Boşanma ve Evlenme Oranları Demografik Kriz Yaratabilir

Ülkemizde evlenme oranları genel itibariyle düşüş gösterirken ya da en azından sabit kalırken, boşanma oranları gitgide artıyor. Özellikle geniş aile kavramının ortadan kalkması, küresel nitelikte sosyal ve ekonomik gelişmelerin etkisiyle güçlenen bireyselleşme ve sosyal medyanın etkisiyle olduğu düşünülen bu gelişim eğrisi, Türkiye’nin demografik grafiği ve geleceği açısından da önemli soruları gündeme getiriyor. Çünkü evlenme oranları artmadığı gibi, evlenen insanların çocuk yapma oranı ve yaptıkları çocuk sayıları da eskiye nazaran gitgide düşmekte(Bakınız TÜİK tarafından açıklanan istatistikler).

Boşanma Masrafları Evlenme Kadar Göz Korkutmuyor

Günümüzde düğün ve balayı dahil evlilik masrafları, ortalama olarak en az 100-200 bin lira dolaylarında iken; boşanma davası avukat ücreti 2023 yılı için ortalama olarak 20.000-30.000 Türk Lirası bandında seyrediyor. Ancak bunun yanında, boşanma davasında hükmedilecek olan nafaka, tazminat, ziynet eşyalarının(düğün takıları) aynen veya nakden iadesi ve tüm bunlara ek olarak taraflar arasında gerçekleştirilecek olan mal rejiminin tasfiyesi hususu hep birlikte değerlendirildiğinde boşanma davası ve boşanmayla ilişkili diğer hususların evlenmeden çok daha masraflı olabileceği anlaşılacaktır. Bu nedenle boşanma davası sürecinin alanında uzman bir boşanma avukatı ile yürütülmesi, hak kayıplarının önlenmesi adına tavsiye edilmektedir.

Boşanma Davalarında Arabuluculuk Sorusu

Özellikle çekişmeli boşanma davasının tarafı olan vatandaşlar, genellikle çok uzun süren yargılamalardan şikayet etme eğilimi gösteriyor. Ancak uzun süren yargılamaların en büyük sebebi, çekişmeli boşanma davalarında tanıkların dinlenmesi, delillerin toplanması ve tahkikat aşamasının tamamına erdirilmesi sürecinin hukuki usuller dahilinde gerçekleştirilmesinin gerekli olmasından ve yerel mahkemede görülen dava sonucunda, karardan memnun olmayan tarafların kararı istinaf ve temyiz kanun yollarından yararlanmak suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay’a taşımasından kaynaklanmaktadır.

Sürecin uzunluğunun ve mahkemelerin iş yükünün fazlalığının yarattığı tartışmaların sonucunda, boşanma davalarında, özellikle çekişmeli olarak görülecek olan boşanma davaları açısından arabuluculuk müessesesinin kullanılıp kullanılamayacağı konusu tartışmaya açılmıştır. Hukukçuların çoğu tarafından eleştiri konusu yapılan bir durum olsa da, çekişmeli boşanma davalarında arabuluculuk sürecinin doğru yürütülmesi halinde taraflar açısından da verimli sonuçlar doğurabileceği ihtimali, tartışmanın taraflarını arada bırakmaktadır diyebiliriz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri