KADIN CİNAYETLERİ, BAKLAVACILAR VE GAZİŞEHİR'İN SIRTINDAN PARA KAZANANLAR SAHİP ÇIKACAK MI?

KADIN CİNAYETLERİ, BAKLAVACILAR VE GAZİŞEHİR'İN SIRTINDAN PARA KAZANANLAR SAHİP ÇIKACAK MI?

KÖŞE YAZISINI TIKLA DİNLE

https://youtu.be/nK5FVJUnn2w

Evet gündemimiz yine yoğun. Manşetler sürekli değişiyor. Hangi manşeti hangi konuyu gündeme getireceğimizi biz bile artık şaşırıyoruz. Bu hafta hangi konuyu yazayım diye düşündüğümde o kadar yazacak şey var ki ben bile ne yapacağımı bilmiyorum. Kısa kısa da olsa Kadın cinayetleri, Şanlıurfa ve Gaziantep'li marka baklavacılar arasındaki fiyat uçurumu ve Gazişehir'in sırtından para kazanan otelciler, baklavacılar ve lokantacılar takıma sahip çıkıp, çıkmama konularını gündemime taşıyacağım.

GAZİANTEP'TE KADIN CİNAYETLERİ

Türkiye'nin 81 ili bulunuyor. Bu illerin toplamında Kadın cinayetleri sayısı 2019'un ilk 6 ayında 219 dolayındadır. Ve ilk sıralarda büyük şehirler varken, illere göre İstanbul 64, Antalya 24, Bursa 23, İzmir 19, Adana 15 ve Gaziantep'te 14 cinayet işlendi. Yani toplam 150 cinayet 6 ilde işlenmiş. İşlenme sebeplerine bakıldığında en çok boşanmalar, aldatma ve ayrılıklar ile çocuklarla ilgili olaylardan gerçekleşiyor. Gaziantep'tekiler de boşanma ve aldatma oranları daha fazla görünüyor. 14 kadın cinayetini Gaziantep'te incelediğimizde eşler arasında en büyük sorun ekonomiden kaynaklanıyor. Tabi herşey ekonomi olunca, kadın cinayetlerinde ana rol oynuyor. Gaziantep'te gerçekten de Emine Bulut cinayetlerinin hangisini sayalım. Her cinayet Emine Bulut'a benzer olarak gerçekleşiyor. Boşanan eş tekrar eşine dönmeyince çevrenin verdiği dedikodularla erkek çıldırarak, kadının üzerine şimşek çakmasına neden oluyor. Bunlara nafaka cinayetleri de eklenebilir. Şimdi yine Gaziantep, Kırıkkale'deki Emine Bulut cinayetinden sonra aynısı eşinden ayrılıpta bir daha dönmek istemeyen ve doğum ziyaretine gelip daha sonra da akşam üzeri hastaneye bıçakla girerek eşini tekrar evlenmeye razı edemeyincede yeni doğun bebeğinin yanında hastanede eşini bıçaklayarak öldürmeye teşebbüs ediyor. Burada bir şey daha söylemek istiyorum. Hastane güvenlikleri bıçaklı bir insanı neden arama yapmadan ziyaretlere gönderiyor. O nedenle burada hastanelerin güvenlikleri ziyaretlerde kontrol yapmadıkları için adeta hastane kapıları yol geçen hanına dönüyor. Burada iki şeye dikkat edeceğiz. Kadın cinayetlerinde kadınlarda anlaşamadığı eşleriyle daha iş büyümeden ve çocuk olmadan ayrılmaları daha doğru olur. İkincisi olarak da Türkiye'deki ekonomik krizin getirdiği aileler üzerindeki baskılar ve tüketim araçlarının fazla olmasından dolayı "Ayağını yorganına göre uzatma" düşüncesi gerçekleşmeyince daha çok cinayetlerin kırsal kesimde daha da artacağını tahmin ediyorum. Bu sosyal bir sorundur. Toplumun büyük bir yarasıdır. Üstelik bu sosyal sorumluluğun başında eğitimsizlik ve kültürsüzlükte geliyor. Ana temel net olarak cahillikten öte birşey olmuyor. Cep telefonlarının da bu cinayetlerde etkin rol oynadığını da söyleyebiliriz. Çünkü cep telefonlarında her türlü program olunca erkek ve kadın arasında sürekli telefonlar birbiri tarafından kontrol edilerek, ortaya çıkan herhangi bir mesajın aile yaşamını büyük çapta yok ettiğini de söyleyebiliriz.

BAKLAVADA ŞANLIURFALI MI, YOKSA GAZİANTEPLİ MARKA BAKLAVACILAR MI HAKLI?

Gündeme taşıdığımız Şanlıurfa'lı baklavacı Hacı Şemsettin baklavacıları ile Gaziantep'teki marka baklavacılar arasındaki fahiş fiyat farkını gerçekten de anlamak mümkün değildir. Birinin kilosu 20 TL, diğerinin kilosu 100 TL. İnsan gerçektende bu kadar fiyat farkına şaşıp duruyor. Tüketici ne yapacağını da şaşırıyor. Hatta anlatılan hikayelere bakıldığında geçtiğimiz günlerde bir vatandaş tesadüfen eline geçirdiği kutu ve ambalaj kağıdının Gaziantep'in en ünlü baklavacıya aitti. İlgili vatandaş Hacı Şemsettin'den aldığı baklavayı Gaziantep'in markalı baklavacının kutusuna yerleştirir, istanbul'da önemli bir yere gönderir. İstanbul'daki baklava tüketicisi gönderen ilgili vatandaşa "Ben böyle bir baklava yemedim. Çok kaliteli çok güzel." diyerek teşekkür etti. Ama markalı baklava kutusu içindeki o baklavanın içindeki ürünün sahibinin Şanlıurfalı Hacı Şemsettin olduğunu bilmiyordu. O zaman demekki bizim Gaziantepli baklavacılar çok yüksek kar ediyorlar. Sürekli olarak da Şanlıurfalı Şemsettin baklavacıyı en az 50 kez bir çok yere şikayet ediyorlar. Şanlıurfalı Hacı Şemsettin'in baklavası 17 kez hem Tarım Bakanlığı, Hem Gıda Kodeksi ve hem de tüm yönüyle incelenip, denetlenip temiz çıkmış. İçerisinde kimyasal ürünler bulunduğu iddia edilen şeker türü olan ne fruktoz, ne de glikoz çıkmamış. Yağıda kaliteli bir yağdan oluşuyor. Üstelik yağ konusunda da eğer fiyatı 35 TL'ye çıktığı an en kaliteli baklavayı rahatlıkla sattığını da söylüyor. Bir iddia da Gaziantep'teki en kaliteli baklavanın kilosu 30 ila 35 TL arasına mal olduğu söyleniyor. Bunlara küçük çaplı kiralar, personel ve bazı eklemeler yaptığımızda da toplam 40 TL'ye ulaşıyor. Bizim Gaziantepli baklavacılar bize büyük tepki gösterecekler. Ama gerçeği şu ki, Şanlıurfalı Hacı Şemsettin Gaziantep'e günde 2 Tır dolusu baklava gönderiyor. Ve şubelerinin önünde de satışta büyük sıralar oluşuyor. Ürünleri de Gaziantep tabiriyle "Peynir ekmek" gibi satılıyor. Biz buradan ilgili tüm kurumlara çağrıda bulunuyoruz. Hacı Şemsettin baklavalarının sahipleri Gaziantepli baklavacılara hodri meydan diyerek, "Gelsinler birlikte bir baklavayı yapalım, bütün malzemelerini aynı kullanalım. Maliyetin kaç lire olduğunu hep birlikte kamuoyu takdir etsin. Bunu da Gaziantep'te sayın Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep'in sevilen valisi Davut Gül ve diğer devlet büyüklerinin olduğu bir ortamda yapmaya hazırım" diye çağrıda bulundu. İnşallah Gaziantepli baklavacılar, Şanlıurfalı baklavacının fendine yenilmezler.

GAZİANTEPSPOR'A SAHİP ÇIKMADIK, GAZİŞEHİR'İN SIRTINDAN PARA KAZANACAK BAKLAVACILAR, OTELCİLER VE LOKANTACILAR İNŞALLAH SAHİP ÇIKARLAR

Biliyorsunuz 1969 yılında kurulan 50 yıl boyunca Türkiye Süper liglerinde top koşturan Gaziantepspor'u sahip çıkmadığımız için kendi ellerimizle yok edip gittik. Benim yaptığım araştırmada Gaziantepspor'un sırtından en büyük parayı Süper ligdeyken ilk sırayı otelciler, ikinci sırayı baklavacılar ve üçüncü sırayıda lokantacılar alıyor. Gaziantepspor'un başkanlık yapan bir çok başkanla konuştuğumuz da bu 3 kuruluşunda ne bir kombine, ne bir maç bileti, ne de beş kuruş bağış yapmadıkları ortaya çıkıyor. Sağolsun Gaziantepspor ligden düşünce Gaziantep'in en sevilen işadamı bu kadar işini gücünü bırakıp, gece gündüz evine bile gitmeyen sayın Adil Sani Konukoğlu ile ekibinin büyük mücadelesi sonucunda 3 yıl aradan sonra tekrar Süper ligle buluştuk. Şimdi Gaziantep'te maçlar bugün Gençlerbirliği ile oynayacağımız kendi evimizde ilk maçımızda bir yaptığım araştırmada bu 3 meslek grubu bir tane kombine bile almamış. Alanların ise sayısı "Bir elin beş parmağını geçmez" diye biliriz. O zaman ben buradan çağrıda bulunuyorum. Gaziantepspor'a sahip çıkmadınız ne oldu?, kümeye düştük. Gaziantepspor'un ne adı kaldı, ne markası kaldı. Kim kaybetti?, Gaziantep'te Gaziantepspor ligden düşünce dünyada bir anda marka değeride düşmüş oldu. Ben burada bu 3 meslek grubunun sahiplerine ve oda yöneticileri diyorum ki "Ne olur Gazişehir'e" sahip çıkın. Yoksa Gazişehir'de sayın Adil Sani Konukoğlu başkan bırakınca gene büyük sıkıntılara girer. Bu 3 meslek kuruluşu ortak akıl olarak, bir araya gelerek Gazişehir kulübüne sahip çıkmaları gerekir. Kazandıkları bir miktar paradan da bu kulübe azda olsa "Çorbada tuzları" olmasını umut ediyorum. Ama hiç zannetmiyorum ki bu 3 meslek kuruluşu Gaziantepspor'a nasıl çıkmadığı gibi Gazişehir'e de sahip çıkacaklarını hiç sanmıyorum. İnşallah beni yalancı çıkartırlar. İyi haftalar

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri