Yine Gaziantep’te dedikodu furyası aldı başını gidiyor

Gaziantep öyle bir şehir oldu ki dedikodudan adeta mutlu olan bir şehir görünümünde. Çünkü her gün yeni bir dedikodu furyası devam ediyor. Hangisinden başlayalım. Dünden bu yana adeta Gaziantep’te yapılan operasyonun perde arkası ne? Sayın Kemal Küçükcan’ın oğlu için okuttuğu mevlidi bile dedikoduya çevirenler neyin peşinde? Gaziantep’in 15 aylık sayın AFAD Müdürü Bekir Şen bizimle ilgili mailinde neler dedi.?
Biz ona ne cevap verdik.?

Bu konuları hafta arasında önemli olduğu için değerlendiriyorum.

OPERASYON DEDİKODUSU
Gaziantep’le birlikte 19 ilde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bir operasyon yaptı. Operasyonun adını da herkesin çok korktuğu bir sözcük olan; “FETÖ/PDY” adı ile açıkladı. Tamam, bu açıklamaya kimse birşey demiyor ve diyemez. Yaptığımız araştırmalarda KAMBİYO mevzuatında bankacılık sistemi düzgün veya hiç olmayan ülkelerin başında Irak, Suriye, Libya, İran ve buna benzer ülkeler var. Bu AB harici ülkelerde havale sistemi bankacılık sistemi dışındaki yollarla yapılıyor. Bu sistem de duyumlarımıza göre şöyle işliyor;
Bankacılık sistemi olmayan bazı ülkelerde güvenilir bir aracı parayı teslim aldığını diğer ülkedeki ortağına bildiriyor. O da aynı tutarı almış gibi ödeme yapılması gereken o ülkedeki kişiye teslim ediyor. Teslim alan ise KAMBİYO mevzuatına göre döviz kayıtlarını gelir hanesine işliyor.
Burada bir kayıt dışılık tartışması var gibi görünsede Ortadoğu’da bir çok ülkede bankacılık sistemi olmadığı ya da gelişmediği için sanayici ve işadamları bu yollarla ihracaat yapmak zorunda kalıyor. Gaziantep sanayisinin en az % 50’si yıllardır bu sistemle çalışıyor. Bu sektörlerin başında da gün geçtikçe güçlenen ve en çok ihracat alan bir sektör olan halıcılık geliyor. Tabi zamanında bu sistemi yasa dışı örgütlerde kullanmış belki de hala kullanıyor olabilirler. Bu husus, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının araştırması sonucu ortaya çıkacaktır. Yapılan operasyonla ilgili kimsenin bir sözü yoktur. Ama bir bardak suda da fırtına koparmak doğru değildir. Adalet her şeyi ortaya çıkartacaktır. Gaziantep’in tüm sivil toplum örgütlerinin bu konuda bir araya gelerek gereğini yapmak üzere görüşalışerişinde bulunmaları gerekir. Konuyu araştırıp açıklama yaparak sanayici ve işadamlarına sözde değil, özde sahip çıkmamalıdırlar. Bir de plağın öteki yüzü var. Bu operasyon gerçekten de Gaziantep sanayisine büyük zarar verecektir, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Sayın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından da dedikodulara fırsat verilmemesi için biran önce bu olayın perde arkasını açıklamasını ve sorumlular var ise Adalet makamlarının önüne çıkartmasını bekliyoruz.
Eğer böyle giderse dedikodu üretim merkezleri önümüzdeki günlerde bir çok dürüst şirketlerin batmasına da sebep verebilir. Gaziantep’in ihracat rakamları ortada. Bu kent 7 Milyar dolarlık ihracat yapıyor ve sürekli rekorlar kırıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız her yerde ihracat ile ilgili konuştuğunda, Gaziantep’i örnek olarak gösteriyor. Gelin işini hakkıyla ve namusuyla yapan ihracatçılara köstek olmayalım. Hep birlikte bu operasyonla ilgili oyarak susup bekleyelim ve Adli makamlara güvenerek eğer suçlu ve suçlular varsa gereğinin yapılmasını bekleyelim.
Yoksa artarak üretilen dedikodular ile yazık oluyor Gaziantep’e ve tek amacı ülkesine döviz kazandırmak olan ihracatçılarımıza. Herkes sussun, Adalet ve hak konuşsun….

