İslam aleminin kutsal ayı Ramazan’da işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’da teravih namazından sonra tansiyon yükseldi. Fanatik Yahudilerin Pesah Bayramı nedeniyle baskın düzenleme ve kurban kesme çağrılarının ardından teravih namazı sonrası Filistinliler, Mescid-i Aksa’nın içindeki Kıble Mescidi’ne sığındı. Filistinliler İsrail polisinin içeri girmesini engellemek için Kıble Mescidi’nin kapılarını kapattı. Mescidin etrafını ablukaya alan İsrail polisi ise Filistinlileri dışarı çıkarmak için camları kırıp içeriye göz yaşartıcı gaz bombası attı. İsrail polisi içeri girerken, Filistinli grup ise havai fişek atarak direnmeye çalıştı. Ortalığı savaş alanına çeviren İsrail polisi, Filistinli gruba ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve kauçuk kaplı mermilerle müdahalede bulunurken, bazılarını ise copla darp etti. Filistin Kızılay’ı, çatışmaların ardından yaralananlar olduğunu aktardı.
Baskın sonrası Doğu Kudüs’ün farklı noktalarından Mescid-i Aksa’ya akın eden Filistinliler ile İsrail polisi arasında da tansiyon yükseldi. İsrail polisi içeri girmek isteyen Filistinlilere izin vermedi.
İkinci baskın
İsrail polisi ayrıca, Mescid-i Aksa’ya sabah namazından sonra ikinci kez baskın gerçekleştirdi. Namazın ardından İsrail karşıtı slogan atan Filistinli gruba müdahale eden İsrail polisi, bir kez daha kauçuk kaplı mermi ve ses bombası kullandı. Çıkan olaylarda gözaltına alınanlar olduğu öğrenildi.
Filistin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Nabil Abu Rudeineh, İsrail polisinin baskınlarına tepki göstererek, "Kutsal mekanlarda büyük bir patlamaya yol açacak kırmızı çizgileri aşmamaları için işgali uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.
İsrail polisinin baskınlarına Türkiye ve diğer ülkelerden tepkiler
Mescid-i Aksa’da yaşanan olaylara Türkiye’den tepki gecikmedi. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "İsrail güvenlik güçlerinin, dün geceden itibaren Harem-i Şerif’in kudsiyetini ve tarihi statükoyu ihlal ederek Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesini, Kıble Mescidi’ne sığınanlara müdahale etmesini ve çok sayıda Filistinli sivili gözaltına almasını lanetliyoruz. Mübarek Ramazan ayında Mescid-i Aksa’da ibadet edenlere yönelik bu saldırılar hiçbir şekilde kabul edilemez. Başta Gazze olmak üzere şimdiden bölgeye sirayet eden tırmanmadan büyük endişe duyuyoruz. İsrail hükümetinin bölgede gerilimin daha da tırmanmasına yol açabilecek her türlü tahriki, eylemleri ve saldırıları derhal durdurması gerekmektedir" ifadeleri kullanıldı.
Suudi Arabistan yönetimi de Mescid-i Aksa’daki gelişmelerin endişeyle takip edildiğini duyurdu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail polisinin müdahalesinin kınandığı belirtildi. Barış çabalarını baltalayan ve kutsal mekanlara saygı gösterilmesini gerektiren uluslararası ilke ve normlara aykırı olan söz konusu uygulamaların kabul edilemez olduğu ifade edildi. İsrail işgalinin sona erdirilmesi, Filistin sorununda adil ve kapsamlı bir çözüme ulaşmaya yönelik tüm çabaların desteklenmesi çağrısı yinelendi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise bu tür nefret dolu sahnelerin, İsrail’in kutsal yerlerin statüsünü ihlal etmesinin tüm Filistin halkı ve İslam ümmeti arasında öfke duygularını körüklediği belirtildi.
Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da İsrail polisinin Mescid-i Aksa’ya baskını şiddetle kınandı ve İsrail’in içeride ibadet edenlere karşı uluslararası kuralları ihlal ettiği vurgulandı. Bu tür eylemlerin durdurulması çağrısı yapılan açıklamada, yaşanan olaylardan İsrail sorumlu tutuldu.
İsrail’den Gazze Şeridi’ne hava saldırısı
İsrail polisinin baskınlarının ardından İsrail savaş uçakları ise Gazze Şeridi’nde iki noktayı hedef aldı. Saldırılarda can kaybı veya yaralanan olup olmadığına ilişkin bir açıklama yapılmadı.