Büyük Hüseyin, Erdal, fantom ahmetleri ve diğerlerini seyretmedik mi ?
Şampiyonlukta tur atmadık mı, küme düştüğümüzde ağlamadık mı ?
Sakıp Özberk, Hüseyin Kalpar, Sedat Karabük, İsmet Savcılıoğlu süper ligte Ömer, Hasan, Ramazan, Polat, Hakan, Maksim, Tekke, Hasan Özer, Şahintürklerle şampiyonluğu son maçlara kadar kovalamadık mı ?
Nurullah Sağlam ile Avrupa'da Roma, Lens, Maccabi destanlarını yazmadık mı ?
Mehmet Şahanlar, Ali Güneşler, Bünyamin Sürallar, Ali Doğanlar, Erol Azgınlar, Ömer Akyılmazlar, Hındal Gündüzler, Faik Demirler ile Türkiye'ye alt yapı nasıl olunurun destanını yazmadık mı ?
O zaman koskoca bir şehrin takımını nasıl bir teknik direktöre etiyle, kemiğiyle kısaca her şeyiyle teslim ederek Gaziantep FK'yı Şumudicaspor'a çevirirsiniz.
Bu durumları görseler rahmetli Koçero, Asım Atmaz, Saip Konukoğlu, kalıpçı mamet, ciğerci mamet ammi sizleri neyle kovalar bilmem...!
Siz yani başkan ve yönetim dururken bir teknik adam futbolcularına nasıl cebinden 100 bin euro yani bir trilyonu verir.
Sizin kendi fabrikalarınızda yanınızda çalıştırdığınız genel müdür işcilerinize bir maaşta benden diyebilir mi ?
Derse ne yaparsınız ?
Sarı ve kırmızı kart görmede teknik adam olarak dünya rekoru kıran sadece türkiye değil, ispanya'da Marca, Fransa'da Le Figaro, İngiltere'de The Sun, Almanya Bild'de haber ve manşetlerde olan bir teknik adam.
Türkiye'de her maçta, öncesinde, sonrasında tüm gözlerin, kameraların, objektiflerin kendisinde olduğu acaba ne yapacak dediği bir teknik direktör.
Kendi kulübü ile sözleşmesi devam ederken alınan sonuçlardan sonra eli güçlüyken Trabzonspor, Fenerbahçe, Romanya, Katar, deyip takım kovalayan bir teknik direktör.
Ben şimdi King diye paylaşım yapanlara ve Sumudica'ya aldıkları primlerden sonra baba, kral diye sarılanlara şunu hatırlatayım.
Bir zamanlar bu kulüpte çalışan idari personel, Tarık Yükselir, Mehmet Bilgiç, Halil Alpay ve malzemeci Porno Ahmet, Nizam, masör Yalçın ve diğerleri şimdi neredeler.
Onun için adamın değil, kulübün personeli olun.
Bazıları diyor ki ;
Çoğu Sumudica'ya biat ettiler. Sen neden biat etmiyorsun ?
Yahu ben biat etsem 15 sene sadece Gaziantepsporun değil, Gaziantepin kralı olan Celal Doğan'a biat ederdim. Güce yatsaydım belediye gücüne ihale gücüne yatardım. Van'da belediye otobüsleri yan tarafımdaki masada satılırken, hesaplar yapılırken ben nasıl kümede kalırızın hesabının yapıldığı masadaydım. İstesem bir tane değil, üç tane yine halk otobüsü alırdım. İstesem şehrin en güzel yerlerinden iş yerleri, arsalar alırdım Celal Doğan ve ekibinden.
Ama o zaman adım tostçu, gazeteci kenan Yücel değil lopçu kenan Yücel olurdu. Biat etsem sonrası gelen Asım Güzelbey'e olurdum.
Kısaca bizde biat kültürü maalesef yok ve gelişmedi.
Korku mu ?
Ben korksaydım Kızıl'ın döneminde amigoları, taraftar gruplarını örgütleyip bana korolar halinde küfür ettiklerinde, telefonla tehditler ettiklerinde, evimin kapısına kurşun bıraktıklarında, iş yerime adam gönderdiklerinde korkardım.
Onun için okuyucular beni bırakana kadar, gazeteden kovulana kadar yazmaya devam...!
Benim tek bir savaşım var. Bu şehrin teknik adamlarının, futbolcularının, çalışanlarının, izleyenlerin gururla seyredeceği yeni Erdal, Polat, Bekir, Ceylan, Yurt, Şahintürk, Toraman, Özer kardeşler, Marangoz, Mahmut ve benzerlerinin para için değil forma ve arma için savaştığı takım yaratmak.
Yoksa yılda 150 trilyon verip oynattığınız Romen, Senagal, Brezilya, Belçika, Kamerun, Almanya ve benzerlerinden gelen lejyonerler banka hesaplarını şişirirler, yönetenler başka şehirlere ve fabrikalarına dönerken Gaziantepspor'dan sonra Gazişehir olmadı, Gaziantep Fk'da kapanır, yerine Öz Diyarbakır seyahat gibi borçları nedeniyle yeni bir Öz Gaziantepspor kurulmaması için.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri