KİME İNANACAĞIZ..? BANKALAR NE YAPIYOR..? SOSYAL MEDYA BAŞINA BUYRUK..

Gaziantep öyle bir şehir ki gerçektende farklı bir şehir olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Biliyorsunuz ki korona virüsü dünyadan sonra Türkiye’yi ve Gaziantep’i de vurmaya çalışıyor.

HABERİN VİDEOSU

Kuzey Kore, Güney Kore, Singapur, Japonya ve Almanya gibi ülkeler korona virüs mücadelesini büyük çapta yenmek üzereler. Ama nasıl yeniyorlar? Hastalığa karşı zamanında müdahale ediliyor. Tek kelime ile bu hastalıkla dalga geçmiyorlar. Avrupa dalga geçti başına neler geldi. Örnek mi verelim; ispanya ve İtalya büyük kayıplar vermeye devam ediyor. Gelelim Türkiye’deki duruma. 11 Mart’ta korona virüsle Türkiye tanıştı. Başladığı tarihin bu tarih olduğunu herkesin bilmesi lazım. Ama ne varki, tedbirler taksit taksit alındığında biraz sıkıntılar ilk başta olduysa da Sonradan sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan çok hızlı kararlar alarak en azından Korona virüsle mücadelenin ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Son anda tedbirler hızlandı. Şu anki Türkiye’deki durumun her geçen gün azda olsa biraz iyiye gittiğini ve bununda tedbirler sayesinde olduğunu görüyoruz. Gaziantep’teki durumda Türkiye genelinden daha iyi. İstanbul, İzmir, Ankara ve Adana’ya bakıldığında Gaziantep’in korona virüse karşı direnen iller arasında bulunduğunu da söylememiz lazım. Ve ayrıca kime inanacağız o da ayrı bir konu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın mı, Gaziantep-Kilis Tabip Odasına mı, Kulaktan duyma sözlere mi inanacağız? onu da sizlere anlatmak istiyorum, bir de ekonomik tedbirlere bakıldığında bankalar ve diğer kurumlar destek mi çıkıyorlar, yoksa köstek mi oluyorlar? bu konularda anlatacağım arasında bulunuyor. Son olarak da Gaziantep’teki Suriye, İran ve Irak vatandaşlarının neden kurallara uymadıklarını merak ediyorum.

KİME İNANALIM?

11 Mart’tan bu yana Gaziantep’te korona virüsle ilgili kurumlar gerekli tedbirleri alıyorlar. Bu tedbirleri de en iyi şekilde uygulamaya çalışıyorlar. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın verilerine göre Gaziantep’te 11 Mart’tan bu yana korona virüs vakası 53 ve bir de ölü olduğunu gözüküyor. Bu en yetkili ağız. Gelelim Gaziantep-Kilis Tabip odasının yaptığı sosyal medyadaki açıklamasına o da sayın bakanın rakamlarından fazla olduğunu söylüyor. Hatta 15’e yakın sağlıkçının da korona virüs olduğunu iddia ediyor. Ve bir de kulaktan duyma kendisini uzman zanneden bazı sosyal medya paylaşımcıları da adeta “Felaket tellallığı” yaparak durumun vahim olduğunu söylüyorlar. Ama benim gözlemlediğim bir doğru varsa oda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaptığı açıklamalardır. Şu an da Gaziantep’te nüfus oranına bakıldığında ve Suriyelileri de kattığımızda vaka oranımız çok düşüktür. Ölüm durumuna gelince oda aynı vaka gibi beklenenin altındadır. Dedikodulara ve yalanlara bakarsak sosyal medyada Gaziantep korona virüs felaketine yakalandığını söylüyorlar hatta, bazı fabrikalarda da çalışan işçilerin bir çoğunun da korona virüs olduğunu söylediler. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı sosyal medyada korona virüs provokatörlüğü yapanlarla ilgili de yasal işlemler yaptılar. Bizim devletten en büyük isteğimiz bu provokatörlere karşı en büyük gerekli tedbirleri almalarını istiyoruz. Biz devletin bakanına inanacağız. Diğerleri bizim için önemli değil. Herkesin bir hesabı varsa onu şimdi değil sonra yapsın. Korona virüs üzerinden kimse kimseyle hesaplaşmasın.

BANKALAR VE KURUMLAR LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜTÜYORLAR!

