Ülkede 17 Eylül'de yapılan ikinci erken seçime rağmen koalisyon hükümeti oluşturulamadı ve İsrail Meclisi bir kez daha erken seçime gitmek zorunda kaldı.
Mecliste sabaha karşı yapılan oylamanın ardından erken seçimin 2 Mart’ta düzenlenmesi kararlaştırıldı.
İsrailli seçmenler son bir yıl içinde 3. kez sandık başına gitmeye hazırlanırken son kamuoyu yoklamaları yeni seçimden çıkacak sonuçların da ülkedeki koalisyon krizine çözüm olmayacağını ortaya koyuyor.
Her şey Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıyla başladı
Ülkenin son bir yılına damga vuran koalisyon krizi, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne Kasım 2018'de düzenlediği ve iki gün süren saldırının ardından Hamas ile varılan ateşkesle patlak verdi.
Ateşkese tepki gösteren Binyamin Netanyahu liderliğindeki koalisyonun ortağı İsrail Evimiz Partisi lideri ve eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman 14 Kasım 2018’de istifa ederek hükümetten ayrıldı.
Liberman’ın partisinin koalisyondan ayrılmasının ardından Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinin Meclisteki sandalye sayısı güvenoyu için sınır kabul edilen 61'e düştü.
Netanyahu hükümeti, Liberman’ın istifasından sonra 24 Aralık 2018'de erken seçim kararı aldı.
Seçimler 9 Nisan 2019'da yapılırken, siyasete yeni atılan eski İsrail Genelkurmay Başkanı Benny Gantz ve eski gazeteci Yair Lapid’in kurduğu Mavi-Beyaz İttifakı, kuruluşunun üzerinden aylar geçmesine rağmen Netanyahu’ya rakip oldu.
Ancak seçimlerde, hiçbir parti tek başına iktidara gelebilmek için gerekli 61 milletvekilini, 120 sandalyeli Meclise gönderemedi.
Ne Netanyahu liderliğindeki Likud’un başını çektiği sağ blok ne de Gantz’ın lideri olduğu Mavi-Beyaz’ın önderliğindeki sol blok 61 milletvekiline ulaşabildi.
Liberman intikam mı alıyor?
Netanyahu’nun Gazze politikasını eleştirerek Savunma Bakanlığından istifa eden Liberman’ın partisi beklentilerin aksine 5 milletvekiliyle Meclise girmeyi başardı.
Likud’un öncülüğündeki sağ ittifakın milletvekili sayısının 60’ta kalması nedeniyle Netanyahu istemeyerek de olsa hükümetinin yıkılmasına neden olan eski ortağı Liberman’ın kapısını çalmak zorunda kaldı.
Liberman, koalisyona katılmak için sağ blokta yer alan Ultra-Ortodoks Şas ve Birleşik Tevrat partilerinin karşı çıktığı zorunlu askerlik yasa tasarısının Meclisten geçmesini şart koştu.
Netanyahu deyim yerindeyse iki arada bir derede kaldı.
Zorunlu askerlik yasası Meclise gelirse Şas ve Birleşik Tevrat koalisyona destek vermeyeceğini açıklarken, Liberman da söz konusu tasarı kabul edilmeden hükümette yer almayacağını ifade etti.
Sonunda Netanyahu kendisine tanınan sürede hükümeti kurma konusunda başarısız oldu ve koalisyonu oluşturma görevinin rakibi Gantz’a verilmesine engel olmak için 30 Mayıs’ta Meclisten erken seçim kararı çıkarttı.
17 Eylül’deki seçimde de sonuç değişmedi
Meclisin kararının ardından İsrail’deki seçmenler yaklaşık altı ay içinde ikinci kez düzenlenen erken seçimde sandık başına gitti.
Önceki seçimde olduğu gibi 17 Eylül’de de yarış, Netanyahu ile Gantz arasında geçti.
Gantz liderliğindeki Mavi-Beyaz İttifakı seçimi az farkla da olsa önde tamamlarken, Netanyahu’nun partisi Likud ikinci sıraya düştü.
Liberman’ın partisi ise seçim kampanyası süresince Netanyahu’nun hedef almasına rağmen oylarını artırarak beşinci oldu.
Bu seçimde de sağ ve sol blok, koalisyon hükümetinin güvenoyu için gerekli 61 milletvekiline ulaşamadı.
İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, 25 Eylül’de partisi ikinci olsa da Meclise giren 3 sağ partinin desteğini alan Netanyahu’ya hükümeti kurma görevini verdi.
Ancak Netanyahu nisandaki seçimlerin ardından olduğu gibi yeterli çoğunluğu sağlayamadığı için koalisyon hükümetini kuramadı.
Cumhurbaşkanı Rivlin, 23 Ekim'de bu kez hükümeti kurma görevini Mavi-Beyaz'ın lideri Gantz’a verdi.
Gantz da Netanyahu gibi gerekli çoğunluğu sağlayamadığı için kendisine tanınan dört haftalık sürenin dolmasına saatler kala hükümeti kurma görevini Rivlin’e iade etti.
Dönüşümlü başbakanlık ve dindar partiler konusunda anlaşamadılar
Ülkede 17 Eylül’de yapılan seçimlerin ardından beklenti, Netanyahu ve Gantz’ın birlik hükümeti kuracağı yönündeydi.
Seçimlerin ardından Netanyahu ve Gantz, birlik hükümeti kurmak için birçok kez bir araya geldi.
İsrail basınına göre iki lider, dönüşümlü başbakanlıkta görevi ilk yıl kimin yapacağı ve Ultra-Ortodoks Yahudileri temsil eden partilerin koalisyonda yer alıp almayacağı konusunda anlaşamadı. Bu nedenle görüşmelerde ilerleme sağlanamadı.
İki lider de hükümetin ilk görev yılında başbakanlık görevinin kendisinde olması konusunda ısrar etti.
Netanyahu ayrıca Ultra-Ortodoks Yahudilerin partileri Şas ve Birleşik Tevrat’ın olası koalisyonda yer almasında ısrar ederken, Gantz buna karşı çıktı.
Gantz ayrıca, İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit’ın yolsuzluk dosyaları nedeniyle hakkında dava açılmasına karar verdiği Netanyahu’nun Meclisten dokunulmazlık talep ettiğini, bu nedenle koalisyon görüşmelerinin başarısız olduğunu açıkladı.
İsrail tarihinde ilk
Netanyahu ve Gantz’ın koalisyon hükümetini kurmakta başarısız olmasının ardından Cumhurbaşkanı Rivlin, 21 Kasım’da görevi Meclise verdi.
Böylelikle İsrail tarihinde ilk kez koalisyon kurulamaması nedeniyle hükümeti kurma görevi Meclise verildi.
Tanınan 20 günlük sürede koalisyonu kuracak bir milletvekilinin ismi üzerinde anlaşma sağlanamaması üzerine dün gece yarısı Meclis otomatik olarak feshedildi ve erken seçim kesinleşti.
Yasalar gereği erken seçimin en erken 90 gün içinde yapılması gerekiyordu ve bu tarih 10 Mart'a denk geliyordu.
Ancak bu tarihin, Yahudilerin Purim Bayramı'na denk gelmesi üzerine sabaha karşı Mecliste yapılan oylamanın ardından seçimin 2 Mart 2020'de düzenlenmesi kararlaştırıldı.
Kamuoyu yoklamaları sonuçların değişmeyeceğini gösteriyor
Meclisin erken seçim kararından günler önce İsrail basını kamuoyu yoklamalarına başladı.
Kanal 13 televizyonunun pazartesi yayımladığı kamuoyu yoklamasına göre, yeni erken seçimden Gantz’ın partisi Mavi-Beyaz'ın 37 milletvekiliyle birinci çıkması, Netanyahu’nun partisi Likud'un ise 33 sandalyeyle ikinci olması bekleniyor.
Mavi-Beyaz ile Likud arasındaki fark artsa da Meclisteki sağ ve sol blok, koalisyon hükümetini kurmak için gerekli 61 milletvekili sayısına yine ulaşamıyor.
Kanal 13'ün anketine göre, Likud liderliğindeki sağ partiler kan kaybederek 55 sandalyeden 52’ye düşerken, Mavi-Beyaz önderliğindeki sol blok milletvekili sayısını 44’ten 47’ye çıkarıyor.
Ancak her iki blokun da koalisyon hükümetini kurmak için gerekli 61 milletvekiline ulaşamaması nedeniyle yeni seçimin ardından İsrail’in koalisyon kriziyle yeniden karşı karşıya kalabileceği yorumu yapılıyor.