HABERİN VİDEOSU
Genç mühendisimizi toprağa verdik ama bu iş bitmedi. Bu işin sorumluları cezasını çekmeli. Yaşadığımız acı gecenin ardından yaşanan sosyal medya çığırtkanları, siyasi hesap uzmanları ve felaket tellallarını bir kenara bırakıp, sanayi, ihracat ve sınır kenti Gaziantep'in 33 saatlik başarısızlığına dönüp bakalım. Çok konuşmaktan enkaz altında mühendisi bulamamanın üstünü kapatmak yerine az konuşup çok iş yapmanın zamanı gelmedi mi.? Korkut bize önemli bir hayati ders vermedi mi.?
33 SAATLİK FİYASKO
Gaziantep geçen hafta adeta diken üstünde bir 33 saat yaşadı. Sonuçta kısa bir sevincin ardından Korkut'un ölüm haberi şehri yasa boğdu ama dosya kapanmadı. Çünkü; Korkut'un ölümüne neden olan ihmaller zinciri nasıl ortaya çıkacak, sorumlular kimler, bu facianın yaşanmasına neden engel olunamadı ve olası bir göçük durumunda biz Gaziantep olarak neredeyiz..? sorularını ele almak istiyorum. Başta Küçükcan ailesi olmak üzere tüm İnşaat Mühendisleri ve Gaziantep'inde başı sağolsun.
KORKUT KÜÇÜKCAN KİMDİR
1974 doğumlu İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan, siyasetçi ve inşaat mühendisi bir baba olan Kemal Küçükcan'ın oğludur. Sevilen, sayılan bir insan iş ahlakına sahip Korkut Küçükcan Gaziantep Anadolu lisesinden mezun olduktan sonra Balıkesir Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdi ve iş hayatına atıldı.
OLAY NASIL OLDU..?
14 Kasım 2019 günü saat 16 gibi Akkent Camii inşaatına inceleme amacıyla giren Korkut Küçükcan göçen iskelelerin altında kalmıştı. AFAD, ilkyardım, belediye, gönüllü arama kurtarma ekipleri, itfaiye ve kurtarma ekiplerinden oluşan 3 vardiyada toplam 750'nin üzerinde kişi Korkut'u arıyordu. Caminin temeli 2012 yılında atılmıştı. 7 yıldır bitmeyen camide bir süredir çalışma yapılmıyordu. Korkut Küçükcan beton dökülmesi için ölçü almak amacıyla inşaata girdi ve sonrası malum.
HERKES ARADI AMA
İSKELECİLER BULDU
Cumartesi akşam saatlerinde İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Çeliktürk sosyal medyadan bir duyuru yaparak, 'Göçük altında kalan meslektaşımız için arama faaliyeti kapsamında iskeleci ustabaşlarına ihtiyacımız var, benimle iletişime geçiniz' mesajının yayınladı. Aradan birkaç saat geçmeden olay yerine akın eden iskeleciler gece saatlerinde 'Korkut bulundu' haberiyle alkışlar arasında göçük bölgesinden çıktılar.
ÖNCE SEVİNÇ SONRA HÜZÜN
Yaralı halde baygın olan ancak hala nabzı attığı açıklanan Korkut Küçükcan, ambulansla hemen Tıp Fakültesi hastanesine kaldırıldı. Tüm ajanslar 33 saat sonra göçükten canlı çıktı haberini geçerken hastaneden kötü haber geldi ve Korkut'un kalbinin durduğu ve hayata veda ettiğini öğrenerek yıkıldık. Ardından açıklamalar geldi, 8 saat önce öldü 3 saat önce öldü yok kardeşim çıkınca öldü falan filan. Ne önemi vardı ki saat veya dakikanın. Korkut, enkazın altında bu şehirde kurtarmayı bilmediğimizin bir kanıtı olarak ölmüştü ve kimse bunu dile getiremiyordu.
DEPREM OLSA VAY HALİMİZE
Şimdi bu olayda sorulacak ana başlıklardan birkaçını günedem getirsem bu sorula acaba kimler nasıl cevap verebilir..?
3. Derece deprem kuşağında bir kentiz ama 30 saati aşkın zamanda tahta enkazı altındaki bir mühendisimizi bulumadık. Eğer deprem olsa ve o camii gibi yüzlerce değişik alanda göçükler olsa binalar yıkılsa canıl değilde cesetlerimizi kaç ay sonra çıkabilirler sorusu bence ilk soru. Arama kurtarma köpeğimiz Adana'dan gelmiş, Gaziantep'te canlı veya ceset arama köpeği olmadığını gördük.
TAHMAZOĞLU NE YAPTI
Caminin çökme haberinin ardından olayyerine lik giden ve son ana kadar ayrılmayan isimlerin başında Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Şahinbey Belediye Başkanı vardı. Ekipleri tam anlamıyla yönlendirme ve sevkte bizzat Başkan Tahmazoğlu ilgilendi. Ama siyasi hesabı olanlar, şahsi kini olanlar aldı eline sazı başladı Tahmazoğlu'na vurmaya. Tahmazoğlu benim tanıdığım kadarıyla ne böyle bir olay olmasını isteyen, ne şahsi kinleri olan nede felaketten beslenmek isteyen bir kişilikte değil. Vurun abalıya havasında bazı kesimler Tahmazoğlu'nu sanki olayın suçlusu ilan etmeye çalıştılar. Ben kimsenin avukatı değilim ama hizmet için çalışan bir Belediye Başkanı'na böyle vahim bir olay üzerinden operasyon çekmek isteyenler kinden beslenen insanlardır. Yargı, hukuk olayı her yönüyle inceler ve buişte günahı olanların cevasını verir. Kimse internetten, sosyal medyadan, fısıltı gazetesinden Korkut Küçükcan'ın acı vefatının kullanarak hesap görmemeli. Bırakın insanlar acısını yaşarken, ilgili birimlerde bu işin sorumlusuna gereken cezayı versinler.
ÖVÜNÜRKEN GÖMÜLÜRÜZ
Bu saatten sonra ebediyete uğurladığımız Korkut Küçükcan Gaziantep'e büyük bir ders verdi. O hak dünyada biz buradayız. Sanayi, ihracat ve sınır kenti olarak övünürken, eğitim nerede, afad ne durumda, sivil savunma ne yapıyor, afetlere karşı ne kadar hazırlıklıyız? bunların hesabını yapsak çok iyi olur. Yoksa mı... Yoksa Allah muhafaza depremde, selde, bir hatlama anında ve doğal afetlerde sınıfta kalan bir şehir olarak tarihin karanlığına gömülür gideriz.
Haftaya görüşmek dileğiyle