Siyasetten kurtulalım diyoruz ama bir türlü kurtulamıyoruz. Seçim biteli 22 gün olmasına rağmen yine siyaset konuşmaya devam ediyoruz. Benim en çok dikkatimi çeken sanki bizim 3 belediye başkanımız ilk kez seçiliyor gibi ziyaretçi akını yaşanıyor. Bu ziyaretçi akınını bir türlü anlamıyorum. Sevinç ve hüznün en fazla 3 gün sürmesi lazım. Ama bir bakıyoruz ki 22 gün olmuş hala belediyelerde ziyaretçi sendromu devam ediyor. İnşallah başkanlarımız bu ziyaret işine son verir, halk günü yaparak ziyaretleri ve sorunlarını çözerler. Tek kelime başkanların ziyaret işine "STOP STOP STOP" demeleri gerekiyor. Kendilerinin işi hizmet olduğunu unutmamalılar. Öte yandan Gaziantep'te adeta dergi enflasyonu yaşanıyor, Büyükşehir'de sistem Cumhurbaşkanlığı-Hükümet sistemine geçti. İnşallah bu sistemin Gaziantep Büyükşehir belediyesinde başarılı olacağını düşünüyorum. Bekleyim, görelim. Yeni makamlara atanan bazı bürokratlar ve belediye meclis üyelerine atandıkları makamın kıymetini, Paradan uzak durmaları ve bastırılmış kadın duygularını bir kenara bırakmalarını tavsiye ediyorum. Kapı kıran belediye başkanları da Popülizm mi yapıyorlar?, yoksa gerçekten de kapı işi bitiyor mu?, CHP'de de Gaziantep'i sayın Kılıçdaroğlu tekrar elden geçirecek. Seçim sonuçlarını iyice inceleyecek. Bu özetlediğim farklı konuları gündeme getireceğim.
ANKARA'DAKİ KAPIMIZ TANCAN VE BOZGEYİK
Gaziantep'in Ankara'da 2 önemli kapısı var. Bu kapılardan biri Enerji Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan ve diğer kapı da PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kenan Bozgeyik'tir. Tancan Gaziantep'ten gelen kim olursa olsun kapısı açık, ne istekleri olursa bizzat kendisi ilgilenerek çözer. Bana göre çözüm adamı olarak söyleyebiliriz. Gaziantep'in de her zaman sorunlarına bizzat kendisi yardımcı olur. Kapısı gibi telefonu da her zaman Gazianteplilere 24 saat açıktır. Bu nedenle kendisine teşekkür ediyorum. Bürokrat sayısı bakımında Ankara'da çok fazla Gaziantepli yoktur. "Bir elin beş parmağını geçmez" desek doğru olur. Bunlardan Gaziantep kökenli olan Gaziantep'in ünlü ailesi Bozgeyik ailesinin sevilen ismi Kenan Bozgeyik yaklaşık 30 yıldan beri Ankara'da çok önemli görevler yaptı. Eski Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım ile birlikte Strateji Daire Başkanlığı, Sağlık Bakanlığında Yatırımcı Kurum olan İnşaat Daire Başkanlığı ve daha sonra da Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin döneminde Aile Bakanlığında Müsteşarlık görevlerinde bulundu. Bu çalışmalarında üstün başarı gösterince Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, PTT'ye Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Genel Müdür yaptı. Zarar eden bir kuruluş olan PTT'yi Bozgeyik son 3 yılda kar eden bir kuruluş haline getirdi. Ve PTT'yi Türkiye'den Dünyaya taşıyarak, Posta Birliği Başkanı oldu. PTT'yi kültürde, lojistikte, gençleştirmede, sanatta, spor ve hizmette hep iyi bir yerlere getirdi. Son olarak 60 bin personelli PTT'ye Voleybol branşını aşıladı. Geçtiğimiz günlerde PTT Voleybol kadın takımı şampiyon olarak Sultanlar ligine çıkardı. Kısaca Kenan Bozgeyik her görev yaptığı makamda başarıya imza atmıştır. Kimsenin yüzünü de mahçup çıkarmamıştır. FETÖ ile ilgili çok büyük darbeler almıştır. Ama hiç bir zaman FETÖ'culara yaşamı boyunca ödün vermemiştir. Çünkü böyle bir bürokrata başta Gaziantepliler olmak üzere tüm herkesin sahip çıkması gerekiyor. Böyle bürokratlar zor yetişiyor. Bozgeyik'in başarılarının da aynı şekilde devam etmesini ve Gazianteplilere kapısının ve telefonunda 24 saat boyunca açık olmasını istiyoruz.
KILIÇDAROĞLU GAZİANTEP'İ İNCELETİYOR
CHP İstanbul, Ankara ve İzmir gibi Büyükşehirleri kazandıktan sonra Gaziantep'te bana göre büyük bir hüsran görmüştür. Üstelik CHP-İYİ Parti Büyükşehir ortaklığı başarısız bir sonuçla sonuçlanmıştır. CHP'nin Gaziantep'te % 17 her seçimde aldığı oyu var. İYİ Parti'de Gaziantep'te 24 Haziran seçimlerinde % 8 dolayında oy aldı. Topladığında Büyükşehir'de en az % 25 dolayında millet ittifakı oy alması gerekirken, aldığı oy Ejder Demir'in % 16'dır. Nerede % 9 diye bilir miyiz? Evet deriz. Nasıl bir ittifak anlayamadım. Aynı durum Şahinbey'de CHP % 18 dolayındadır. Şahinbey CHP adayı Sait Köse aldığı oy % 18'dir. Kendi partisinin bile oyunu zorla almış. Ama burada bir gerçeği söylemek istiyorum. Şehitkamil'de CHP'nin bayan adayı Avukat Nesrin Tuncel, gerçekten de alkışlamamız lazım. Tek başına mücadele etti. Beklenmedik bir oy alarak, Gaziantep'te CHP'nin 2002 yılından beri en fazla oy alan adayı oldu. Kutlamak gerekir. % 30 çok büyük oydur. Kampanyayı bana göre iyi yönetti. Eşi Avukat Mehmet Tuncel'de sanki ilçe başkanı gibi gecesini gündüzüne kattı. Sayın Kılıçdaroğlu bana göre Gaziantep'te CHP'yi dizayn etmesi gerekir. Sayın Lütfü Demir il başkanı da çok kısa süredir il başkanı olduğu için elinden geleni yaptı. Başarılı ve başarısız diyemeyiz. Bence Kılıçdaroğlu Gaziantep'te ittifakın sınıfta kaldığını İYİ Parti'nin de Gaziantep'te sürekli sorunlar yaşadığı için bunlar tartışmaya açılmalıdır.
MAKAM, KADIN, PARA ÜÇGENİ
Ben takip ediyorum bir bakıyorum ki; "Makama gelen babam da olsa" bir değişim yaşanıyor. Geçen gün çok sevdiğim adını yazmayacağım "A" harfli belediye meclis üyeliğine seçilen ve önemli bir göreve de gelen bu kişi daha göreve atandıktan bir gün sonra "Makam sevdasına" tutulmuş, şaşkın ördek gibi ne yapacağını bilmiyor. Halbuki makam öncesi bu kişi efendi, çalışkan, üreten bir kişi olarak görülüyordu. Bir belediye başkanımız da bu çalışmalarından dolayı kendine önemli makamlar verdi. Bürokratların asıl yapılarına baktığımız da seçilerek geldikleri yerde daha çok hata yapıyorlar. Bürokratlık yapısından kurtulamıyorlar, eski huylarını aşırı bir şekilde sürdürüyorlar. İlgili belediye meclis üyesi bir kere yapması gereken en başta insanları ve arayanlara yardımcı olması gerekiyor. Topu başka yerlere atarak, sorunlar çözülmez. Karşıdaki insanlar enayi değildir. Neyin ne olduğunu bilen insanlardır. Niye bunu söylüyorum. Google diye bir arama motoru var. Haklarının ne olduğunu buraya yazdığında çok iyi bilirler. Kimsenin tavsiyesine gerek yok. Bu seçilmiş bürokrat kendini çok iyi biliyor. Bir gün güvendiği dağlara "Kar" yağacağını çok iyi bilmelidir. Makam sevdasından vazgeçip, para ve kadınlardan da uzak durmasını tavsiye ederim. Çalıştığı kurumun başındaki ilgili kişi her şeyi çok iyi takip eder. Sabırla da bekler. Hata yaparsa halka karşı, babası olsa affetmez. Son kez söylüyorum. Kendini akıllı zannedipte, geldiğin yeri unutmamasını tavsiye ediyorum. Senin anan sarımsak, babanın soğan olduğunu da unutmamalısın.
VURAL KAPIYI KIRDI
İslahiye AK Parti belediye başkanlığına seçilen Kemal Vural, 2. kez seçildiği belediye başkanlığı makamındaki kapıyı kırdı. Bende Kemal Vural'ı bundan dolayı alkışlıyorum. Ama inşallah Kemal Vural, kırdığı kapıyı başka kapılarla engellemez. Şeffaf belediyeciliğin, halka yakınlığın ve gönül hizmetinin yapılması için yeni kapılar yaparak, popülizm yapmayacağını umut ediyorum. Kendisini biz bundan böyle belediyenin içindeki tüm kapıları nasıl kıracağını ve her yeri şeffaflaştırmasını bekliyoruz. En çok izleyeceğimiz, en çok takip edeceğimiz belediye başkanı kapıyı kıran İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural olacaktır. En küçük bir şikayet halktan geldiği takdirde bizzat İslahiye'ye giderek, kamuoyuyla paylaşacağım.
DERGİ ENFLASYONU
Gaziantep'te işsiz güçsüz ne kadar kişi varsa veya emekli olup hiç birşey de başarılı olamayanların en kolay kapağı atacakları yerin basın sektörü olduğunu söylemeye gerek yok. Gaziantep'te de biliyorsunuz sayısı 5-6 mı?, basın cemiyeti var. Dernek oldukları için de bazıları kişisel güçleriyle derneklerini etkin hale getirse de yaptırım güçleri olmadığı için bir ağırlıkları yoktur. Bu şehire gerçekten de çok yazık oluyor. İsmiyle söylüyorum. Gaziantep Ticaret odası başkanlığına seçileli yaklaşık bir yıl olan Tuncay Yıldırım başkan en çok muzdarip olduğunun konunun başlarında her basılan dergi için para isteniyor. Dergiyi incelediğinde hiç bir içerik yok. Bazıları ucuz yolla yaptırarak, ne alsam kardır diye bakıyor. Şehir için yapılan kaliteli dergilerde hiç olup gidiyor. Başkan Yıldırım, saatlerce telefonda dergilere herhangi bir reklam vermedikleri ve Gaziantep'te yaklaşık 150'ye yakın yayınlanan dergiye her birine 500 TL verse hesabını siz yapın. Bari hiç olmazsa Gaziantep'te bu dergi işiyle ilgili işadamlarına da çağrıda bulunarak, Para vermesinler. Gerçek dergi yapanlara haklarını da fazlasıyla versinler. Bu şehir bu kadar dergiyi mümkün değil kaldıramaz. Tabi parayı vermeye devam edenler olursa da takdir onların.
Haftya görüşmek ümidiyle, hoşçakalın...