KORKUT’UN MEVLİDİNE BİLE KILIF UYDURDULAR
Akkent caminin göçük olayını yeniden değerlendirmemiz gerekiyor. Gaziantep’in yetiştirdiği ender insanlardan biri olan mesleğinin duayeni Kemal Küçükcan’ın oğlu Korkut Küçükcan’ın ölümüyle ilgili bile yukarıda yazdığımız gibi dedikodu üretip duruyorlar. Sayın Kemal Küçükcan oğlunun mevlidini neden düğün salonunda yaptı diyorlar.
Mevlid düğün salonunda olur mu diye dedikodu zincirlerini sürdürmeye devam ediyorlar. Buradan bu iddiaları sosyal medyada paylaşanlara tek bir sözüm “Pes doğrusu” olacak.
Bildiğim kadarıyla hakkın rahmetine kavuşan Korkut Küçükcan’ın kayınpederi Şato Restaurantın sahiplerinden Tankut Göktekin’dir. Buranın sahibi kayınpederi Göktekin olunca yaklaşık 2 bin kişilik bir insan topluluğunu nereye sığdırsınlar. Dedikodu üretenlere soruyorum. Kemal Küçükcan Lions, bundan dolayı düğün salonunda yaptı diye sosyal medyada dedikodu çığırtkanlığı yapıyorlar. Ayıp. Kim ne olursa olsun, ortada bir cenaze vardır. Sayın Kemal Küçükcan oğlunu kaybetmiş, bırakın acılarıyla baş başa kalsın. Ne olur, bu çığırtkanlıklardan vazgeçin. İnsanın ölüsünü bile dedikodu malzemesi yaparak Allah katında ne kadar günah kazandığınızı söylemem gerek var mı. Yinede siz devam edin ayıplarınıza…

AFAD MÜDÜRÜ TEK KELİME İLE AYIP ETTİ
Bizim AFAD müdürü veya başka bir müdürle hiç bir davamız yok. Hayatımız boyuncada sayın AFAD Müdürü Bekir Şen’i ne görmedik. Gelmiş Gaziantep’te 15 aydan beri görev yapıyor. Başarılı mı, başırısız mı bizim yorumlamaya hakkımız yok. Bize gelen Valilik açıklamasında “Göçük Kurtama operasyonunun başındaki sorumlunun AFAD Müdürü Bekir Şen” olarak yazdığını gördük. Biz de bunun üzerine bu işle ilgili kişinin göçük sırasında kurtarma, arama çalışmalarında hatalar zinciri oluşturmasında neden olduğunu iddia ettik. Biz sayın AFAD Müdürünü suçlayıcı şok sözler söylemedik. Yanlışın ne olduğunu da biz tespit ederek, bugün yine kendisine sorduk. Zaten kendisi 657 sayılı kanun kapsamında devlet memuru olduğu için bize bir açıklama yapması da mümkün değil. Bunu da bildiğimiz için cevabıda Gaziantep Valiliğinden alarak yapacağını düşündük. Kendisi ne yaptı? Bize beddua zinciriyle cümleler yazarak mail attı. Bizde mailini hiç değiştirmeden yayınladık. Ne diyor sayın AFAD müdürü Bekir Şen bey, “YAZIKLAR OLSUN Sizi insafa ve izana davet ediyorum. Afad Müdürünün Resmi ile Çok değerli Kardeşimiz , Mühendisimiz Rahmetli Korkut KÜÇÜKCAN’ın resmiyle yan yana koyarak,iki resmin arasına Kocaman yazıyla Kurtaramada Sınıfta Kaldı; İfadesini yazarken hiçmi allahtan korkmadınız. Korkut’un Ailesi ve yakınları var onlardamı acımadınız. Nasıl suçsuz günahsız insanları hedef gösterirsiniz. Tek kelimeyle sizlere ve sorumlularınıza yazıklar olsun. Valiliğin açıklamasınıda mı okumadın. Bundan nasıl bir bu çıkarımı yaptınız. Sizi Allah’a havale ediyorum. Belki gücünüz var yazarsınız, birilerinin hizmetkarı olabilirsiniz ama; Ancak toprağın birde altı var.”
Bu sözlerle bizi çok güzel bir yazı yazarak bizleri “Allah’a havale ediyor ve birde toprağın altı var” diyor. Doğru söylemiş sayın müdür. Bizde bu söze karşılık, Toprağın altındaki Korkut’un vebaliyle birlikte sorumlu kim veya kimler ise bizde Allah’a havale ediyoruz.