KÖŞE YAZISININ VİDEOSU
Gaziantep öyle bir şehir ki; dedikodu, iftira ve kıskançlıkta Türkiye'nin bir numarasıdır. Bunun nedenini daha önce yazmıştım. Arap kökenli yapıda dedikodu fazladır ve Gaziantep'in de geçmiş yıllarda Halep'in ilçesi olması hesabiyle bunun normal olduğunu söylüyorlar. Tamam da herşeyin aşırısı da çok fazla.olaymedya.com'a yazdığımız haberlerin en başında, dedikodu haberleri birinci sırayı kapıyor. Hele isimsiz verdiğimiz haberler tamamı ile rekor sayıda okunuyor. Bunu niye gündeme getirdim. Geçtiğimiz Salı günü Gaziantep'te ihracatçılara yönelik bir operasyon yapıldı. Bu operasyonu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yaptı. Operasyonun da FETÖ/PDY finans kaynaklarına yapıldığını açıkladılar. Yapılan açıklamada ne isim var, ne de olayın ne olduğunu anlatan ciddi birşey yok. Bizde medyacılar olarak FETÖ/PDY duyunca hemen haberleri veriyoruz. Üstelik manşetlere taşıyoruz. Tabi ki açıklamanın içeriğini çok araştırmıyoruz. Gerçeği karşıda muhatap bulamadığımız için öğrenemiyoruZ.
KULAKTAN DUYMA HABERCİLER
Durum böyle olunca kulaktan duyma haberlerle yolumuza devam ediyoruz. Yaptığımız doğrumudur? Bence yanlıştır. Bizde bu yanlışı Çarşamba günü hemen fark ettik. Türkiye genelinde 19 ilde yapılan operasyonun Gaziantep'te de bir ayağı olduğu açıklanmıştı. Bunda da toplam 73 kişi gözaltına alınmıştı. Gaziantep'ten de 23 kişi gözaltına alınmıştı. Hepsi de hatırı sayılır kişilerdi. Bu kişilerin kim olduğunu hemen yaptığımız araştırmada tespit ettik. Neden gözaltına alındıklarını da öğrendik. Bu öğrenmeden hemen sonra Gaziantep sanayisinin bel kemiği olan 23 iş insanı yurt dışından ihracat paralarını getirirken "Deklare birde güvenilir adam aracılığıyla Türkiye'deki ortağına göndererek farklı bir havale sistemi" uygulanmıştı. Bu iki sistemde işletmeler 20 yıldan bu yana genellikle geri kalmış ülkelerde bankacılık sistemi olmadığı için paralarını yurt dışından bu yolla getiriyorlardı. Durum böyle olunca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 19 ildeki operasyonunda Gaziantep dışındaki illerde FETÖ/PDY örgütüne finans sağladıkları doğru olma ihtimali fazla olabilir. Ama biz kendi mahallemize bakmamız lazım. Çünkü Gaziantep'i ihracat şampiyonları ligine taşıyan ve Türkiye'ye döviz kazandıran, istihdam sağlayan 23 iş insanıyla ilgili doğru bir yol izlememiz gerekiyordu.
KİMSE YAZAMADI BİZ YAZDIK
Öyle de yaptık. Hiçbir medya grubu bizim dışımızda ciddi bir şekilde olayın perde arkasını anlatmadı ve yazmadı. Bizde dedik ki, biz Gaziantep için varız, Gaziantep sanayisi için bu olayın doğrusunu ortaya çıkarmamız gerekirdi. 23 iş insanı Gaziantep'ten sabaha karşı bir operasyonla evlerinden alınmış. Karayoluyla Ankara'ya götürülmüş. Ankara'da da terörle mücadele birimine teslim edilmiş. Ve 23 iş insanı gözaltı için hak edilmeyen zemin katına konulmuşlardı. Kendileri de ne için gözaltına alındıklarını bir türlü anlamamışlardı. 23 iş insanı arasında tamamıda ihracatçıydı. Genellikle halı sektörü ön plandaydı. Halı sektörü olunca aklımıza gelen Türkiye İhracatçılar Meclisi Halı Grubu Başkanı Selahattin Kaplan başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birliği Halı Başkanı Ahmet Kaplan ve Sanat Halı'nın sahibi Fahrettin Kaplan aynı gün Ankara'ya ulaşarak 23 iş insanının yanında oldular. Bizlerle de sürekli kontak kurarak olayın ne olduğunu anlattılar. Sayın Selahattin Kaplan bu insanların suçsuz olduklarını bildiği için çalmadık kapı bırakmadı. Sayın Selahattin, Ahmet ve Fahrettin Kaplan, Gaziantep'in bakanı olan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e,Çarşamba akşamı saat 19.30'daulaşarak makamında bir görüşme yaptılar. Sayın Bakan Gül, hemen olayın gerçeğini araştırarak Kaplan'lara, "Ben bu işle ilgileneceğim. Hukuk yoluyla da gereğini yapacağım" diyerek kendilerine Gaziantep'in bir bakanı olarak sahip çıktığının sinyalini verdi. Ondan sonra yine Selahattin, Ahmet ve Fahrettin Kaplan, Gaziantep'in tüm milletvekillerine ulaşarak bu konuda haklı olduklarından dolayı destek istediler. Sayın vekillerin tümüde ellerinden geleni yaptılar. Bu arada da CHP Gaziantep milletvekili Bayram Yılmazkaya'da, Gaziantep Olay Medya'da benim yazdığım yazıyı okuyarak aynısını TBMM'de yaptığı konuşma ile Türkiye gündemine taşıdı. Ve bunun sonunda iktidar ve muhalefet Gaziantep sanayisi için bir araya gelerek 23 iş insanının 23'ü de yapılan sorgulama sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından serbest bırakılmıştı.
DOĞRULARI YAZDIK
Biz eğer dedikoduları dinlemeye devam etseydik ve doğruları gündeme getirmeseydik, Gaziantep ihracatı yaklaşık yıllık 7 Milyar dolardan, 4 Milyar dolara inecekti ve Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'nde parasını "Deklara ve güvenilir adam sistemiyle" getirmeyen ihracatçı ve sanayici yoktu. Çünkü 20 yıldır Gaziantep'e para böyle geliyordu. Ne oldu? Gaziantep medyası, iktidar ve muhalefet ve şehr-i emini olan sayın Fatma Şahin'in ve Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek'in de hakkın unutmamız lazım. "Sezarın hakkı sezar"ındır. Kendileri de her zaman Gaziantep için doğru bulduğu yoldan yürümeye devam ettiği için bu 23 iş insanının haksızlığa uğradığını bildikleri için bütün Ankara'yı ayağa kaldırarak gereğini yapmışlardır. Bence Gaziantep'li sanayiciler birbirlerinin hakkında dedikodu üreteceklerine birbirine sahip çıkarak "İyi günde de, kötü günde de" birbirlerinin arkasında durmaları gerekiyor. Öyle de oldu, durdular. Kendilerini de alkışlıyorum. Boş yere dedikodu, iftira, yalan ve kıskançlıkla bir yol alamayız. Zaten bu yolu izlediğimiz için Gaziantep'te, Gaziantep'li kalmıyor. Başka şehirlere kaçıp gidiyorlar. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için olmamız gerekiyor. Bu olayda Gaziantep'li ihracatçılara sahip çıkan tüm herkese teşekkür ediyorum. İnşallah bir daha böyle bir olay olmaz. İyi haftalar.