HABERİN VİDEOSU
Gaziantep öyle bir şehir ki; Türkiye’nin gündeminde hemen hemen her hafta yerini alıyor. Gündemsiz bir Gaziantep mümkün değil. Zaman zaman kadın cinayetleri, zaman zaman Mobbing dedikoduları, zaman zaman farklı iddialarla Türkiye’nin gündeminde yer almanın heyecanını ‘İyi olaylarla değil’ de kötü olaylarla gündemde yer alıyoruz. Halbuki bu şehirde o kadar güzel olaylar oluyor ki, kimse onun farkında değil. Geçtiğimiz Pazartesi günü sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in düzenlediği basın toplantısında benim en çok dikkatimi çeken “Gaziray” projesiydi. Gerçekten de bu proje Gaziantep’e bir devrim gibi hizmet projesidir. Ama Türkiye genelindeki ulusal basına baktığımızda bizim yerel medyanın dışında bir satır dahi haber yer almadı. Ancak ne var ki; son günlerde Gaziantep Zeugma müzesindeki bir intihar Türkiye gündemine oturdu.
MÜZE MÜDÜRÜNÜ KİMLER KORUDU?
Biz her zaman gerçekleri gündeme getiren farklı gazetecilik yapan bundan dolayı da toplum tarafından beğenilen bir medyayız. Artık bu gerçeği kimse inkar etmiyor. Doğru olmayan hiç bir olayı yazmayız. Üstelik elimizde bir belge yoksa da hiç gündeme getirmeyiz. Tehdit ve şantaj gazeteciliğini hayatta hiç yapmadık, yapmamaya da devam edeceğiz. Kimin ne yaptığı da bizi çok ilgilendirmiyor. Şimdi size gündeme getireceğim ve Türkiye’nin gündeminde konuşulan Zeugma Gaziantep müzesinde dönen dolapları anlatacağım. Biliyorsunuz, Gaziantep Zeugma Müzesi dünyanın sayılı müzeleri arasındadır. Bunda emeği olan kim varsa teşekkür ediyoruz. İçindeki eserler çok güzel. Gerçekten de bu eserler dünyaya mal olmuş eserlerdir. Ama ne var ki içinde yöneticilik yapanların kalitesi tartışılır oldu. Bir zamanlar buraya ilk müdür olan bayanın da adı çok tartışılmıştı. Şimdi emekli oldu gitti. Ondan sonra oraya Sanat Tarihi mezunu ve 4 yıldan bu yana da Asaleti onaylanan bir bayan müdüre var. Adı: Emine, Soyadı: Öztürk. Bu müdüre hanımın gerçekten de arkasında öyle bir güç var ki, Gaziantep Turizm ve Kültür il müdürü bile dinlemiyor. Kendisi Arkeolog olmadığı için tüm Arkeologlara düşman. Ne kadar Arkeolog varsa hepsini “Dinsiz ve imansız” görüyor. Giyimine baktığında da hiç birşeyden de geri kalmıyor. İşine geldiği zaman modern, işine gelmediği zaman islamcı geçiniyor. Biliyorsunuz hepimizin nüfus cüzdanında “İslam” yazıyor. Kimin ne kadar müslüman olduğunu Allah’tan başka kimse bilmez. Üstelik, Gaziantep’in en büyük ilçesi Şehitkamil AK Partili Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu’da Arkeologdur. Sayın Fadıloğlu’nun Arkeolog olması onun Sol’cu olduğu anlamına gelmez. Dinsiz olduğunu da söylememiz mümkün değil. Sayın Rıdvan Fadıloğlu, Milli Görüş kökeninden gelen yıllardır da AK Parti’nin kurulduğu günden beride en etkili kişilerinden biridir. Bunları niye söyledim.? İnsanları meslekleri ve mezun oldukları okullarla değil, kişilikleriyle ilgili yargılamamız lazım. Böyle bir müdüre hanım kendisi Sanat Tarihi mezunu olabilir. Ancak müzelerde Arkeologların ağırlıkları vardır. Çünkü müze yönetimleri Türkiye genelinde Arkeologların elindedir. Ne var ki Gaziantep öyle bir şehir ki nereden bulunur, nereden getirilir, aklımız ermez. Emine hanıma baktığımızda hakkında defalarca şikayetler var. Kültür ve Turizm bakanlığına defalarca hakkında rapor tutulmasına rağmen ceza yerine hep ödül verilmiş. Böyle dünyanın en büyük müzesinin başında Sanat Tarihi mezunu ve Arkeolog düşmanı bir müdüre hanım olmaması gerekiyor. Ama ne var ki burası Gaziantep. Burada olmayanlar olur. Bir de ithal müdürleri Allah’a şükür çok seviyoruz. Öyle bir sevgimiz var ki, başımıza taç ediyoruz. Yaptığım araştırmada eğer intihar eden Merve Kaçmış olmasaydı, Gaziantep Zeugma Müzesinde neler döndüğünü bizde anlamayacaktık. 100 tane eser kayıp, bunu zorla Merve Kaçmış’ın üzerine zimmetlemek istediler. Esas zimmeti kabul etmeyen Merve Kaçmış, bu müzede dönen tüm dolapları ortaya çıkarmak için intihar ederek, canına kıymasaydı, bunlar ortaya çıkmayacaktı. Yine saklı, gizli ve kapalı kutu olarak devam edecekti. Benim burada Gaziantep Milletvekillerine ve AK Parti teşkilatına bir tavsiyem var. Tanımadığınız etmediğiniz ve bilmediğiniz kişilere referans olmayın. Yazık oluyor bu şehire. Bir can gidiyor, o can tekrar yerine gelmiyor. Bazılarının egoları bir canın kaybına neden oluyor. İnşallah bu seferde Emine hanımın dosyası Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hasır altı edilmez. Açığa alınmış ama hakkında bu kadar ceza verilmesine rağmen ve hiç bir cezayı da Kültür ve Turizm Bakanlığı tekrar ödüllü bir şekilde vekaletle yürüttüğü müdürlüğü inatla Asalete çevirmesi gerçektende çok üzücü bir olaydır. Allah rahmet eylesin Merve Kaçmış’a. İnşallah müdüre Emine hanımın bu sefer kaçamayacağına inanıyorum. Merve’nin olayının sır perdesi tüm ayrıntılarını inşallah Adalet ve Hukuk kurulları içerisinde ilgili kurumlar ortaya çıkartır. Gerçeklerle de hep birlikte yüzleşiriz. Anladığım kadarıyla Emine Öztürk hanımın dayısının da kim olduğunu hep birlikte göreceğimize inanıyorum.
Haftaya görüşmek üzere...