Bilirsiniz ki; Korona virüs tek Türkiye’yi vurmadı, dünyayı vurdu. İnsanlarda bu nedenlede ekonomik sıkıntılar yaşamaya başladı. Sağolsun sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile Maliye ve Hazine Bakanımız Berat Albayrak ve tüm bakanlar başta sanayici, esnaf ve işçinin sıkıntı yaşamaması için her türlü tedbirleri alıyorlar. Gerçekten de güzel bir şey. Ama bir bakıyoruz ki, ekonomik tedbirle ilgili açıklanan genelgeye göre sanayici, esnaf ve işçiye adeta para yağıyormuş gibi görünüyor. Ama bankaya gittiğiniz de, hem sanayiciler hem esnaflar, hem de işçiler elleri bomboş dönüyor. Ne diyorlar bankacılar; genelge gelmedi, yayınlanmadı ve şu ana kadar bir şey yok diyorlar. Ne yazık ki, banka genel müdürleri ve işçi Bulma Kurumu ve Maliye Bakanlığı genel müdürlerine baktığımızda televizyon televizyon gezip, her türlü desteğin çıktığını söylüyor. Ama lafla söylüyorlar, icraatta hiç bir şey yok. Örnek; büyük sanayicilere Kredi Garanti Fonundan para verildiğini söylüyorlar. Şu ana kadar Gaziantep’te hiç bir sanayici bu fından beş kuruş para almadı. Hatta banka bölge müdürleri de, 40 dereden su getirerek, parayı vermemek için de ellerinden geleni yapıyorlar. Devlet bankalarının bir nebze desteği varken, özel bankalar kıllarını kıpırdatmıyor. Bu nasıl bir çelişki biz bile anlamıyoruz. Üstelik bir şey daha söylemek istiyorum. Bankadan kredi kullanan ve kredi kartı bulunan her insanın mutlaka Elektrik, doğalgaz ve su gibi buna benzer ödemelerde sıkıntısı mutlaka vardır. “Kırmızı noktaya” da düşmüştür yani sicili bozuktur, veya kredisinde yapılandırma kullandırmıştır. Bunlara beş kuruş para verilmiyor. Bir de 10 Bin TL kredi genelgesi var. Bu 10 Bin TL için kim internet üzerinden bankalara başvurduysa gelen cevap red çıkıyor. Hangisini söyleyemli. Esnafa 25 Bin TL kredi verileceği söyleniyor. Halk bankasının kapısına gidiyor ve saatlerce kuyrukta bekleyip, ve daha sonra gidin Halk bankası Kobi üzerinden başvurun diyorlar. Başvuranlara da şu ana kadar bir cevap verilmiyor. Gelelim İşçi Bulma Kurumu genel müdürünün işçiler için esnek destek kredisi verildiğini söylüyor. Televizyonlarda bol bol reklam veriyor. Bir çok evren yapılıp İşçi Bulma Kurumunada internet üzerinden başvuruyorlar. Şine sonuç hüsran. Gaziantep’te benim bildiğim kadarıyla en alan var, ne de veren bir işçi var. Benim son söyleyeceğim bir söz var. Bir de küçük çaplı kobi türü şirketler bulunuyor. Bu şirketlerinde çekleri bulunmaktadır. Çek kredisinin de benim bildiğim kadırıyla Gaziantep’te uygulayan hiç bir bankayı ne duydum, ne gördüm. Sayın Cumhurbaşkanım Erdoğan’a buradan çağrı yapıyorum. Ayrıca Gaziantep’teki banka bölge müdürlerini de Allah için ricada bulunuyorum. “Lafta değil, icraat yaparak yapın” Şu ata sözünü de son kez söylemek istiyorum. “Lafla peynir gemisi yürümez” diyorum. Yoksa sanayici, esnaf ve işçilerimizi 3 paralık tefecilere kurban etmeyin. Üstelik bankaların iyi günde de kötü gündede de müşterisinin yanında olmasını istiyoruz. Bir son söz daha söylemek istiyorum. Bankacıların şu yaptıklarını da inkar etmeyelim. Eğer kredi borcunuz varsa erteleme dilekçesini veriyorsunuz, onun dışında başka bir şey yansıyoruz.

SOSYAL MEDYA KULLANICILARINDAN TEK İSTEĞİM VAR

Evet böyle kötü günlerde Gaziantep halkı birlik ve beraberlik içinde olmak zorunda. Çünkü Gaziantep öyle bir şehir ki, dünyada en çok üreten şehirlerin başında geliyor. Çalışkan ve müteşebbis kişiliğiyle de takdir topluyor. Her konuda da her zaman öncü olmuştur. Ama ne var ki, nifak üreten bazıları da olacaktır. Nasıl bir dünyada iyiler ve kötüler oluyorsa, arada sırada da çatlak ses çıkacaktır. Ben onlardan en çok sosyal medya kullanıcılarından lütfen bu isteğimi not edin. Ne olur korona virüs gibi salgınla ilgili, halkı yanıltıcı, kışkırtıcı ve yanlış bilgileri paylaşmayın. Zaten insanlar bir istim üzerinde duruyor ne yapacaklarını şaşırıyorlar, onlara destek olalım. Köstek olmayalım. Bu günlerde kişisel menfaatlerimizi bırakalım, boş yere birbirimizle uğraşmayalım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri