244 sayfadan oluşan çalışma, tarihi Gaziantep çarşısının unutulmaya yüz tutmuş kültürünü tespit ederek kayıt altına alırken, uzun yıllara dayanan sözlü tarih çalışmasıyla ilgili de zengin bir içerik sunuyor.
Gaziantep’in savunması sırasında harap olan şehrin ticari faaliyetlerle nasıl toparlanabildiğini de gözler önüne seren eserin, koordinasyonu Gazikültür Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Tanrıöver yaparken editörlüğü ise Gazikültür Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar yaptı.
Kolay var olmayan ve gittikçe yok olduğu gözlemlenen kültürel mirasın korunmasını adına hazırlanan kitap, Gaziantep’in tarihi çarşısında yaşamış esnaf ve sosyokültürel yapının yansıması olan mekânların öykülerine yer veriyor. Ayrıca, kuşaktan kuşağa anlatılan öykülerin yaşandığı mekanlara ilişkin anlatılar, belgelerle destekleniyor.
Kitap Panorama 25 Aralık Müzesi, Gaziantep Zeugma Müzesi ve Arkeoloji Müzesi Gazikültür mağazalarında, Türkiye çapında seçkin kitapçılarda, Gazikültür’ün internet sitesi magazagaziantep.com ve kitap satışı yapan seçkin internet sitelerinde satışa sunuluyor.
Kitabın editörlüğünü üstlenen Gazikültür Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, “Gaziantep’te ticaret, diğer Türk-İslam şehirlerinde olduğu gibi, sadece alım-satım işlemi olarak algılanmamıştır. Her alanda olduğu gibi “insanı öncelemek” düsturu ticaretin de belkemiğini oluşturmuştur. Ticaretin yapılabilmesi için inşa edilen mekanlar ve bu mekanların toplamı olan “çarşı” bu sanatın icra edildiği yer olmuştur. Çarşı, şehrin kalbi ve dolayısıyla nabzının attığı yer olarak önemini muhafaza etmiştir. Gaziantep için de çarşı, bu özelliği ile tarihi ticaret merkezinde yaşamaya devam etmektedir” dedi.
Yakar, Gaziantep’in tarihî ticaret merkezinin, şehrin doğu-batı doğrultusunda geçen Alleben Deresi’nin (Sacur Suyu) güneyindeki höyük ve üzerindeki kale önünden başlayarak, Güneydoğu yönünde Halep’e doğru giden yol aksı üzerinde bulunduğunu ifade ederek, “Bu tarihî bölgede han, bedesten, hamam, cami, çeşme ve kasteller yer almaktadır. Uzun Çarşı, Bakırcılar Çarşısı, Eskici Çarşısı, Attar Çarşısı, Köşker Çarşısı, Buğday Pazarı, Almacı Pazarı’nın bulunduğu sokaklar ve meydanlar yaşayanların deneyimleriyle bütünleşerek, ilkçağlardan günümüze çok katmanlı yapısıyla şehir kimliğinin göstergesi olmuştur. Bu tarihî yapı içinde höyük ve üzerindeki kale, çarşıyı anlamlandırmaktadır” şeklinde konuştu.
Tarihi dokusuyla ön plana çıkan Gaziantep Çarşısı’nın korunması gereken kültürel miraslar arasında öneminin yüksek olduğunu anlatan Yakar, “Bu kültürel mirasın korunabilmesi “yerin ruhu”nun yaşatılabilmesi ile mümkün olacaktır. Şehirlerin önem kazandığı 21. yüzyılda, gelişen teknolojinin imkanlarından yararlanırken, Gaziantep’in özgün tarihi dokusunu muhafaza edebilmek, ruhun korunmasına olanak sağlayacaktır. Ayrıca, çarşı kültürünü de ihmal etmemek gerekmektedir. Gaziantep çarşısının hala yaşattığı Ahilik kültürü üzerinde durmamız gereken önemli unsurlardandır. Bu minvalde hem çarşımızın ruhunu muhafaza etmek hem de gelişen teknolojiyle uyumlu bir şekilde yaşatabilmek adına öncelikle kültürel mirasın kayıt altına alınması gerekmektedir” diye konuştu.