Tüm Musabeylililer Kalkınma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ökkeş Gün, cenaze yemeklerinin yanlış bir uygulama olduğunu, bu uygulamanın kişilerin ekonomik durumunun ötesine geçerek zorunlu bir görevmiş gibi yanlış yorumlamalara mahal verdiğini, cenaze yemeği uygulamasının dini bir dayanağının olmadığını bu nedenle dernek olarak defin sonrası verilen yemeklere katılmama ve dernek yönetim kurulu üyeleri yakınlarından vefat eden olduğunda ise defin sonrasında cenaze yemeği verilmeme kar
Kamuoyu bildirisiyle defin sonrası gerçekleştirilen cenaze yemekleri hakkında açıklamalarda bulunan Tüm Musabeylililer Kalkınma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ökkeş Gün, cenaze yemeklerinin yanlış bir uygulama olduğunu ve bazı mevta yakınlarının cenaze yemeği için kredi çekmek zorunda kaldığını bu nedenle dernek olarak defin sonrası gerçekleştirilen cenaze yemeklerine katılmayacakları ve dernek yönetim kurulu üyeleri yakınlarından vefat eden olduğunda ise defin sonrasında cenaze yemeği verilmeme kararı aldıklarını açıkladı.
Cenaze yemeklerine katılmama kararı alındı
Kamuoyu bildirisiyle aldıkları kararı paylaşan Tüm Musabeylililer Kalkınma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ökkeş Gün, “ Son yıllarda bölgemizde cenaze yemeği adı altında vefat eden kişinin yakınları tarafından mevtanın defni sonrasında mezarlık dönüşünde verilen yemeklerin yanlış bir uygulama olduğunu, bu uygulamanın kişilerin ekonomik durumunun ötesine geçerek zorunlu bir görevmiş gibi yanlış yorumlamalara mahal vererek (Bazı kişilerin bu uygulamayı yapmak için kredi çekmesine kadar varan yaşanmış olaylar bulunuyor) ve alışkanlık haline getirilmesi sonucunda kınanma korkusuyla devam ettirilmesinin doğru olmadığını düşünülerek kaldırılması konusunda Derneğimiz tarafından tavsiye kararı alınmıştır. Dernek Tüzel Kişiliği olarak defin sonrası verilen yemeklere katılmama kararı aldığımızı ayrıca Dernek Yönetim Kurulu Üyelerimizin yakınlarından vefat eden olduğunda cenaze günü defin sonrasında cenaze yemeği verilmeme kararı alınmıştır. Bu kararların alınmasından önce İlçe Müftümüz, Din Görevlilerimiz, Hocalarımız ve konunun uzmanlarıyla görüşmelere yapılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından verilen Fetva ise şu şekildedir: ‘Bir yakınını kaybetmenin üzüntü ve sıkıntısı içinde olan cenaze sahiplerinin, taziye için gelen misafirlere yemek hazırlayıp sunması ilave bir telaş ve sıkıntıya sebep olacağından mekruh görülmüştür(İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, III, 148). Bunun yerine komşular veya yakınlarının, cenaze sahiplerine ve gelen misafirlere ikramda bulunmaları sünnettir (Tirmizî, Cenâiz, 21). Bunun yanında cenaze sahiplerinin mezarlıkta veya evde helva, ekmek gibi şeyler dağıtmalarının dinî bir dayanağı yoktur. Dinî bir gereklilik olarak görmeden yapılmasında bir sakınca olmayacağı söylenebilirse de bu tür uygulamaların kısa süre sonra cenazeyle ilgili bir dinî hüküm olarak algılanması tehlikesi bulunmaktadır. Dolayısıyla bu ikramlar dinî bir zorunluluk olarak yapılırsa, bid’at ve hurafe sayılır.’ Dini hükümler bu kadar açık ve net olarak bu uygulamanın bid’at, mekruh ve yanlış olduğunu söylerken bunun yanın da gelenek, görenek, kültürel kodlarımız ve töremizde bu uygulamanın yeri yokken kınanma korkusuyla uygulamaya devam etmek asla doğru ve uygun değildir. Defin sonrasında, Taziye evine başsağlığı dilemek maksadıyla giderken yaptırılan yemekler veya definden sonraki günlerde taziye yerinde bulunan misafirlere cenaze sahipleri, komşular, eş-dost tarafından yapılan ikramlar hem dinen hem de gelenek, görenek ve töremize uygundur. Şayet cenazenin defni öğle vaktine denk gelirse ve yemek ikramı yapılması gerekiyorsa önceki yıllarda olduğu gibi defin için cenazeye gelen misafirlerin komşu, akraba, eş-dost tarafından ağırlanması hem birlik ve beraberlik duygularını perçinleştireceği gibi bu yanlış uygulamanın da sona ermesine destek olacaktır. Ayet-i Kerimede de ifade edildiği gibi Mümin Kınayıcının Kınamasından Korkmaz ve doğru olanı yapmaktan kaçınmaz ve bunun uygulaması içinde üzerine düşeni yapar. ‘Maide Suresi, Ayet 54: Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) ALLAH onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, ALLAH onları sever, onlar da ALLAH’I severler. Onlar Mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. ALLAH yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, ALLAH’IN bir lütfudur. Onu dilediğine verir. ALLAH, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir’ ifadelerini kullandı