Salgının artışının bir sebebinin pandemi dönemi olduğunu belirten Uzm. Dr. Ahmet Onur YİĞİT, “ Salgının yaşandığı mevsim olarak RSV ve İNFLUENZA dediğimiz virüslerin ağırlıklı olarak görüldüğü bir mevsim. Bu genellikle Kasım ayı ve Mart ayı arasında sıklıkla görülür. Bu aslında her sene gördüğümüz oranda bir artış var. Ancak bu sene söyle bir fark var; pandemi döneminde şimdi 2,5 ve 3 yaşındaki çocuklar bu pandemi sürecini evde izole geçirdiler. Dolayısıyla vücutları bağışıklık sistemi virüs ile tanışmadı. Vücut da virüsten tanışmayınca ona karşı ilk tanıştığı andaki hastalığı daha ağır geçiriyor çocuklar. Bazı çocuklarda normalde tek virüs bulaşırken kimisinde 2 veya 3 virüsü bir arada gördüğümüz oluyor. Bu bizim çok sık karşılaştığımız bir şey değil. Çünkü bir virüs vücuda girdiği zaman diğer virüsün girmesini engeller. Ama böyle vakalar da görülebiliyor” dedi
Grip salgının korona virüse dönüşmediğini aktaran Yiğit, “Bir virüs başka bir virüse dönüşmez. İNFLUENZA yani halk arasında grip dediğimiz virüs, RSV de yıllardır olan bir virüs. Bir virüsün başka bir virüse dönüşmesi gibi bir şey yok.”dedi.
Grip'ten Korunmak İçin Ne Gibi Önlemler Almalıyız?
Salgından korunmak için alınması gereken önlemler hakkında bilgi veren Yiğit, “ Biz aslında korona virüs döneminde öğrendik. Maskenin, mesafenin özellikle el hijyeninin ne kadar önemli olduğunu öğrendik. Korona virüs hayatımızdan biraz biraz azaldı. Diğer virüslerden nasıl korunmamız gerektiğini öğrendik. Bunların hepsi virüs, adı farklı olsa da. Bunlarla da aynı şekilde mücadele edeceğiz. El hijyenimize, hastayken kurduğumuz mesafeye ve ortak kullandığımız şeyleri ayıracağız. Bol sıvı tüketilmesi gerekiyor. C Vitaminini tüketimi önemli. Kış aylarında Türkiye’deki güneş ışınlarından maalesef biz çok ciddi yararlanamıyoruz. Derimiz D Vitaminini sentezleyemiyor. D vitamini sentezi bağışıklıkta da önemli. Uyku düzenleri de çok önemli. Ve ülkemizde çok bilinmiyor. Mevsimsel grip aşısı çok önemli. Bu grip aşısı bu hastalıkların yüzde 70 daha hafif geçirmesini sağlıyor. Ekim ayında mevsim başlamadan yaptırmalarını öneriyorum” ifadelerini kullandı.
Özellikle Yeni Doğan Bebekleri Korumalıyız
Salgında çocuk faktörüne dikkat çeken Yiğit, “İlk 6 ayda çocuklar RSV virüsten çok etkileniyorlar. Onlara da tavsiyemiz dışardan gelen kimse, çocuğa dokunmasın. Hastayken kesinlikle çocuğa yaklaşmasın. Çocuklarımıza öksürük adabını, hapşırma adabını öğretmemiz gerekiyor. Bu salgınlar solunum yoluyla ve damlacık yoluyla bulaşan mikroplar. Bizlerin vatandaşlara önerimiz; eğer çocuğunuz hastaysa okula göndermeyin. Okulla veya kreşe gittiği zaman diğer çocuklara da bulaşıyor. Eğer gitmek gibi bir zorunluluğu varsa maske takması gerekiyor. Maske ve mesafe bir çok şeyi koruyor.
Belirtileri Neler?
İnfluenza dediğimiz hastalık yüksek ateş, halsizlik, kırgınlık burun akıntısı ve öksürük boğaz ağrısı yapıyor. Bu tür semptomları olanlar eğer çocuk çok küçükse bir doktora başvurması gerekiyor. Ama büyük ise semptomlar iyileşmiyorsa ise çocuk doktoruna başvurması gerekiyor ve onun ilacı var. RSV dediğimiz mikrop daha çok hassas çocuklarda ciddi bir bronşit yapıyor. Küçük çocuklar öksürmeye başladığı zaman mutlaka çocuk doktorunun görmesi gerekiyor” şeklinde açıkladı