Cobac.work gibi hizmetler de, paylaşımlı ofis trendinin büyümesini ve bu tür çalışma alanlarının çok çeşitli profesyoneller tarafından benimsendiğini ilk elden yansıtıyor. Serbest çalışanlar ve uzaktan çalışanlardan yeni kurulan şirketlere ve yerleşik şirketlere kadar, paylaşımlı ofisler, geleneksel ofis alanlarına esnek ve uygun maliyetli bir alternatif arayanlar için tercih edilen bir seçenek haline geldi.
Paylaşımlı ofislerin ana faydalarından biri esneklikleridir. Birçok ortak çalışma alanı, aylık kiralama seçenekleri sunarak bireylerin ve işletmelerin uzun vadeli sözleşmelere bağlı kalmaksızın gerektiğinde ölçeği büyütmesine veya küçültmesine olanak tanır. Bu, özellikle büyüme aşamasında olabilecek veya yeni başlayan ve genel giderleri düşük tutması gereken işletmeler için caziptir.
Esnek kiralama seçeneklerine ek olarak, paylaşımlı ofisler genellikle yüksek hızlı internet, yazdırma ve tarama olanakları ve konferans salonlarına ve ara alanlarına erişim gibi geleneksel bir ofis ortamında beklenebilecek tüm olanaklarla donatılmış olarak gelir. Bu kolaylıkların yanı sıra benzer düşünen profesyonellerle ağ kurma ve işbirliği yapma fırsatı, paylaşımlı ofisleri verimliliklerini artırmak ve işlerini büyütmek isteyenler için çekici bir seçenek haline getiriyor.
CoBaC Workspace Kurucu Ortağı Yıldız Doğan Gürcüoğlu ise paylaşımlı ofis trendi hakkında şunları söyledi:
Gittikçe daha fazla insan esnek ve uygun fiyatlı çalışma alanı çözümleri aradıkça, paylaşımlı ofis alanlarına olan talebin arttığını görüyoruz. CoBaC Workspace olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayan, büyümelerini ve başarılarını destekleyen kaliteli paylaşımlı ofis alanları sunuyoruz.
Ortak çalışma olarak da bilinen paylaşımlı ofis trendi, son yıllarda daha fazla insanın uzaktan veya serbest olarak çalışmaya başlamasıyla yükselişe geçti. Ortak çalışma alanları, bireylerin ve küçük işletmelerin çalışması için profesyonel, işbirliğine dayalı bir ortam sunar ve genellikle ortak konferans odaları, baskı olanakları ve ağ oluşturma etkinlikleri gibi olanaklar sağlar.
COVID-19 salgınından önce, paylaşımlı ofis trendi, geleneksel ofis alanlarına esnek ve uygun maliyetli bir alternatif olarak zaten önemli bir popülerlik kazanmıştı. Ancak, karantinalar ve sosyal mesafe önlemleri nedeniyle daha fazla insan evden çalışmaya zorlandığından, pandemi bu eğilimi hızlandırdı. Pek çok kişi, özellikle küçük çocukları veya yetersiz ev ofisi kurulumu olan kişiler, evde etkili bir şekilde çalışmayı zor bulmuştur. Sonuç olarak, evden çıkmak ve özel bir çalışma alanına sahip olmak için bir çözüm olarak ortak çalışma alanlarına yöneldiler.
Ortak çalışma alanları, çalışacak bir yer sağlamanın yanı sıra, özellikle birçok kişinin iş arkadaşlarından ve akranlarından izole edildiği pandemi sırasında topluluk ve bağlantı için değerli bir kaynak haline geldi. Birçok ortak çalışma alanı, sık temizlik, maske zorunluluğu ve sosyal mesafe protokolleri gibi katı sağlık ve güvenlik önlemleri uygulayarak pandemiye uyum sağladı.
Pandemi gelişmeye devam ederken, paylaşımlı ofis trendinin geleceği belirsizliğini koruyor. Bazı uzmanlar, daha fazla insan ortak çalışmanın faydalarını deneyimlediğinden ve pandemi sona erdikten sonra bile uzaktan çalışmaya devam etmeyi seçebileceğinden, trendin artmaya devam edeceğini tahmin ediyor. Diğerleri, şirketler salgın öncesi ofis alanlarına döndükçe ve çalışanlar yüz yüze işlerine döndükçe eğilimin düşebileceğine inanıyor.
Paylaşımlı ofis trendinin geleceği ne olursa olsun, pandeminin çalışma şeklimizi önemli ölçüde etkilediği ve uzaktan çalışmanın ve ortak çalışmanın benimsenmesini hızlandırdığı açıktır. İlerledikçe, trendin nasıl geliştiğini ve çalışma şeklimizi nasıl şekillendirmeye devam ettiğini görmek ilginç olacak.