Güzelleşmek ve daha çekici görünmek, kadının var olduğu ilk dönemlerden günümüze kadar gelen bir istektir. Günümüzde kadınların ve erkeklerin daha güzel görünebilmesi için çeşitli ürünlere ulaşabilme imkanı bulunuyor. Makyaj ürünler, kremler ya da losyonlar hazır halde ve ulaşılabilir bir şekilde kolaylıkla bulunabiliyor.
Eski çağlara ait kaynaklarda da insanların krem, güzel kokulu ürünler ve losyon tarzı ürünler kullandığı görülüyor. Ancak, o dönemlerde bu ürünlere ulaşabilmek ya da bu ürünleri elde edebilmek için oldukça farklı yöntemler tercih ediliyordu. Güzelleşmek ve daha çekici görünebilmek için insanlar farklı birçok tehlike ile karşı karşıya kalmış, tercih edilen bazı yöntemler kişilerin kısır olmasına ve hatta sinir sisteminin etkilenmesi ile delirmesine kadar yol açmıştır.
GÜZELLEŞMEK İÇİN DELİRDİLER
Eski Mısırlılar, abartılı göz makyajları, cennetin taşı sayılan bakır içerikli bir mineral olan malakit ile kurşun sülfit içeren galen, kömür, is, yağ ve çeşitli metallerin karışımı ile bir macun elde etmiştir. Birçok zararlı maddeye sahip olan bu macun, gözlerin ince derisi tarafından kolayca emilmiş ve bu ürün kişilerde sinirlilik halinin artmasına, uykusuzluğu ve zihinsel bozukluk yaşanmasına kadar farklı rahatsızlıklara yol açmıştır. Kurşunun sağlık üzerindeki olumsuz etkisi, cildi daha sonra çatlamasına, kurumasına, kişilerin kısır olmasına ve sinir sistemi sorunları yaşamasına neden oldu.
ANTİK DÖNEMDE EPİLASYON
Epilasyon süreci antik dönemde de hem kadınlar hem de erkekler tarafında kullanılmıştır. O dönemlerdeki tek fark ise, genç Yunanlılar istenmeyen tüylerinden kurtulmak için tüyleri tek tek çiğneyen böcekler tercih ediyordu. Kleopatra’nın güzellik sırları arasında yer alan reçine ise, cilt üzerinde yanıkların meydana gelmesine neden oldu. Yanmış kireç, arsenik trisülfat, su ve zeytinyağından elde edilen reçine, cildin yanmasına neden oldu. oldukça eski dönemlerdeki bu güzellik uygulamaları, o dönemdeki kişilerin ciddi sağlık sorunları yaşamasına neden olmuştur.